Çanakkale
Gömeç ilçesinde yaşayan 40 yaşındaki Mevlüde Talan'a, 2013'te başvurduğu hastanede polikistik (her iki böbrekte yer alan çok sayıda kistle kendini gösteren, karaciğer, pankreas gibi diğer organlarda da kistlere neden olabilecek genetik geçişli bir hastalık) böbrek hastalığı teşhisi konuldu.
Haftanın üç günü diyalize girerek yaşamını sürdüren Talan, 7 yıl önce organ nakli için ÇOMÜ Organ Nakli Merkezine başvurdu.
Nakil sırası 3 yıl önce kendisine geldiğinde telefon aramasına cevap veremediği için bulunan organ başkasına nakledilen ve beklemeye devam eden kadın, kısa süre önce ikinci kez arandığında hemen eşiyle hastaneye gitti.
Bilecik'te 22 yaşındaki gencin trafik kazası sonrası beyin ölümü gerçekleşince ailesi tarafından bağışlanan böbreği, Talan'a operasyonla nakledildi.
Mevlüde Talan, AA muhabirine, 11 yıl sonra rahatlıkla su içebildiği ve ağrılarından tamamen kurtulduğu için mutlu olduğunu söyledi.
Böbrek hastalığının kendisini bu süreçte çok etkilediğini, hayatını sürdüremez hale geldiğini belirten Talan, 3 yıl önce nakil sırasının geldiğini ancak telefonu duymadığını, çağrıyı cevaplayamayınca bir sonraki hastaya nakil yapıldığını anlattı.
Nakil bekleyen hastalara telefonlarını yanlarından ayırmamalarını tavsiye eden Talan, "Nakil işleminin ne zaman olacağı belli değil. Ben ilk hakkımı kaybettim, sonra telefonumu yanımdan hiç ayırmadım. Bavulumu hazırladım bekledim." dedi.
Diyaliz sürecinin çok zor geçtiğini vurgulayan Talan, cihaza girdikten sonra birkaç gün kendisine gelemediğini dile getirdi.
Talan, su içemediğini, bazı gıdaları yiyemediğini aktararak, "Nakilden sonra çok mutluyum. Çok rahatım. Hayatım normale döndü. Nakilden sonra ilk yaptığım şey su içmek oldu. Sağ olsun hemşireler su verdiler. Rahat rahat su içtim. 11 yıl sonra yeniden hayata döndüm. Herkesi organ bağışına davet ediyorum." ifadesini kullandı.
Kazada yaşamını yitiren gence Allah'tan rahmet dileyen Talan, organlarını bağışlayıp hayata tutunmasına vesile olan aileye teşekkür etti.
Eşi Cemil Talan da hastanede kendileriyle çok yakından ilgilenildiğini ifade ederek, tedavi sürecinde yanlarında olan nakil ekibine teşekkürlerini iletti.
"3 günde bir diyalize giriyordu"
ÇOMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan ise böbrek hastalığının insanları en çok etkileyen rahatsızlıklardan olduğunu belirtti.
Kazada yaşamını yitiren gencin, bağışlanan organlarıyla 5 kişiye umut olduğunu vurgulayan Alan, şunları kaydetti:
"Nakil bekleyen hastalar için bu haberler yeni bir hayat demek. Mevlüde Talan, 11 yıldır neredeyse hiç idrara çıkamamış, idrarın ne olduğunu unutmuş. Nakilden hemen sonra, birinci gün itibarıyla 1 litreye yakın idrar çıkardı. Diyalizde hastaların en büyük sıkıntısı sıvı alımıyla alakalı çünkü böbrek çalışmadığı için içtikleri sıvı vücutta birikim yapıyor. Bu da ödem ve nefes problemi yapıyor. Bu hastalarımız daha önce suyu yudum yudum içerler. Mevlüde Hanım da sıvı almadığı için idrar çıkışı sıfır noktasındaydı. 3 günde bir diyalize giriyordu. Kendisinin en çok özlediği şey kana kana su içmekti. 11 yıldır bir bardak bile su içemiyordu. Artık bundan sonra rahat rahat su içebilecek ve gezebilecek."
Türkiye'de yaklaşık 28 bin hastanın nakil beklediğini dile getiren Alan, Kovid-19 salgınından sonra organ bağışının durma noktasına geldiğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Alan, 100 hasta böbrek yetmezliği sürecine girdiğinde yaklaşık yüzde 50'sinin ilk yılın sonunda yaşamını yitirdiğine işaret ederek, "10'uncu senenin sonunda hayatta kalan kişi sayısı ise 10'dur. Bu hastaların tek yaşama tutunma şekli nakildir. Diyaliz sadece geçici bir süreçtir. Bu nedenle vatandaşlarımızdan organ bağışı konusunda destek olmalarını, bu insanlara yardımcı olmalarını talep ediyorum." diye konuştu.
ÇOMÜ Organ Nakli Merkezi'nde 2017'den bu yana 200 nakil operasyonu gerçekleştirdikleri bilgisini veren Alan, başarı oranlarının yüzden 90'ın üzerinde olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com