İstanbul
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) Eski Genel Sekreteri ve Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai, Ocak 2021 itibarıyla Dünya Turizm Forumu Enstitüsü’nün (World Tourism Forum Institue-WTFI) Genel Sekreteri olarak göreve başladı.
Salgın sürecinde turizmdeki gelişmelere ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan Talep Rifai, “Seyahat yoksa turizm de yoktur” diyerek, şu anda salgın nedeniyle seyahatlerin yok denecek kadar az olduğunu anımsattı.
Bu nedenle birçok destinasyonda yüzde 100 kısıtlamanın olduğuna işaret eden Rifai, “Hükümetler kısıtlamaları kaldırsa bile insanlar hemen seyahate başlamayacak. Sorun güven ve güven algısından biridir.” diye konuştu.
“Aşı, insanların güvene ihtiyacı olduğu için turizme pozitif bir etki sağlayacaktır”
Talep Rifai, aşının turizme mutlaka olumlu etkisinin olacağını belirterek, “Aşı, insanların güvene ihtiyacı olduğu için turizme pozitif bir etki sağlayacaktır, ancak turizmde toparlanmak için aşılamaların hızlıca yapılması ve teşvik edilmesi önemlidir. Hükümetlerin burada sağladığı başarı turizme yansıyacaktır.” dedi.
Dünya nüfusunun çoğunluğunun aşılanması ve bu konudaki yüksek başarının da turizm sektörü için elzem olduğunu anlatan Rifai, aşı kadar önemli bir konun da hızlı ve uygun fiyatlı test yapılması olduğunu, bu testlerin de teşvik edici olacağını aktardı.
“Türkiye yerli ve yabancı ziyaretçilere güven veriyor”
Talep Rifai, dünya için 21. yüzyılın birçok açıdan başarı hikayesiyle dolu olduğuna dikkati çekerek, çok sayıda kriz görüldüğünü, bunların nasıl atlatılacağının öğrenildiğini dile getirdi.
Turizm sektörünün tek başına krizlere karşı dayanamayacağını ifade eden Rifai, ülke yönetimlerinin de turizm konusunda istek ve inancının önemli olduğunu vurguladı.
Rifai, koronavirüs salgınının yol açtığı krizlerin diğer tüm krizlerden daha ağır olduğunu ifade ederek, “Türkiye’yi bu süreçte öne çıkartan koordinasyon ve iyi yönetim. Geçen yıl Türkiye rakiplerine göre turizmde iyi sonuçlar elde etti. Bu yıl için ziyaretçileri nasıl koruyacağına dair verdiği vaatler önemli olacaktır. Türkiye’nin salgın sürecinde turizmde aldığı önlemler çok iyiydi. Türkiye yerli ve yabancı ziyaretçilere güven veriyor. Bu güven aktarımının sürmesi halinde 2021 yılının 2020’den daha iyi olacağı kanaatindeyim.” diye konuştu.
“İyi günlere dönüşün 2022’de yaşanacağını düşünüyorum”
Rifai, dünyanın “iyi eski günlere” dönüşünün kısa vadede zor olduğunu ifade ederek, “Koronavirüs sırasında bu kadar ders öğrendik ancak 2022'de eski günlere geri dönüşün başlayacağını ve o iyi günlere dönüşün 2022’de yaşanacağını düşünüyorum.” dedi.
Salgın bittikten sonra dünya turizminde en öne çıkacak destinasyonların, turiste güven telkin eden, iletişimi iyi yapan ve akıllı hedefler koyan destinasyonlar olacağına dikkati çeken Rifai, şunları kaydetti:
“Salgın sonrası yeni bir norm ve yeni seyahat alışkanlıkları olacaktır. Aile ve daha küçük gruplarla seyahat sayıları artacaktır. İnsanlar daha az kişiyle daha bireysel tatil yapmak isteyecektir. Özellikle açık hava ve dış mekan turizmine ilgi daha yüksek olacaktır. Daha uzun konaklamalar ve yurt dışında evden çalışan "dijital nomadlar (çalışan ama aynı anda da seyahat edenler)” daha popüler olacaktır. Bu tür değişikliklere hazırlıklı olmalıyız.”
Kaynak: AA
dikGAZETE.com