?>

'Biz Türk'üz Bulgar ismini istemedik'

Göçe zorlanan Bulgaristan Türkleri, 32 yıl önce yaşadıkları acıları unutamıyor.

Çevre-Hayat - 3 yıl önce

Tekirdağ

O dönem Bulgaristan'ın politikaları yüzünden 15 Eylül 1989'da eşi ve 2 çocuğuyla beraber Türkiye'ye gelen 69 yaşındaki emekli öğretmen Kemal Öztürk, yaşadığı acıları anlattı.

Tekirdağ Bulgaristan Göçmenleri Derneği Başkanı Kemal Öztürk, asimilasyon uygulamaları arasında tüm azınlığın isimlerinin Bulgar isimleriyle değiştirilmesinin de olduğunu belirtti.

O dönem uygulanan asimilasyonun uluslararası camiaya anlatılmasını Bulgaristan'ın engellediğini savunan Öztürk, "Dönemin Türkiye Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz açık ve net olarak burada asimilasyon uygulandığını Bulgaristan Dışişleri Bakanına bir toplantıda aktardı. Bunun inkar edilmesi üzerine Yılmaz toplantıyı terk etti. O dönemde çeşitli örgütler kuruldu. Çeşitli olaylar yaşandı ve şehitlerimiz oldu." diye konuştu.

"Türkiye bize kucak açtı"

Yaşanan acılara dayanamadığı için binlerce Türk gibi anavatana koşup geldiğini söyleyen Öztürk, ilk gelişten itibaren kendilerinin çok sıcak karşılandıklarını ifade etti.

Öztürk, Tekirdağ'a yerleştikten sonra Bulgaristan'da eğitimini aldığı öğretmenlik mesleğini Türkiye'de de sürdürdüğünü anlattı.

Göçün öncesi ve sonrasının çok zor ve acı olduğunu vurgulayan Öztürk, şöyle devam etti:

"Zorunlu göçle kaymakamlık koltuğundan inip 15 Eylül 1989'da Türkiye'ye geldik. Göç edenlere asimilasyon döneminin 5 yılını ve Türkiye'ye gelmelerinin de ilk 5 yılını sormayın çünkü çok acı. Türkiye'ye geldiğimiz ilk yıllarda bizler yürüyen ölülerdik. O günlerde tek düşündüğüm 2 çocuğum ve eşim. O dönemde çok acılar yaşadık. İnsanlar, iş, aş dertleriyle uğraşıp acılarını hissetmemeye çalışıyor.

Asimilasyon sürecinde bizi en çok üzen ismimizin alınması, dini ibadetlerimizin yok olması oldu. Akşam yatarken Kemal Mehmet Efrahim olarak yattım, sabah kalktım ismim Kalim Marin Efkim olmuş. Türkiye Cumhuriyeti bize kucak açtı. Durumu kötü olanlara devlet burada destek oldu. Mesleği olan herkes devletin kucak açmasıyla bir yerlere tayin oldu."

"Sadece bir bavulla göçtük"

Bulgaristan'ın asimilasyon politikalarının dozunu arttırdığı 1989 yılında pek çok kişi gibi Habil Kara da 7 aylık hamile eşiyle Türkiye'ye göçtü.

Edirne'ye yerleşen ve güreş antrenörü olarak Gençlik Spor İl Müdürlüğünde mesleğini sürdüren Kara, o dönemde eşiyle her şeyi geride bırakarak, sadece bir bavulla Türkiye'ye göçtüklerini anlattı.

İlk önce okula ve daha sonra kurulan çadır kente yerleştiklerini anlatan Kara, şunları söyledi:

"Bulgaristan'da ismimizi değiştirmek istediler, biz de Türk olduğumuzu, bu nedenle Türk ismini istediğimizi söyleyince bizi zorunlu göçe tabi tuttular. Biz Türk'üz Bulgar ismini istemedik. Göç çok zorlu bir süreçti. Eşimle göç ettik. O zamanlar gençtik. Eşim 7 aylık hamileydi.

Bir bavulla Türkiye'ye geldik. Her şeyimizi geride bıraktık. Allah razı olsun vatanımız bize sahip çıktı, iş verdi. Biz de bunun karşılığında çok çalıştık. Antrenör olarak yaklaşık 15 yıl milli takımda görev yaptım. Avrupa ve dünya şampiyonları çıkarttık. Olimpiyatlara sporcu gönderdik. "

Göç nedeniyle birçok ailenin parçalandığını, göçten sonra yıllarca ailesinden kimseyi göremediklerini ifadi eden Kara, anne, baba ve kardeşlerinin halen Bulgaristan'da yaşadığını dile getirdi.

Kara'nın eşi Seyide Kara ise Türkiye'de yaşamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bulgaristan'da yaşadıkları acıları ve göç dönemini hatırlamak bile istemediğini söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Tataristan Alabuga'da Türkçe dersler verilecek, çünkü...

2021-05-26 09:11 - Özel Haber

Kovid-19'a karşı kalp ve damar sağlığı korunmalı

2021-05-26 14:39 - Sağlık

'Elif' dizisi Kolombiya'da en çok izlenen Türk dizisi oldu

2021-05-26 17:06 - Dünya

ABD'deki barış yanlısı Yahudiler İsrail'in saldırılarına karşı yükselen sesten umutlu

2021-05-24 15:17 - Dünya

Kızlar Tepesi Parkı, Siirt'in sosyal yaşamına renk kattı

2021-05-25 17:46 - Gündem

Bulgaristan Türkleri 32 yıl önce yaşadıklarını unutamıyor: Bir valizle 12 saatte gönderdiler

2021-05-26 15:03 - Çevre-Hayat

İzmir'deki 'flamingo adası' kuluçkaya yatan binlerce allı turnaya kucak açtı

2021-05-22 15:06 - Çevre-Hayat

Kendine özgü bir şiir dünyası kuran anlatıcı şair: Edip Cansever

2021-05-27 14:51 - Kültür Sanat

Osmangazi EDAŞ sokak hayvanları için 200 noktada 2 ton mama dağıttı

2021-05-25 14:03 - Yerel haber-Şirket Haber

Koronavirüs salgınında son 24 saat

2021-05-21 00:56 - Dünya

İlgili Haberler

Van'da öğrenciler yeni yapılan halı saha kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkararak oyun oynadı

16:08 - Çevre-Hayat

Giresun'un ilk kadın ahisi mesleğini 40 yıldır sürdürüyor

15:33 - Çevre-Hayat

Gastronomi uzmanı Ekmekçioğlu'ndan Türk-Yunan mutfağındaki yemeklerle ilgili açıklama

14:32 - Çevre-Hayat

İmece usulü yufka yapma kültürünü "gezici" tandırda yaşatıyorlar

13:42 - Çevre-Hayat

Doğal üretimle geçinen çift bahçesini devlet desteğiyle geliştirdi

13:08 - Çevre-Hayat

Günün Manşetleri

Türkiye'nin ham çelik üretimi ağustosta yıllık bazda yüzde 13,9 arttı

22:47 - Ekonomi

Başakşehir deplasmanda Net Global Sivasspor'u 2-1 yendi

22:37 - Spor

ABD Adalet Bakanlığından, Trump'ın dosyalarını hackleme iddiasıyla 3 İranlıya suçlama

22:33 - Dünya

İsrail ordusunun, Gazze'de düzenlediği saldırılarda ikisi çocuk 10 Filistinli öldü

22:03 - Dünya

Hamas: Netanyahu uluslararası barış ve güvenliği tehdit ediyor ve yalan söylüyor

21:58 - Dünya