?>

'Biz 'Şu Çılgın Türkler'iz'

FETÖ'nün darbe girişimine karşı koymak için çıktıkları Boğaziçi Köprüsü'nde askerlerin açtığı ateş sonucu yaralanan Yasin ve Ayla Kasarcı çifti, yaşadıklarını AA'ya anlattı.

Genel - 8 yıl önce

İSTANBUL (AA) - Aslen Rizeli olan ve İstanbul Ticaret Odası'nda çalışan 43 yaşındaki Yasin Kasarcı, darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı TRT'de darbecilerin okuttukları metni duyunca çok üzüldüğünü söyledi. Kasarcı, "darbeye hayır" demek için harekete geçmeye karar verdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "meydanlara çıkın" çağrısından sonra da ailesiyle köprüye gittiğini anlattı. Köprüye ulaştıklarında tanklardan ateş edildiğini gördüklerini aktaran Kasarcı, "İlk başta açılan ateş karşısında eğilme gereği bile duymadık zira bizim askerimiz bize ateş etmez diye düşündük. İleri doğru yürümeye devam ettik. Ancak umduğumuz gibi olmadı. Gözümüzün önünde insanlar ölüyordu. Bu sırada yaralıların yardım çığlıklarına selalar eşlik ediyordu. Allah sanki korku denen şeyi içimizden almıştı. Vurulanları görmemize rağmen hiç tereddüt etmeden ilerlemeye devam ettik. Bu sırada eşim Ayla Hanım 'vuruldum' dedi. Bir baktım kolundan kan akıyordu. Onunla ilgilenirken sırtımın sol tarafından vuruldum. Hastanede öğrendiğime göre omurgaya çarpan mermi kaburgaları kırıp, dalağı parçalamış ve sağ tarafımda bir yerde kalmış. Vurulduğum an sinir sistemim çöktü ve yere düştüm." diye konuştu. Hastaneye gittiklerinde aldığı darbenin etkisiyle kendinden geçtiğini vurgulayan Kasarcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastanede beni ameliyat etmişler, dalağımı almışlar. Üzerimde nüfus cüzdanı olmadığı için hastanede ailem bir süre bana ulaşamadı. Eşim, kardeşlerim, dayım herkes beni aramış. Hatta eşime 'gidin bir de morga bakın, belki oradadır' demişler. Birkaç gün beni aramışlar. Bir gün kardeşim servisleri gezerken tesadüfen beni görmüş. Şu ana kadar iki büyük ameliyat geçirdim. İlk operasyonda dalağımı aldılar. Dalak ve kaburgalar parçalanmış. Son olarak da sırtımda kalan mermiyi çıkarttılar. Mermi omurgama isabet ettiği için bacaklarımda sorun var. Yürümekte zorluk çekiyorum. Allah'ın izni ve kuvvetiyle bu da çözülecek. Egzersiz yapıyorum, fizik tedavi görüyorum. Eski gücüme kavuşana kadar bunlara devam edeceğim. Doktorlar, bir ay gibi bir sürede toparlanacağımı söylüyor. Bu darbe girişimi ikinci Kerbela'dır. Kendi askeriniz, kendi tankınız size ateş ediyor. İnsanın aklına gelir mi? Köprüye gideren hiç tereddüt etmedik çünkü bizde iman gücü var, şehitlik mertebesi bizim için çok önemli. Korku hiç aklımıza gelmedi. Vurulana kadar ilerlemeye devam ettik." "Köprüde 'Çanakkale ruhu' ile ilerledik" Ahmet Kasarcı'nın 34 yaşındaki eşi Ayla Kasarcı da özel bir bankada çalıştığını ve iki çocuk annesi olduğunu belirterek, o gece başta ailesi olmak üzere Türk toplumunun bir travma yaşadığını dile getirdi. Kasarcı, darbe girişimi gecesi yatsı namazını kıldıktan sonra köprüye gittiklerini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Köprüde Çanakkale ruhuyla ilerleyeme devam ettik. Gişelere yaklaştığımızda çapraz ateşin ortasında kaldık. O sırada kolumdan vuruldum. Benimle ilgilenirken eşim de sırtından vuruldu. Ondan akan kanı görünce kendimi unuttum. Darbeciler, ambulanslara ateş ettikleri için bir vatandaşın arabasıyla onu hastaneye götürdük. Evden apar topar çıktığımız için üzerimizde nüfus cüzdanı, telefon hiçbir şey yoktu. Hastaneye gider gitmez eşimi ameliyata alıp, bizi dışarıda bıraktılar. Bu ayrılıktan sonra hastanede eşime ulaşamadım. Yoğun bakımdan morga kadar her yerde eşimi aradık. Hüngür hüngür ağlarken, doktorun biri 'hanımefendi, madem hiçbir serviste bulamadınız, dilim varmıyor ama bir de morga bakın' dedi. Morga indik oradaki manzarayı unutamıyorum, hala rüyalarıma giriyor. Eşimin orada olmadığını görünce içim rahatladı. Bu esnada bütün sülale dört koldan eşimi aradık. Kardeşi tesadüfen eşimi bulunca rahat bir nefes aldık." Kasarcı, tüm yaşadıklarına rağmen bugün de o gece olduğu gibi yine sokağa çıkacağının altına çizerek, "Bu yaşadıklarımdan tekrar meydanlara çıkmam gerektiği dersini aldım. Evde oturmamalıyım. Dışarıda olmalıyım, benim yerim orada yani savunmada. Biz Nene Hatunlarız, biz Seyit Onbaşıların torunlarıyız. Biz, 'Şu Çılgın Türkler' adlı kitaptaki çılgın Türkleriz. Vatansız kalmak bence en büyük acı." dedi.
Haftanın Öne Çıkanları

Kayseri’de FETÖ/PDY operasyonunda gözaltı kararı çıkan iş adamları

2016-08-10 12:52 - Genel

Balyoz'un 'dokunulmaz' binbaşısı, FETÖ'nün darbeci albayı

2016-08-06 13:17 - Gündem

Bayburt’ta PKK gerginliği

2016-08-08 10:27 - Genel

Suriye sınırında yakalanan ABD'li tutuklandı

2016-08-07 20:52 - Gündem

Rio de Janeiro'da otobüse yapılan saldırıda 3 gazeteci yaralandı

2016-08-10 14:13 - Genel

Mete Gazoz Rio 2016'ya veda etti

2016-08-09 05:17 - Spor

Avusturya Dışişleri Bakanı Kurz’dan küstah açıklama

2016-08-05 20:47 - Dünya

Antalya Müze Müdürlüğünde

2016-08-08 18:12 - Gündem

Gazze Şeridi'nde işitme engellilerin ilk mezuniyeti

2016-08-08 11:02 - Dünya

Kalp için altın besinler

2016-08-09 15:32 - Sağlık

İlgili Haberler

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla ilgili soruları cevapladı

20:30 - Genel

Günün Manşetleri

Tokayev ve Putin, telefonda Aktau'daki uçak kazasını görüştü

21:03 - Dünya

Kocaeli'de bir evde doğal gaz kaynaklı patlamada 10 kişi yaralandı

20:58 - Asayiş

Gazze'de gönüllü çalışan Türk doktor Kamacı: Tek kelimeyle soykırım gördüm

20:48 - Dünya

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Üretim ve istihdamı korumak için Ocak 2025'te İstihdamı Koruma Programı başlatıyoruz

20:46 - Siyaset

Kazdağları'nda kar yağışı sebebiyle ulaşım güçlükle sağlanıyor

20:00 - Çevre & Seyahat