İSTANBUL (AA)- İstanbul Arel Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Öğr. Üyesi Recep Özay, İstanbul Kartal'da çöken ve çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirdiği 8 katlı binaya ilişkin, “Yapı ve denetim yaygınlaşmalı. Üniversite ve belediyeler iş birliğinde bulunarak bölgelerindeki oluşabilecek olumsuzlukları önceden tespit etmeli” dedi.
Arel Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada görüşlerine yer verilen Özay, 6 Şubat Çarşamba günü İstanbul Kartal'da çöken ve çok sayıda vatandaşın yaşamını yitirdiği 8 katlı binaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Recep Özay, yapıların ani ve haberli çöküş olmak üzere iki tür çökme şekilleri olduğunu belirterek, “Kolonlara ya da kirişlere müdahale edilmesi ani çöküşe neden olur. Yapı demirleri yıpranmış ise önce çeşitli çatlaklar görülür ve belirli bir zaman sonra çöküş gerçekleşir. Kartal’da yaşanan ani çöküş durumudur” ifadelerini kullandı.
- “Kolonlar kesilmemeli”
Özay, İstanbul’da yapıların zemin katı otopark, galeri, atölye gibi mekanların kullanımı için kolonların kesildiğini ya da zeminin oyulduğunu belirterek, erişilmeye çalışılan sonucun fizik kurallarına aykırı olduğunu ifade etti. Yapıda bütün yükün yukarıdan aşağıya geldiğini vurgulayan Özay, “Bu yük kirişlerden kolonlara, kolonlardan da temele gider. Sonuç olarak temeli oyarsanız ya da kolonları keserseniz bina yüksek risk altındadır. Bu tarz yapılar, yeni faciaları engellemek adına derhal incelenmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
- “Vatandaşlar bilirkişilere başvurmalı”
Vatandaşların yapılardan şüphe etmesi durumunda, kendilerinin inceleme yapamayacağını belirten Özay, “Üniversitelere, bağımsız mühendislik müşavirlerine ya da belediyelere giderek inceleme talep edebilirler. Burada da yetkililer bir performans hesaplamasına gider. Bugüne dek bu yolla yapılan incelemelerde, yapıların yüzde 90 oranında hasarlı çıktığı görülüyor. Buna dair bir yasamız da mevcut. Yapı performansı düşük çıktığında 90 gün içerisinde binanın boşaltılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Özay, belediyelerin 1970’ten 2000’li yıllara dek yapılan tüm yapıları denetlemesi gerektiğini ifade ederek, ileride yaşanabilecek olumsuzlukların şimdiden engellenebileceğini söyledi.
Bina yapım ve denetleme süreçlerine üniversitelerin de dahil edilmesi gerektiğinin altını çizen Özay, “İsviçre’de tüm yapı süreçleri üniversitelerden geçiyor. Bizde ise yalnızca hakem heyeti var. Üniversiteler yapı ve denetleme noktasında kendi bölgelerinde yetkili hale getirilmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Belediyelerin böyle bir iş birliği yapmasının mühendislere de büyük fayda getireceğini belirten Özay, böylece mühendislerin tekrar akademik ortama dahil olarak kendilerini yenileme fırsatı bulacaklarına dikkati çekti.