İSTANBUL
Luys Meyda Yatırımları AŞ tarafından geçen yıl vefat eden efsane boksör Garbis Zakaryan'ın yaşamını konu alan belgeselin ilk tanıtım görüntüsü paylaşıldı.
Zakaryan'ın 2. Dünya Savaşı'nın zorlu şartları içerisinde boksla tanışmasının yanı sıra Ortadoğu şampiyonluğuna giden sürecini anlatacak belgeselin, efsane boksörün doğum günü olan 2 Haziran'da yayınlanması hedefleniyor.
Luys Medya Yatırımları A.Ş. adına belgeselin yapımcılığını yürüten Harutyun Kuran, yaptığı açıklamada, "Garbis Zakaryan belgeseli ülkemiz için bir efsanenin belgeseli olacak.
Bu proje özelinde konuşacak olursak 10 yıllık bir emek var aslında. Çünkü bunun öncesinde Zakaryan'ın hayatını konu alan yayınladığımız bir kitap var.
Onun dışında yaklaşık 1,5 sene önce bu projeyi artık tamamen kafamızda netleştirip bütün dünyaya izletebileceğimiz uluslararası bir iş çıkarmak için yola çıkmıştık.
Pandemi koşulları nedeniyle bir yavaşlama oldu. En büyük yavaşlamamız geçen yıl efsaneyi kaybettiğimizde oldu. Şimdi tekrar ona yakışır bir iş çıkarmak için yoldayız." ifadelerini kullandı.
Neden böyle bir belgesel çekme gereği hissettiklerini anlatan Kuran, şunları söyledi:
"Biz Garbis Zakaryan'ın yeni nesil gençlere, tüm dünyaya örnek bir kişi olduğunu düşünüyoruz. Çok büyük zorluklarla geçmiş bir hayat mücadelesinin yanında hem ülkesi hem de profesyonel kariyeri için ciddi bir mücadele ardından büyük başarılara imza atmış birisi.
Bu hikayeyi herkesle paylaşmayı düşündük. Garbis Zakaryan'ın ilklerin adamı olması bizi bu işe ayrıca itti. İlk profesyonel boksör unvanını kazanan kişi, ilk milli boksör, Ortadoğu Boks Şampiyonası'nı ilk kazanan kişi ve ilk antrenör olması gibi bir sürü ilke imza atmış birisi olduğu için Garbis Zakaryan özelinde ilerlemeye karar verdik."
"Her konuşması bir dersti"
Harutyun Kuran, Garbis Zakaryan'ın çevresinde yardımsever birisi olarak tanındığını belirterek, şöyle konuştu:
"Garbis Zakaryan'a 'Garbis baba' derler. Boks camiasında 'baba' olarak anılır. Bunun sebebi gerçekten yufka yürekli, altın kalpli kişiliği. Aram Kuran kitabında 'Altın Kalpli Eldiven' adını koymuştu onun için. Biz de buna tanık olduk.
Biz de hayatının bir bölümünde Zakaryan ile beraber olabildik. Onun hayatında biz de bir şekilde bulunduk ve biz de gördük. Her konuşması bir dersti. Biz de ondan öğrendiklerimizle aslında bu işi şekillendirmek istiyoruz."
Efsane boksörün bir Ermeni olarak milli formayı gururla taşıdığını vurgulayan Kuran, "Garbis Zakaryan ve biz aslında aynı perspektiften bakıyoruz. Biz bu ülkenin evladıyız. Yaptığımız her eser ülkemize katma değer katsın diye uğraşıyoruz.
O da çok büyük bir gururla milli formayı taşıma fırsatına nail oldu. Bizim başka ülkemiz yok. Güzel bir lafı var babamın hani kültür mozaiği derler ya 'biz mozaik değiliz, biz ebruyuz' der. Çünkü mozaikte parçalar ayrı ayrı olur ama ebruda bütün renkler birbirine geçmiştir.
Biz aynı dili konuşuyoruz, aynı yemekleri seviyoruz ve bu kubbenin altında hep birlikte ülkemiz için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bu belgeselle de aynı şekilde tüm dünyaya buradaki güzelliği, başarıyı anlatmış olacağız aslına bakarsanız." değerlendirmesinde bulundu.
Yönetmen Davulciyan: Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız
Garbis Zakaryan'ın hayatını anlatan belgeselin yönetmeni Arto Davulciyan ise çekimlerin güzel gittiğini söyledi.
İlk tanıtım videosunu yayınladıklarını hatırlatan Davulciyan, "En büyük heyecan da bizim için oydu, çünkü seyirciyle ilk buluşma anıydı. Ekibin kendi içinde çok pişen bir süreç oluyor.
Yaptığımızı bazen kendimiz beğenmiyoruz, daha iyisini nasıl yaparız diye çok çalışıyoruz. Çünkü sonuçta bu bir hikaye anlatma sanatı. Bu prodüksiyon sürecinde elimiz çok kuvvetliydi, çünkü çok şanslı başladık bu işe.
Özellikle Garbis Zakaryan'ın oğlu Gaspar Bey'in çok büyük destekleri oldu bize. Bütün evini açtı Garbis Bey'in ve biz onun özel yaşantısından boks hayatına aldığı en küçük nota kadar ulaşabilir olduk.
Yani başlarken elimiz çok kuvvetli başladık, dolayısıyla aksiliklerin önüne çok rahat geçebildik. Teknik olarak hikaye anlatımı konusunda şu ana kadar bir sorunumuz olmadı." ifadelerini kullandı.
Son dönemde sporcuların hayatının filme çekilmesinin arttığını hatırlatan Davulciyan, "Çünkü ülkemizde çok güzel hikayeler var. Bu topraklardan çıkmış çok iyi hikayeler var. Biz de çok önemli hikayelerden birisini inşallah ekrana taşıyacağız.
Dediğim gibi şu ana kadar bize verilen belgeler o kadar kuvvetli ki böyle bir işi kötü yapmak büyük bir başarısızlık olur, biz de elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız." şeklinde konuştu.
Belgeselin yardımcı yönetmeni Aren Arda Kaya ise belgeseli uluslararası platformlarda yayınlanabilir hale getirmek için çalıştıklarını ve çok dilli bir yapı hedeflediklerini anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com