'Batı'da ve Doğu'da barışa ihtiyacımız var'

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, ülkesinin dış politikada dengeli ve çok yönlü bir politika izlediğini belirterek, "Batı'da ve Doğu'da barışa ihtiyacımız var. Dünyada zor koşullara sahip coğrafik konumda bulunsak da, biz sadece bundan kazançlı çıkabiliriz. Bu yüzden biz ilkeli bir pozisyona sahibiz." dedi.

Lukaşenko, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Belarus’un dünyadaki çatışmaların çıkması ve tırmanmasının karşısında durduğunu vurguladı.

Dünyanın farklı noktalarında çatışmaların ansızın çıktığına dikkati çeken Lukaşenko, "Bugün Ukrayna’da gerginlik sınırlarımıza çok yakın bir şekilde ortaya çıktı. Venezuela’da neler oluyor biliyorsunuz. Umarım, uluslararası bir gerginlik ve çatışma olmaz. Libya’da neler olduğunu siz görüyorsunuz. Bu sadece bir başlangıç. Türkiye’nin sınırında, Suriye’de, Irak’ta neler oluyor siz kendiniz görüyorsunuz ve hissediyorsunuz. Kürt problemi Türkiye için çok önemli." diye konuştu.

Bu tip çatışmalara "birilerinin ihtiyacı" olduğunu söyleyen Lukaşenko, "Benim tezim, bu çatışmaların dünya haritası üzerinde önemli jeopolitik konumu olan, zengin doğal kaynaklara sahip olan ülkelerde ortaya çıktığını doğruluyor. Yani, bu kaynaklar birilerine lazım, birileri jeopolitik ve stratejik açıdan önemli pozisyona sahip bu devletleri etkilemek istiyor." ifadelerini kullandı.

Belarus'un böyle bir çatışmaya ihtiyacı olmadığını dile getiren Lukaşenko, herhangi bir devleti zorla etkilemek ve bu kaynakları elde etmek için emperyal yaklaşımlarının bulunmadığını dile getirdi.

Dünya siyasetindeki ana oyuncular yüzünden pek çok şeyin zarar gördüğünü anlatan Lukaşenko, "Bu oyuncuların kim olduğunu iyi biliyorsunuz. Bunların bazıları saldırgan, bazıları retorik ile uğraşıyor, çok fazla bağırıyor, yangına körükle gidiyor. Bazıları ise dünyadaki durumu sessizce etkilemeye çalışıyor. Fakat bu oyunculardan her birinin belirli bir hedefi var. Önce böl, sonra yönet." değerlendirmesinde bulundu.

Belarus ve Türkiye’nin özellikle komşu ülke Suriye’deki durum eşliğinde çatışmaların artmasına karşı olduğunu ifade eden Lukaşenko, "Bu yüzden ne Türkiye ne de Belarus, yerel ya da büyük bir çatışmanın çıkmasına karşı. Bu gerekli değil. Biz buradan hiçbir şekilde kazançlı çıkmayız." dedi.

Belarus topraklarında tarihte pek çok savaş yaşandığını, bunun zararlarının sadece maddi olmadığını, milyonlarca insanın öldüğünü anımsatan Lukaşenko, şöyle devam etti:

"Bizim farklı bir zihniyetimiz var. Ne pratik bakış açısından ne ahlaki açıdan ne de genetik bir yaklaşımdan dolayı bizim bu çatışmalara ihtiyacımız yok. Dengeli ve çok yönlü politika izliyoruz. Batı'da ve Doğu'da barışa ihtiyacımız var. Dünyada zor koşullara sahip coğrafik konumda bulunsak da biz sadece bundan (bu politikadan) kazançlı çıkabiliriz. Bu yüzden biz ilkeli bir pozisyona sahibiz. Bugün bu yangın senden birkaç kilometre ötede, yarın ise senin bölgene yayılacak ve o zaman sen de yanacaksın."

Belarus lideri Luşakenko, Ukrayna’daki devlet başkanı seçimlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Ukrayna’daki devlet başkanı seçimlerinde mevcut Devlet Başkanı Petro Poroşenko’nun kazanacağını daha önce savunduğunu hatırlatan Lukaşenko, “Orada hiç kimse bir şey kazanmadı. Birinci turun ardından (Vladimir) Zelenskiy birinci çıktı, Poroşenko ise onun arkasında kaldı. Her şeye rağmen Poroşenko’nun bu devlet başkanlığı seçimini kazanacağını düşünme eğilimindeyim." şeklinde konuştu.

Analiz yapıp iki adayı karşılaştırmayacağını vurgulayan Lukaşenko, "Adaylardan bir tanesini çok iyi biliyorum. İkincisini ise sadece filmde gördüm, onu bir politikacı olarak tanımıyorum. Ama size hayattan bir şey söyleyeceğim. Poroşenko ile bizim bir zamanlar ortak bir dostumuz vardı. Bu Mihail Saakaşvili. Saakaşvili, Gürcistan’da anayasayı değiştirdi ve halk ile şakalaşmaya başladı. Bunun sonucunda Gürcistan’ı terk etmek ve başka ülkelerde saklanmak zorunda kaldı." dedi.

Lukaşenko "Ukrayna’da seçecek kimse yok, o yüzden protesto mahiyetinde Vladimir Zelenskiy’e oy veriyorlar" iddialarına ilişkin şunları kaydetti:

"Böyle bir durumda ne yapmak gerekiyor. Ukraynalılar beni affetsin, ama onlara şunu söylemek istiyorum. Eğer oy verecek kimse yok ise oy vermeye gerek yok. Neden emin olmadığınız birisine oy veriyorsunuz. Ukraynalılar son yıllarda zor bir siyasi süreçten geçti. Zaten anlaşılmaz sözlerden yoruldular. Onlar risk alarak çok defa siyasetçilere güvendiler ve onları desteklediler. Ancak her zaman tam tersi oldu. Son yıllarda Ukrayna halkının tecrübesi risk almanın gerekli olmadığını gösteriyor. Eğer oy verecek kimse yoksa, o zaman seçimler tekrar edilir. Bana göre tekrar risk almaktansa, bu en iyi yoldur. Sonra, gelecek 10 yıl ya da ileriki yıllarda acı bir şekilde pişman olacaksın."

Kaynak: AA