Dr. Feyha Kahya Aydoğan, toplumda çok sık görülen uyku bozukluklarının bir ucunda sosyal bir olay olan basit horlamanın, diğer ucunda ise büyük sağlık sorunlarına yol açan ‘tıkayıcı uyku apne sendromu’ yer aldığını belirtti. Horlama tedavisinin isteğe bağlı olduğunu; ancak tıkayıcı apne tedavisinin mutlaka yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, “Tıkayıcı uyku apne sendromu; kalp krizi, felç, kalpte ritim bozukluğu ve hipertansiyon gibi rahatsızlıkların görülme riskini artırıyor. Bu nedenle tıbben mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde kontrol altına alınmadığında ölümle sonuçlanabiliyor” şeklinde konuştu.
Sürekli horlayanların yüzde 30-40’ında apne var Erkeklerde ve fazla kilolularda daha sık rastlanılan horlamanın, bazı kişilerde sürekli, bazı kişilerde ise ara sıra görüldüğünü ifade eden Dr. Aydoğan, "Aşırı yorgunluk, fazla alkol veya uyku ilacı sonrası görülen horlama veya sadece sırt üstü yatıldığında ortaya çıkan pozisyona bağlı horlamalar nadiren görüldüğü için ciddi tehlikeler arz etmiyor" dedi. Dr. Feyha Kahya Aydoğan, sürekli horlayanların tıkayıcı apne riski altında bulunduğuna dikkat çekerek, bu faktörlere bağlı olmaksızın devamlı horlayan kişilerde yaklaşık yüzde 30-40'ında obstrüktif apne görülebildiğini kaydetti.
Uyku apnesinin en temel özelliğinin, uyku sırasında ağız ve burundan sağlanan hava akımının en az 10 saniye süre ile durması olduğunu söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, apne sayısının 1 saatte 5’in üzerinde olmasının hastalık olarak kabul edildiğini ve tedavi gerektirdiğini dile getirdi.
Gün boyu uyukladıkları görülüyor Tıkayıcı uyku apnesinin yaşam kalitesinde bazı bozulmalara da neden olabildiğine dikkat çeken Dr. Feyha Kahya Aydoğan, şöyle devam etti: "Uykusunu yeterince alamayan kişi sabah yataktan yorgun ve dinlenememiş bir halde kalkıyor. Bu da günlük hayatına yansıyarak dikkat gerektiren işleri yapmada ve devam ettirmede zorluk çekmesine yol açıyor. Bu rahatsızlığın en temel yakınması ise kişilerin gün içinde yoğun uyuklama içinde olmaları. Gece yeterince uyuyamayan, sabah yataktan dinlenmiş olarak kalkmak yerine dayak yemiş gibi kalkan bu kişiler gün içerisinde her fırsatta uyukluyor. Bu gün boyu yoğun uyuklama hali özellikle şoför, polis, bekçi, hava trafik kontrolörü gibi aşırı dikkat gerektiren mesleğe sahip kişilerde ciddi sorunlara neden olabilir. Yine bu tür kişilerde konsantrasyon bozukluğu, sabah baş ağrıları, unutkanlık, kişilik değişiklikleri ve cinsel isteksizlik sorunları görülebiliyor."
Kilo, kısa ve kalın boyun etkili Çok geniş anlamda burun ucu ve ağız içinden, soluk borusuna kadar uzanan üst solunum yolunu daraltan her türlü sorunun tıkayıcı apneye neden olabileceğini söyleyen Aydoğan, "Erişkinlerde burun, yumuşak damak, küçük dil, bademcik ve dil kökü sorunları; çocuklarda ise geniz eti ve bademcik büyümesi en sık görülen nedenleri. Kilo fazlalığı olanlarda, kısa ve kalın boyunlularda daha sık görülüyor. Kimi zaman kullanılan ilaçlar ve yüzdeki anatomik bozukluklar horlama ve apne nedeni sayılsa da, bazen kesin sebep bilinemiyor" diye konuştu.
Tedavi edilebilir bir rahatsızlık Kişiye apne tanısının, Polisomnografi (PSG) denen uyku testi ile konulduğunu, basit horlamada tedavi kişiye ya da yatak arkadaşının çözüm isteyip istememesine bağlı olduğunu söyleyen Dr. Feyha Kahya Aydoğan, şunları kaydetti:
"Toplumdaki genel kanının aksine horlama tedavi edilemez bir durum değil. Tedavide öncelikle hastanın kilo vermesi, yaşam koşullarını düzenlemesi, sigara ve alkolü bırakması ve spor yapması öneriliyor. Bunlara ek olarak burun veya yumuşak damak, küçük dil ile bademcik bölgesine yapılacak girişimlerde tedavi seçenekleri arasında yer alıyor. Tıkayıcı apne sendromunda ise hastalığın hafif ve orta derecedeki tipleri cerrahi yöntemler ile tedavi edilirken, ileri derecedekilere genellikle basınçlı hava maskesi öneriliyor."
Horlamayı hafifletecek öneriler Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Feyha Kahya Aydoğan, horlamayı hafifletecek şu önerilerde bulundu: “İyi bir kas tonusu kazanmak için sportif bir yaşam biçimi seçilmeli. Kilo fazlalığı varsa ideal kiloya gelinmeli. Horlayan kişiler uyku ilaçları, sakinleştiricileri ve antihistaminik denen alerji ilaçlarını uykudan önce almamalı. Uykudan 4 saat önce alkol almaktan kaçınmalı. Uykudan 3 saat önce ağır yemekten kaçınmalı. Aşırı yorgunluktan kaçınmalı. Uykuda sırt üstü yatmak yerine yan yatış pozisyonu tercih edilmeli.”
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com