DİYARBAKIR
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "İnşallah 2018 yılı içerisinde din farkı gözetmeksizin Diyarbakır'ın medeniyet sembollerini yeniden ayağa kaldırmış olacağız." dedi.
Çavuşoğlu, Diyarbakır'daki temasları kapsamında bir otelde düzenlenen, "Vakıflar Genel Müdürlüğü Bölge Müdürlükleri Değerlendirme Toplantısı"na katıldı.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce 25 bölge müdürü ve tüm bürokrasisi ile vakıf şehri olan Diyarbakır'ın manevi atmosferinde yapacakları toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Çavuşoğlu, yakın geçmişte insanlığın düşmanı oldukları kadar kültür ve medeniyetin de düşmanı olan terörün yakıp yıktığı Diyarbakır'daki vakıf eserlerinin yeniden ihya ve restorasyonu çalışmalarıyla ilgili incelemelerde bulunduklarını söyledi.
Çavuşoğlu, Diyarbakır'ın son 30 yıldır huzuruna kast edildiğini ve kentin terör saldırıları nedeniyle çok ciddi zarar gördüğüne değinerek, terör örgütünün yakın geçmişte özellikle tarihi Sur içerisindeki binlerce yıllık tarihi eserleri yakıp yıkmaktan çekinmediğini belirtti.
"Vakıf eserlerine de düşmandılar""Bizim yaşayan varlığımızın en önemli unsuru olan eserlerle kuşaklar arası değerlerin aktarımı da terörün hedefinde yer almıştır." diyen Çavuşoğlu, bu düşmanlıktan dolayı önce Diyarbakır'ın güzel Fatih Camisini (Kurşunlu Camisi) ateşe verdiklerini sonra Sur'da 12'si vakıf olmak üzere 14 tarihi eseri yakıp, yıktıklarını vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, teröristlerin bu düşmanlığı sergilerken belirli bir dini değil, tüm insanlığa ait eserleri hedef aldığına işaret ederek, şöyle devam etti:
"İnsanlıktan nasibini almamış terörist odaklar sadece İslam'ın değil Hristiyanlığın da insanlığın ortak değerlerinin de düşmanı olmuşlardır. Ülkemizdeki Hristiyan vatandaşlarımızın mabedlerini de yakıp, yıktılar. Hristiyanlığında tarihi merkezlerinden biri olan Diyarbakır'da kiliselerimizi yakıp yıktılar. Diyarbakır'ın Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan kiliseleri de bu din, medeniyet ve insanlık düşmanları tarafından yakılıp, yılmıştır. Kısacası, buradaki terör sadece bize düşman değil, insanlığa da düşmandır. Şunu ifade etmeliyiz ki Yıllarca çocuk, yaşlı, genç demeden insanımıza kurşun sıkan bu teröristler Diyarbakır'ın medeniyet direkleri olan vakıf eserlerine de düşmandılar. Vakıf medeniyeti eli ile din, dil, ırk gözetmeden herkese yardım götürülmüştür."
Diyarbakır'daki tarihi yapıların restorasyonu"Hristiyan alemi ve tüm dünya şunu görmeli ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Vakıflar Genel Müdürlüğü marifeti ile sadece İslam vakıf eserlerine değil Diyarbakır'da tahrip edilen Katolik ve Protestan kiliselerinin restorasyon ve ihya çalışmalarını da başlatmış ve bitirmek üzeredir." diyen Çavuşoğlu, şunları aktardı:
"Vakıf anlayışının gelecek nesillere okuyarak değil yaşatarak aktarılması imkanını sunmak gerekir. Somut projelerin geliştirilmesini çok önemsiyoruz. Donuk, sadece kağıt üzerinde yürütülen, hissiyatı barındırmayan bir anlayışla yürütüldüğünde sonu hüsran olacaktır."
Çavuşoğlu, vakıf hizmetinin önemine değinerek, vakıfların en büyük gelişmeyi yaşadığı Osmanlı döneminde vakıfların, millet sayesinde kazanılan serveti, tekrar o toplumun istifadesine ve hizmetine sunan bir vefa müessesesi olarak görüldüğünü vurguladı.
Hükümetin Diyarbakır'da ihya seferberliği başlattığını belirten Çavuşoğlu, "Bu çerçevede Vakıflar Genel Müdürlüğümüz de sorumluluğu altındaki tüm eserlerin restorasyon projelerini hızlı bir şekilde tamamlamış, ihale işlemlerini tamamlamış ve uygulamaya koymuştur. İnşallah 2018 yılı içerisinde din farkı gözetmeksizin Diyarbakır'ın medeniyet sembollerini yeniden ayağa kaldırmış olacağız." ifadesini kullandı.