ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 34. İl Müftüleri İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, üçüncü gününe gelen toplantının planladığı gibi başarılı geçtiğini söyledi.
Böylesi bir organizasyonla il müftülerini bir araya getiren ve istişare adı altında bir hizmet içi eğitim yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve ekibine şükranlarını sunduğunu belirten Bozdağ, Türkiye'nin güven müesseselerinden birisinin Diyanet İşleri Başkanlığı, camiler, din görevlileri, müftüler, vaizler, Kur'an kursu öğreticileri, imam hatipler ve müezzin kayyumlar olduğunu ifade etti.
Toplumun içerisinde farklı düşüncelere sahip olanlar olsa da zaman zaman Başkanlığa, müftülere, vaizlere ve diğer din görevlilerine dönük ölçüyü aşan hatta bazen haksızlığa varan eleştiriler yapılsa da Türk toplumunun büyük bir kesiminin çok net bir şekilde Diyanet İşleri Başkanlığı, camiler, din görevlileri, müftüler, vaizler, Kur'an kursu öğreticileri, imam hatipler ve müezzin kayyumlara güvendiğini vurgulayan Bozdağ, "Onlardan istifade etmektedir. Onların rehberliğinde ibadetlerini yerine getirirken onların verdiği bilgiler çerçevesinde dini konularda bilgisini artırma içerisindedir." dedi.
"Toplum nezdinde oluşturduğu güveni yıkmak istedikleri çok açık"Bozdağ, bu güveni önemsediklerini dile getirerek şöyle konuştu:
"Diyanet İşleri Başkanlığının, il müftülerimizin ve diğer personelin Anayasa ve yasalarımızla kendisine yüklenen hizmetleri başarıyla yerine getirmesinin olmazsa olmaz şartlarının başında bu güveni muhafaza etmek gelmektedir. Onun için de Türkiye'nin dört bir yanında veya başka yerlerde bu güveni zedelemek için planlı çalışmaların yapıldığını da görüyoruz. Bazı çevreler özellikle planlı çalışmalar yapıyorlar ve buradan Diyanet İşleri Başkanlığının ve din hizmeti sunan görevlilerin, toplum nezdinde oluşturduğu güveni yıkmak istedikleri de çok açık.
Özellikle son günlerde bazı medya organlarında 5-10 yıl önceki bazı konuşmalar, sanki bir yerden düğmeye basılmışçasına, bir gün birisi, bir gün başka biri çıkarılıyor. Bazısı çarpıtılıyor, bağlamından koparılıyor, başka şekle getiriliyor. Sürekli bir şekilde televizyon, sosyal medya ve yazılı medyada yer verildiğini görüyoruz. Gelin bu tür şeyleri toplumun önüne getirerek Diyanet'i, dolayısıyla İslam'ı, Müslümanları ve din görevlilerimizi yıpratan çalışmalara izin vermeyelim. Bu tür şeylerin önünü açmayalım, doğru olanla yolumuzu alalım. Güven müesseselerimiz olan bu kurumları korumak ülkemizin birlik ve beraberliğini korumaktır. Diyanet İşleri Başkanlığı Türk milletinin birlik ve dirliğinin çimento kuruluşlarından birisidir."
Afganistan ziyareti esnasında yaşadığı bir olayı da anlatan Bozdağ, şunları söyledi:
"Afganistan'a bir ziyarete gitmiştim. O zaman cuma namazı vakti yaklaştı. Cuma namazına gidelim dedik. Büyükelçimiz dedi ki 'Sayın Bakanım burada cuma namazı saat 15.30'da kılınıyor.' Biz de baktık oranın saatine vakit geçiriyor. 'Nasıl oluyor?' dedim. Dedi ki 'Burada her grubun cuma namazı saati ayrı. Vakit namazı saati de ayrı.' Millet cami cami bölünmüş. Ona mensup olan o camiye gidiyor. O vakitte öğleyi kılıyor. Orada birlik ve dirliği muhafaza etmek mümkün mü? Değil. Halbuki camiler birlik ve dirliğin de merkezidir. Allah'ın huzurunda yan yana duran, omuz omuza duran, aynı istikamete bakan, aynı secdeye eğilenler, esasında bir olmanın, omuz omuza olmanın da ibadet yapmanın yanında hazzını yaşıyorlar ama birileri bu birliği İslam'ın sağladığı bu manevi gücü zedelemek istiyorlar. Ben bunlar karşısında da müftülerimize çok görev düştüğüne inanıyorum. İnşallah bu toplantıdan sonra değerli müftülerimiz, bugüne kadar başarıyla ve özveriyle yaptıkları görevlerini, daha etkin, verimli ve yararlı bir şekilde nasıl yapacaklarını, arazide planlayacak ve uygulayacaklardır."
Muhabir: Muhammed Boztepe