Baş ağrısı ile ilgili açıklama yapan Özel Mersin Yenişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Arı, bazı baş ağrılarının hayati tehlike oluşturabilecek hastalıkların sonucunda ortaya çıkabileceğinden dolayı hafife alınmaması gerektiğini söyledi. Baş ağrısı çeşitleri ve baş ağrısı sonucunda neler yapılması gerektiği konusunda da bilgi veren Ar, "Baş ağrısı, insan vücudunun en sık yaşadığı ağrı şeklidir. Toplumda baş ağrısı olanların oranı yüzde 90’dır. Yani her 10 kişiden 9’u hayatının bir döneminde en az bir kez baş ağrısı yaşamıştır. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını gerilim tipi baş ağrısı ile migren oluşturur ve önemli oranda iş gücü kaybına neden olur. Geri kalan yaklaşık yüzde 10’luk baş ağrısı da ciddi hayati tehlike oluşturabilecek hastalıkların sonucunda ortaya çıkabileceğinden, baş ağrısı insan sağlığı açısından önem taşır. Baş ağrısı yakınması olan hastada nöroloji uzmanlarımız, öykü, genel sistemik muayene ve nörolojik muayene, radyolojik görüntüleme yöntemleri, gerekli durumlarda lomber fonksiyon, algoritması ile baş ağrısının tanı ve tedavi planını oluşturur" diye konuştu.
"200'e yakın baş ağrısı çeşidi var"
Uluslararası Baş Ağrısı Derneği'nin 2004 yılında yenilediği baş ağrısı sınıflandırmasına göre 14 ana grupta 200'e yakın baş ağrısı çeşidinin tanımladığının altını çizen Ar, "Baş ağrıları başlıca primer, sekonder ve diğer baş ağrıları olmak üzere üç grupta sınıflandırabilir. Primer baş ağrıları doğrudan baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan ve başka herhangi bir hastalıkla ilişkisi olmayan gerilim tipi baş ağrısı, migren ve küme baş ağrısını kapsayıp tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını oluşturur. Sekonder baş ağrısı başka bir hastalığın göstergesi olan baş ağrılarını kapsamaktadır ve yüzde 10 oranında görülür. Bu grupta yer alan hastalıklar, beyin damar hastalıkları, beyin tümörleri, menenjit, ensefalit, sinüzit, göz hastalıkları ve benzeri olabilir" ifadelerini kullandı.
Hangi baş ağrısında doktora gidilmeli? Hangi çeşit baş ağrısında doktora gidilmesi gerektiği konusunda da bilgi veren Ar, açıklamasını şöyle tamamladı: "Baş ağrısı, kişinin şimdiye kadar yaşadığı en şiddetli baş ağrısıysa ve kişi daha önce bu tipte ve bu derecede şiddetli baş ağrısı yaşamadığını ifade ediyorsa beyin zarı damarında kanama yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır. Baş ağrısı, ağır bir fiziksel aktivite sırasında ortaya çıkmışsa ya da ıkınmak, öksürmek, hapşırmak gibi durumlarda ortaya çıkmışsa, beyin zarı damarında kanama yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır. Ani ve şiddetli ortaya çıkan baş ağrısıyla birlikte, bilinç bulanıklığı, uyku hali, bulantı-kusma, ışığa hassasiyet, epilepsi nöbetleri ortaya çıkmışsa beyin zarı damarında kanama yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır. Baş ağrısıyla birlikte yüzde, kolda, bacakta, ya da bir vücut yarısında ortaya çıkan uyuşma-kuvvetsizlik, görme bozukluğu, denge kaybı, baş dönmesi gibi nörolojik belirtilerin ortaya çıkması durumunda beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıklığı yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır. Baş ağrısıyla beraber uyku hali, huzursuzluk, bilinç bulanıklığı, yüksek ateş, ense sertliği, vücutta kırmızı lekelenmeler oluşması durumunda, beyin zarının ve beyin dokusunun enfeksiyonu yönünden acilen hastaneye ulaştırılmalıdır. Daha önce var olan hafif-orta şiddetteki baş ağrısının şiddeti, tipi, değiştiyse, bulantı ve kusmalar eklendiyse beyin tümörü yönünden ivedilikle hastaneye ulaştırılmalıdır. Ağrı kesicilere yanıt vermeyen ve şiddeti giderek artan baş ağrısı varsa beyin tümörü yönünden araştırılması için ivedilikle nöroloji uzmanına başvurulmalıdır. İleri yaşta yeni başlayan baş ağrısı, halsizlik, eklem ağrıları ve görmede azalma ortaya çıkıyorsa, şakak damarının iltihaplanması olabilir, kalıcı görme kaybına yol açabilir. Baş ağrısı ilk kez 10 yaşın altında ve 50 yaşın üstünde ortaya çıkmışsa, baş ağrısı başın hep aynı bölümünde tekrarlıyorsa hasta bir an önce nöroloji uzmanına başvurmalıdır."
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com