İstanbul
Katar'daki Hamed bin Halife Üniversitesi Öğretim Üyesi Moritanyalı düşünür Muhammed bin Muhtar eş-Şankıti, Barış Pınarı Harekatı'nın, sömürge geçmişi olan bazı ülkeler tarafından beslenen Suriye'yi bölme ve parçalama projelerine ağır darbe vurduğunu söyledi.
Harekat hakkında değerlendirmelerde bulunan Şankıti, "Harekat, uzun süre DEAŞ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) adıyla bilinen militanlar nedeniyle büyük mağduriyetler yaşayan Suriye halkının devrimi için çok büyük bir kazanım. SDG'nin demokrasiyle uzaktan yakından hiçbir alakası yok.
Bunlar her zaman Suriye halkının özgürlük ve demokrasi hayallerine düşmanlık etmiştir." dedi.
Moritanyalı düşünür, Harekatın Suriye devrimi açısından ve tüm bölgedeki siyasi atmosfer açısından çok önemli bir gelişme olduğunu ve uluslararası düzeyde dahi çok büyük boyutları bulunduğunu kaydetti.
"Irkçı ve terörist bir örgüt olan SDG'nin Suriye'nin bölünmesindeki rolü çok büyük" diyen Şankıti, "SDG şu anda Türkiye'yi de bölmeye ve ümmetin düşmanlarına hizmet ederek Türkiye'nin İslam ümmetiyle olan kardeşlik bağlarını zedelemeye çalışıyor." diye konuştu.
Şankıti, "Türkiye'nin düşmanları tarafından sınırında ülkeyi bölmeye ve yükselişini engellemeye çalışan bir örgüt kurulduğunu, bu yapının aynı zamanda Türkiye ile Kürtler, Araplar ve ortak tarih, coğrafya ve kaderi paylaşan diğer bölge halkları arasına engeller koymaya çalıştığını ifade etti.
"Batılı ülkeler Harekatın en büyük kaybedeni"
Şankıti, "Bu Harekatın uluslararası dengelere büyük etkisi oldu. İki yüzlü tavır takınan Batılı ülkeler, Türkiye'ye ihanet etti. Zor anında onu yalnız bıraktı. Söz konusu ülkeler bu Harekatın en büyük kaybedeni çünkü Batılı ülkelerin Türkiye'ye ihtiyacı olduğu kadar Türkiye'nin onlara ihtiyacı yok." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Batı vesayeti olmaksızın ve çıkarlarına hizmet edecek şekilde kurduğu farklı uluslararası ittifaklar sayesinde onlardan daha güçlü olduğuna dikkati çeken Şankıti, şöyle devam etti:
"Barış Pınarı Harekatı, sömürge geçmişi olan bazı ülkeler tarafından beslenen Suriye'yi bölme ve parçalama projelerine ağır darbe vurdu. Söz konusu ülkeler Suriye halkının geleceği ve birliğiyle oynamaya çok alışıktır."
Birinci Dünya savaşından bu yana büyük devletlerin daha kolay kontrol altında tutabilmek adına bölgeyi bölmeye, yıkmaya çalışmalarını unutmadıklarını söyleyen Şankıti, bu ülkelerin Anadolu'yu bölmek için Sevr, Şam Irak ve Arap Yarımadası'nı bölmek için Sykes-Picot anlaşmasını yaptıklarını hatırlattı.
"Bölme planları ümmetin medeniyetini inşa etmesini engelliyor"
Şankıti, "Bu ülkeler 100 yıl önce yaptıklarını tekrarlamak istiyorlar ancak Barış Pınarı Harekatı bölme planlarını püskürtmek için çok cesurca bir adım." diyerek bölme ve parçalama planlarının ümmetin gücünü kırdığını ve medeniyetini yeniden inşa etmesini engellemeyi hedeflediğini vurguladı.
Uluslararası güçlerin Farslara ve Araplara ihanet ettiğini, onları birbirine düşürdüğünü ve 40 yıl boyunca kan akıttığını, 2016'da Türkiye'de başarısız bir darbe girişimine imza attığını hatırlatan Şankıti, Kürtlerin bundan ders çıkarması gerektiğini vurgulayarak, bölge halklarının da yabancıları razı etmeye çalışmak, onlara güvenmek yerine uyumlu olarak beraber yaşaması gerektiğini söyledi.
"Arap Birliği, Arap halkların vicdanını yansıtmıyor"
Arap Birliği toplantısının sonuç bildirisini de eleştiren Şankıti, "Arap dünyası hakkında bilgi sahibi olanlar Arap toplumunun, Türkiye ile Barış Pınarı Harekatı'nın yanında ve Suriye'nin kuzeyindeki ayrılıkçı ve ırkçı, Suriye toplumunun dokusunu bozan militanlara karşı olduğunu bilir." ifadesini kullanarak, söz konusu bildirinin Arap halklarının vicdanını kesinlikle yansıtmadığını dile getirdi.
Moritanyalı düşünür, "Arap Birliği toplantısının sonuç bildirisi diktatör devlet başkanlarının görüşlerini yansıtmaktadır." diye konuştu.
Hiçbir ülkenin Türkiye'nin yaptığı gibi Suriye halkının yanında yer almadığına dikkati çeken Şankıti, Esed rejiminin katliamları, İran, Rusya, ABD ve İsrail'in Suriye'ye olan müdahalelerine sessiz kalan Arap Birliğinin söz konusu bildirisinin bir önemi olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekatı’nın ardından Mısır yönetimi, Arap Birliğini olağanüstü toplantıya çağırmıştı.
Katar, Somali ve Libya Arap Birliği toplantısının sonuç bildirisini imzalamamış, Fas ise Birliğin genel görüşünün dışına çıkmama arzusu nedeniyle imzaladığını açıklamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com