İstanbul
AA muhabirinin dava dosyasından derlediği bilgiye göre, Üsküp'te yaşayan Abdül Kolçinoğlu'nun annesi Rabia, kardeşleri Yahya ve Abdullah, baba İslam Bey'in 8 Ekim 1912-10 Ağustos 1913 arasında devam eden Balkan Savaşları'nda şehit olmasının ardından İstanbul'a gelerek Eyüpsultan'a yerleşti. Evin geçimini sağlayan ve ailenin en büyük çocuğu olan Abdül Kolçinoğlu ise ailesinden daha sonra İstanbul'a geldi.
Kolçinoğlu'nun nüfus kütüğü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasının ardından dönemin nüfus idaresince Yahya ve Abdullah'la kardeş olmasına rağmen farklı bir hane ve cilde yazıldı.
Sanki kardeş değilmişlercesine bir durum ortaya çıksa da Kolçinoğlu ailesi, yaşadıkları süre boyunca bu durumu sorun olarak görmedi. Farklı tarihlerde vefat eden Kolçinoğlu kardeşler, aynı kabristana defnedildi.
Çocukları ve torunları aile kütüğünün birleşmesi için dava açtı
Nüfus kütükleri birbirinden farklı olan Kolçinoğlu ailesinin torunları, 2021'de İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak, Abdül, Yahya ve Abdullah'ın kardeş olduklarının tespitine karar verilmesini istedi.
Yaklaşık dört yıl süren davada, davalı Eyüpsultan Nüfus Müdürlüğü ise Abdül Kolçinoğlu'nun annesi Rabia ile aralarında analık bağı kurulması gerektiğini belirterek, mezarların açılıp DNA incelemesi yapılmasını talep etti.
İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi Emrullah Özer, mezarın açılması talebini reddederek, Abdül, Yahya ve Abdullah'ın aynı anne ve babadan doğan kardeşler olduğuna, nüfus kayıtlarının bu şekilde düzenlenmesine karar verdi. Hakim Özer'in kararının nüfus kayıtlarına tescil ettirilmesinin ardından Kolçinoğlu ailesinin çocukları ve torunları neredeyse 100 yıl sonra aynı kütüğe yazıldı.
Tüm kayıtlarda anne ve baba adları aynı
Hakim Özer, davaya ilişkin gerekçeli kararında, nüfus, askerlik ve ticari tüm kayıtlarda ana adı Rabia, baba adı İslam olarak görünen Abdül Kolçinoğlu'nun 1993'te vefat ettiğini, cenazesinin ise Pierre Loti'deki Eyüpsultan Mezarlığı'na annesiyle aynı kabre defnedildiğini belirtti.
Bu kapsamda Eyüpsultan Nüfus Müdürlüğünün DNA incelemesi talebini reddeden Özer, kararında şu değerlendirmede bulundu:
"Kardeş oldukları tüm dosya kapsamından anlaşılan, Türk tarihinin en hüzünlü ve travmatik savaşlarından birisi olan Birinci Balkan Harbi'nde şehit düşen İslam Bey'in yetimlerinin şahs-ı manevilerini incitecek mahiyette bulunduğu anlaşılarak, bu talebe itibar edilmemiştir. Dosya kapsamıyla kardeş oldukları açık bir şekilde anlaşılan Birinci Balkan Harbi şehidi mahdumlarının ve eşinin yüzlerce yıllık bir yangın, savaş, ölüm ve göçten kaçıp sığındıkları, 4,5 metrekarelik bir vatan toprağında birlikte metfun bulundukları kabirlerinin açılmasına ve onların şahs-ı manevilerinin ve ruhlarının incitilmesine yer ve gerek bulunmadığı hususunda mahkememizde vicdani kanı oluşmuş, talebin reddi gerektiği takdir edilmiştir."
Kararında, Abdül Kolçinoğlu'nun, annesi Rabia ile kardeşleri Abdullah ve Yahya'dan farklı tarihlerde İstanbul'a gelmesi nedeniyle ayrı bir cilt ve haneye kaydedildiğini anımsatan Özer, bu sebeple nüfus kayıtlarında kardeşlik bağı kurulamadığını aktardı.
Özer kararında, bu durumun şüphesiz ki devletin görev ve sorumluluğunda olduğunu, Kolçinoğlu ailesinden kaynaklanan bir hata görülmediğini ifade etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com