Tarım ve Orman Bakanlığının yeni düzenlemesiyle ballar artık sadece "çiçek balı" olarak anılmak yerine, kekik, kestane, ayçiçeği, narenciye gibi bitki çeşidiyle satışa sunulabilecek ancak bu bal türleri için getirilen polen kriterinin sağlanması gerekecek.
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından değiştirilen Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliği ile bir bitki çeşidinin baskın olduğu ballarla ilgili tüketiciyi koruyacak düzenlemeler yapıldı.
Düzenlemeyle etiketinde kestane, kekik, ayçiçeği, narenciye, akasya, geven, pamuk, hayıt gibi bir bitki çeşidi ismiyle piyasaya arz edilen balların bulundurması gereken minimum polen oranları ilk defa mevzuata alındı. Örneğin, bir balın etiketinde "kestane balı" yazılması halinde, bu balın içinde yüzde 70 kestane poleni olması gerekecek. Bu oran her bir bitki çeşidi için ayrı ayrı belirlenirken, ayçiçeği ve hayıtta yüzde 45, akasyada yüzde 15 olacak.
Piyasadaki ballarda daha çok "çiçek balı" ifadesi yer alırken, düzenlemeyle Türkiye'deki botanik çeşitliliğin ortaya konması ve bilgilendirmenin doğru yapılması sağlanacak. Düzenleme, balların çeşitlendirilerek piyasaya arz edilmesini ve üreticinin desteklenmesini de amaçlıyor.
Malt şekeriyle tağşişin önüne geçilecek
Yeni tebliğle balın kalitesinde ve protein miktarında büyük önemi bulunan prolin oranı da kestane balı için kilo başına 500 miligram olarak belirlendi. Piyasada yer alan kestane ballarında bu oranın sağlanamaması, ballara yönelik denetimlerde tağşiş göstergesi olacak. Balda tağşişin önlenmesi için atılan bir diğer adımla da ilk defa tüm ballar için en fazla yüzde 4 oranında maltoz değeri belirlendi. Böylece, malt şekeriyle yapılan tağşişlerin önüne geçilecek.
Tebliğle balın filtre edilmesine ilişkin de düzenleme yapıldı. Böylece polenlerin süzülmeden bala karışması sağlanacak.
Yine tağşişle mücadele kapsamında, çam balı dışındaki salgı, çiçek ve karışım ballar için karbon değeri de (eksi 23 ve daha altı) belirlendi. Bu değerin, belirlenen sınırın üstünde olması bala mısır şekeri katıldığının anlaşılmasına imkan verecek.
Tebliğle ısıl işlem görmemiş ve poleni uzaklaştırılmamış ballar da "ham bal" olarak tanımlandı.
Dünyadaki üretimin yüzde 90'ının Türkiye'de gerçekleştirildiği çam balının kriterleri de ilk defa belirlendi. Böylece, Türkiye'de çam balı ilk kez tanımlanırken, bu balın ISO nezdinde de uluslararası tanımının yapılması için çalışma yürütülüyor.
"Tüketici kandırılamayacak"
Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin, AA muhabirine, sektör olarak 15 yıldır çam balının onurunun kurtarılması için çaba harcadıklarını söyledi. Şahin, "Çam balında dünyada lidersek bala ilişkin kriterleri bizim koymamız lazımdı. Böylece, tarihsel bir görevi yerine getirmiş olduk. Aynı zamanda çam balının dünya standardının oluşturulması için de ISO nezdinde girişimlerimiz var." dedi.
Tek bir bitkiden yapılan ballar için getirilen polen kriterinin büyük önem taşıdığını vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
"Balın etiketinde 'kestane balı' yazması zorunlu değil ama yazılacaksa polen şartını taşıması gerekiyor. Bu ballar artık çiçek balı yerine lavanta balı, geven balı gibi kendi ismiyle anılacak. Piyasada ithal kestane balları var, bizim ballarımızın onda biri kadar dahi polen kriterini karşılamıyor. Bu düzenleme, üreticinin emek verdiği balın değerini 5 kat artıracak. Tüketici de artık yarısı kestane yarısı başkasıyla karıştırılmış balla kandırılamayacak."
Kaynak: AA . dikGAZETE.com