Istanbul
Silivri Belediyesi Sergi ve Toplantı Salonu'nda düzenlenen "Muhtarlar Toplantısı"na katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Suriyelilerin memleketlerine bayram ziyaretine gitmelerine yönelik eleştirilere değindi.
Bakan Soylu, göçmenleri bayramda memleketlerine gönderme politikasını, kendilerinin oluşturduğuna dikkati çekerek, "Oralarda bazı yerlerde hayata müsaade var. Ama bazı yerlerde kesinlikle can güvenliği söz konusu değil. Bir de bunların geldiği bölgenin yüzde 65'i bizim misakı milli sınırlarımız içerisinde. Bizim ülkemiz için büyük bir şey ifade ediyor. Eğer orada hakikaten bir güvenli yer oluşmuşsa zaten memleketlerine dönerler. Bu politikamızın nedeni, 'gitsinler eğer orada güvenli bir hayat tarzı görüyorlarsa kalsınlar' yönünde. Kalanların çoğu da bu kapsamda gidenlerden zaten." dedi.
Türkiye'nin sosyal bir hukuk devleti olduğuna vurgu yapan Bakan Soylu, Suriyelilere hastanelerde öncelik, üniversitelere sınavsız giriş hakkı, TOKİ'den bedava konut verildiği gibi akla hayale sığmayacak sadece iç siyaset malzemesi oluşturmak için yalana yönelik dedikodular üretildiğini söyledi. Soylu,"Suriyeliler ile ilgili bu tip yardımlarda bulunuyor olsaydık, biz bunu rahat bir şekilde bütün vatandaşlarımızla paylaşırdık. Maalesef bu konuda oluşturulan dedikodu mekanizması bizim bütün dünyaya alnımızın akıyla yaptığımız misafirperverliği gölgelemeye yöneliktir. Bunu açıkça söylemek istiyorum. Bir şey daha söylemek istiyorum. 'Gitsinler kendi memleketlerinde savaşsınlar.' Peki Suriye'de bugüne kadar ne kadar şehit verdiler biliyor muyuz? 1 milyon. 1 milyon şehit verdiler. Az bir rakam mı? Bu açıdan elbetteki oradaki mücadelede hala ciddi oranda devam etmekte." ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, bu akşamdan itibaren uzun bir bayram tatilinin başlayacağına da dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bayramlarda her gün televizyonlarda kaç trafik kazasının olduğu, kaç kişinin hayatını kaybettiği feci kazaların görüntüleri hepimizi üzmektedir. Buradan seyahate çıkacak olan sürücülerimize çağrıda bulunmak istiyorum. Lütfen emniyet kemerlerinizi takın, sürat yapmayın, kurallara uyun. Şu cep telefonlarını aracı sürerken kullanmayın. Aynı zamanda gittiğiniz yerler de dahil olmak üzere yayalara yol verin. Bakın yılbaşından bugüne kadar 5 ay geçti. Biz bir politika hazırladık trafikle alakalı. Bu politika belgesinde, 59 politika var ve tek tek uyguladık. Zamanı gelmediği için uygulamadıklarımız da var. Yılbaşından bugüne kadar trafik kazalarındaki ölüm sayısı yüzde 40 azaldı. Bin 250'den 750'ye düştü. Bu ne demek? 500 kişinin geçen yılın aynı dönemine göre daha az öldüğü demek. Dünyada böyle bir rakam söz konusu değil. 2018'de 7 bin 427'den, 6 bin 675'e düştü, yani yüzde 10'luk bir düşüş yaşamıştık. Şimdi yüzde 40'lık bir düşüş yaşıyoruz. Burada özellikle gelişmiş ülke standartlarına düşme konusundaki bir çabayı da ortaya koyuyoruz. Hatırlarsınız yaya kazalarıyla ilgili TBMM'den bir kanun çıkardık. O günden bu güne, geçen yılın son çeyreğinden beri yaya ölümlerinde yüzde 37 azalış oldu. Bir program çerçevesinde ilerliyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com