Ankara
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinin bütün dünyada toplum sağlığı kadar ülke ekonomilerini de derinden etkilediğini belirten Pekcan, Türkiye'nin de bunu mart ayından itibaren hissettiğini söyledi.
Pekcan, mart ayında ihracatın yüzde 18,1, nisanda yüzde 41,4 ve mayısta yüzde 40,9 düştüğüne işaret etti. Bakan Pekcan, Türkiye'nin geçen yıl en çok ihracat artışı gerçekleştiren 50 ülke içinde 8'inci sırada olduğunu anımsattı.
Türkiye'nin pandemiden ekonomi ve dış ticaret olarak etkilendiğine dikkati çeken Pekcan, bu süreçte ihracatın durmaması için gereken tüm önlemleri aldıklarını dile getirdi.
Pekcan, mayıs ayında ihracatın durmadığını ancak azaldığını ifade ederek, "Nisana nazaran bu ayda yüzde 10,8 toparlanma gördük. Zaten bize toparlanma sinyali vermişti. Haziranda daha iyi olmasını bekliyorduk. Çünkü nisan ve mayısta Ramazan Bayramı, 1 Mayıs, 19 Mayıs ve hafta sonları sokağa çıkma kısıtlaması gibi nedenlerle daha da fazla etkilenmişti." dedi.
"Bu yılın mayıs ayına göre yüzde 35 ihracat artışı var, gerçekten ciddi bir rakam"
Bugün dış ticaret rakamlarıyla ilgili haberlerin güzel olduğunu belirten Pekcan, şu bilgileri verdi:
"İhracatımız, geçen yılın haziran ayına göre yüzde 15,8 artış kaydederek 13 milyar 469 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Bu yılın mayıs ayına göre yüzde 35 ihracat artışı var, gerçekten ciddi bir rakam. İthalat da yüzde 8,2 artışla 16 milyar 305 milyon dolar oldu.
Haziranda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 82,6 olarak gerçekleşti. Bu rakam, Haziran 2019'da yüzde 77,2, geçen mayıs ayında ise yüzde 74,5 seviyesinde. Haziran ayına altın ticareti hariç bakınca, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 92,8."
Bu süreçte desteklerinden dolayı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a, TİM yönetimine, ihracatçı birliklerine, UND'ye ve bakanlık mensuplarına teşekkür eden Pekcan, "İhracatçımızın, sanayicimizin, işçimizin özverili çalışmalarıyla Türkiye olarak pandemide sağlık alanında ayrıştığımız gibi ekonomik alanda da ayrışarak güçlü çıkış sinyali verdiğimizi düşünüyorum." dedi.
Pekcan, en fazla ihracat artışı kaydeden sektörlere ilişkin de "Haziran ayı itibarıyla tekstilde yüzde 24, demir çelikte yüzde 20, elektronikte yüzde 18, makinede yüzde 17, hazır giyimde yüzde 16 artış var.
Otomotiv sektörü hala en çok ihracat yapılan kalem ama geçen yıl hazirana göre yüzde 11 gibi bir düşüş görülse de mayıs ayına göre otomotiv ihracatında yüzde 80 artış görüyoruz." diye konuştu.
Ülkeler bazında en çok dış satım artışının, geçen yılın haziran ayına göre yüzde 43 ile İngiltere'ye ihracatta sağlandığını belirten Pekcan, şunları kaydetti:
"Bunu, yüzde 37 ile İran, yüzde 34 ile Rusya, yüzde 19,6 ile Çin, yüzde 17,8 ile Irak ve yüzde 12,5 ile Almanya izliyor. İhracat düşüşü yaşanan ülkeler İtalya ve Fransa. Geçen yılın haziran ayına göre, İtalya ile yüzde 4,5, Fransa ile 8,5 düşüş yaşandı. Ancak bu iki ülkede mayıs ayına göre artış yaşanıyor.
İhracatın, İtalya'ya yüzde 55, Fransa'ya yüzde 45 oranında artmış olduğunu görüyoruz. İngiltere'ye mayıs ayına göre haziranda yüzde 80, İran'a yüzde 290, Rusya'ya yüzde 56, Almanya'ya da yüzde 40 artmış."
Haziran ayında ihracatta yaşanan toparlanmaya değinen Pekcan, "Yılın ilk 6 ayı itibarıyla mart, nisan ve mayıstaki hızlı düşüş nedeniyle ihracatta yüzde 15, ithalatta da yüzde 3 gerideyiz. Bundan sonra bu trendi artış olarak devam ettireceğiz.
Kurban Bayramı dolayısıyla temmuz sonunda biraz etkilenebiliriz ama ondan sonra toparlanma sürecine devam edeceğiz." diye konuştu.
Pekcan, 2020'yi kayıpsız kapatmayı hedeflediklerini dile getirerek, iş dünyasıyla el ele verdiklerinde yapılamayacak bir şeyin olmadığını söyledi.
Uzak Doğu toparlanma sürecindeyken batı ülkelerinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ağırlaştığı bir döneme girildiğine dikkati çeken Pekcan, şu ifadeleri kullandı:
"Ocak-şubat aylarında küresel tedarik zincirlerinde sıkıntı yaşanmıştı ama onlar tam tedaviye başladıkları süreçte bu tarafta talep daralması oldu. Orada arz güvenliği sağlandı ama bu tarafta talep daralması oldu ama bu süreçten bizim sanayicimiz etkilenmedi. Bu süreçte tedarikçilerimiz, dağınık coğrafyalarda olduğu için etkilenmedik."
"Tam bir koordinasyon içinde çalıştık"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp Meşe'nin bugün Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirdiklerini hatırlatan Pekcan, "Avrupa Birliği (AB) kümelenmesi içinde finansal destekleri de dikkate aldığımızda nakit para yardımı yerine 'turist gitsin orada harcasın' mantığı olabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Pekcan, bu süreçte kabine üyeleri olarak tam bir koordinasyon içinde çalıştıklarını da kaydetti.
"Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi talebi var"
Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi konusuna da değinen Pekcan, şöyle devam etti:
"Genel teamül olarak, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi yönünde talep var. İş dünyası tarafından hem Avrupa hem Türkiye tarafında bunun mutlaka güncellenmesi ihtiyacı dile getiriliyor.
Bu süreçte e-ticaret, hizmet sektörü, dijital ekonomi, tarım ürünleri gibi çok gündemde olan konular oldu. Yapılan analizlerle iş dünyası tarafından hem Avrupa hem Türkiye tarafında bunun mutlama güncellenmesi ihtiyac dile getiriliyor.
Siyaseti bir tarafa ticareti ve ekonomiyi başka tarafa ayırarak yolumuza devam etmeliyiz. Kendi içindeki süreçler neyse işlemeli."
"Türkiye'nin yardım gönderdiği ülke sayısı 125'in üzerinde"
Pekcan, Türkiye'nin Kovid-19 salgını sürecinde başka ülkelere yaptığı yardımlar hakkında da konuşarak, yardım gönderilen ülke sayısının 125'in üzerinde olduğunu söyledi.
Bu konuda müteahhitler ile Afrika'yla ilgisi bulunan iş konseyi başkanlarını cesaretlendirdiklerini anlatan Pekcan, şunları kaydetti:
"Buralara gidin, spotansiyel gördüğünüz ülkelerde ihtiyacı karşılayın. Her şeyi Türkiye devletinden beklemeyin, siz de yardım götürün diye Dışişleri Bakanımız, bakanlığımız ve iş dünyasıyla böyle bir çalışmayı devam ettiriyoruz.
Çok ciddi yardımlarda bulundular ve çok olumlu geri dönüşler alınıyor. Bu da ticarete döner inşallah. İş insanlarımız dar günlerinde yanlarında oldular."
"Üretici ve sanayiciyi korumak için bir koruma kalkanı oluşturduk"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle küresel anlamda arzda sıkıntı yaşandığını ve batının da bu süreçten etkilenmesiyle talepte daralma görüldüğünü belirten Pekcan, talep daralmasıyla Uzak Doğu menşeli ürünlerde yeni pazar arayışları ve fiyat düşüşleri görüldüğünü söyledi.
Pekcan, bu süreçte yeni pazarlara girmek için düşük fiyatlı ithalatların başladığını, kendilerinin de bu doğrultuda bazı tedbirler aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"İlave gümrük vergileriyle aldığımız önlemler sayesinde üretici ve sanayiciyi korumak için bir koruma kalkanı oluşturduk. Biz, yerli üreticimizi korumak ve yerli üretimi teşvik amacıyla bunu gerçekleştirdik. Kimi vergilerden sonra bazı firmaların gelip burada fizibilite çalışması yapmaya başladığını gördük.
Sektörle, üretici ve kullanıcılarla bir araya gelerek, bazen aynı masada onları bir araya getirerek, her bir ürün üzerinde tek tek çalışıyoruz. Tabii bazen arada aynı GTİP altında bazı ürünler de çıkabiliyor. Biz bunların revizyonunu yine iş dünyasıyla, sanayicimizle, üreticimizle bir araya gelerek yapacağız.
Bunu 30 Eylül'de kaldıracağız diye bir şey yok, revize edebiliriz. Biz, üreticimizi, sanayicimizi, ihracatçımızı korumak üzere bu adımları atıyoruz ve gerçekten de sanayicilerden çok pozitif tepkiler de alıyoruz."
Randevulu Sanal Sıra Sistemi Projesi pilot olarak Kapıkule'de başlıyor
Pekcan, gümrüklerde temassız ticaret uygulamalarına ilişkin bilgi verirken, G-20 toplantısında temassız ticareti anlattığını ve herkesin çok ilgisini çektiğini bildirdi.
Buradan güzel sonuçlar elde ettiklerini vurgulayan Pekcan, "Randevulu Sanal Sıra Projesi de pandemi nedeniyle aksadı ancak pilot olarak bu ay itibarıyla Kapıkule Sınır Kapısı'nda başlayacak." ifadesini kullandı.
Pekcan, projenin önemine işaret ederek şu değerlendirmede bulundu:
"İhracatçı olarak gümrük işlemlerini iç gümrükte ya da yetkilendirilmiş yükümlüyseniz kendi tesisinizde bile gümrük yapma imkanı veriyoruz. Gümrük işlemlerini yaptığınız zaman ofisinizden, masanızdan, cep telefonunuzdan, web sitemizden, sınırdan geçmek istediğiniz tarihi ve saati girerek randevulu sıra sistemiyle geçilebilecek.
Geldikleri zaman LED panellerde sırası gelen ilan edilecek ve şoförün cep telefonuna da mesaj gelecek. Bunu temmuz itibarıyla tüm kapılarda uygulamayı planlıyorduk ama Kovid-19 nedeniyle saha uygulamaları geciktiği için Kapıkule'de pilot olarak uygulamaya başlıyoruz.
Sonra da Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda devam edeceğiz, Türkiye geneline yayacağız. Bu ay, test ayı."
Haksız fiyat artışlarıyla mücadeleye de değinen Pekcan, "Haksız fiyat artışıyla ilgili mobil uygulamalarımıza ve Alo 175'e 12 bin firmayla ilgili 57 bin şikayet geldi. Bakanlık olarak 10 bin firmanın incelemesini tamamladık, 50 bin üründe incelemeleri bitirdik. Şu anda 2 bin 400 firmamızın savunmasını alıyoruz." dedi.
Bu konuda zabıta gibi marketlere, pazarlara gidip ceza kesmediklerini söyleyen Pekcan, şu bilgileri verdi:
"Denetim elemanlarımız gidip yerinde tespit yapıyor ve bu tespitleri Rekabet Kuruluna rapor ediyor. Firmalardan savunma istiyoruz. Bu savunma sonrası kurul ceza kesiyor. Burada diğer bakanlıklardan temsilciler var.
Aynı zamanda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonundan, üretici, tüketici ve perakendeci birliklerinin tespitleri var. Savunmayı onlar inceliyor ve cezayı kesiyor.
Burada bazen 'bize haksızlık yapıldı' gibi şikayetler de geliyor. Yine aynı kurul inceliyor, haksız bulursa düzeltme de yapıyor. Bir ya da iki tane düzeltme yaptıkları oldu."
"Yeni Rekabet Yasamız Avrupa Birliği ile uyumlu"
Pekcan, gıda, maske, kolonya ve temizlik ürünlerine ilişkin çok şikayet geldiğine dikkati çekerek, bunların fiyatlarında çok sapmalar gördüklerini, özellikle mart boyunca istikrarsız zam yapıldığını dile getirdi.
Maskede tavan fiyat belirlediklerini anımsatan Pekcan, "Şu anda satışlar belirlenen fiyatların altında. Fiyat artışlarını yakından takip ediyoruz. Herkes her aradığı yerde maske bulabiliyor. Şu anda böyle bir sıkıntımız kalmadı, önemli olan halkın ucuza temin edebilmesi." diye konuştu.
Pekcan, son dönemde kredi kampanyalarının ardından konut ve ikinci el otomobil satışlarındaki fiyat artışlarına yönelik şikayetlere ilişkin de şunları kaydetti:
"Özellikle kredi kampanyasından sonra ikinci el otomobil ve konut satışlarıyla ilgili, tabii inşaat maliyetlerine çok giremeyiz ama 'İlan edilen fiyat farkları nedir?' diye Bakanlığımızın Teftiş Kurulu ile Hazine ve Maliye Bakanlığının müfettişleri beraber bu konuda bir çalışma yapacak.
Rekabet Yasası ile ilgili güzel bir şey yaptık. Uzun soluklu bir çalışma oldu. TBMM'den geçti ve Resmi Gazete'de yayımlandı. Rekabet hukukumuz 1994'ten beri değişmemişti. 1997'den bu yana Rekabet Kurulumuz o yasayla çalışıyordu.
Şu anda uluslararası ve Avrupa Birliği ile uyumlu bir Rekabet Yasamız var. Burada biz iş dünyasına taahhüt ve uzlaşma mekanizmasını, aynı zamanda muafiyet kuralını getirdik. Daha önceden mutlaka Rekabet Kurumuna müracaat etmeleri gerekiyordu.
Kendileri de muafiyetleri hakkında karar verebilecekler. Ayrıca 'de-minimis' kuralını getirdik. Burada da piyasayı bozucu etkisi olmayan, ciro ve pazar payı belli bir eşiğin altında kalan teşebbüs faaliyetlerinin rekabet üzerindeki etkilerinin göz ardı edilmesiyle kurum zamanını ve enerjisini daha çok kartelleşme ve tekelleşme yoluyla piyasayı bozucu faaliyetlere ayırabilecek.
Ayrıca kamu kaynakları daha da etkin kullanılacak. Rekabet Kanunu'ndaki değişikliklerle hukuki açıdan, uluslararası yatırımcılar açısından Türkiye için bir öngörülebilirlik oluşturdu.
Hedefimiz, uluslararası yatırımcıların cazibe merkezi olmak, tedarik zincirlerinde daha fazla yer alabilmek. Tam zamanında da bu yasa yayımlanarak yürürlüğe girdi."
Kaynak: AA . dikGAZETE.com