Ankara
Bakan Özhaseki, "Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası"nın sonuç bildirgesini, İller Bankası Macunköy Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.
Türkiye'nin yüzde 66'sının ve nüfusunun yüzde 71'inin 1. ve 2. derece deprem riski altında olduğunu belirten Özhaseki, Türkiye coğrafyasında son bir asırda 6 ve üzeri şiddete sahip 226 deprem yaşandığına dikkati çekti.
Deprem sebebiyle son 100 yılda 130 binin üzerinde kişinin yaşamını yitirdiğini vurgulayan Özhaseki, bir daha can kayıplarının yaşanmaması için kentsel dönüşüm çalışmalarına hızla devam ettiklerini aktardı.
Depreme karşı yapılması gereken en önemli adımın kentsel dönüşüm olduğunu ve Türkiye genelinde 2012'den bugüne kadar 2 milyon bağımsız bölümün kentsel dönüşüm projeleriyle yenilendiğini bildiren Özhaseki, şunları kaydetti:
"Şu anda Türkiye genelinde yaklaşık 400 bin bağımsız bölümün dönüşüm süreci devam ediyor. 81 ilimizde afetlere hazırlık çalışmalarımızı sürdürürken, İstanbul burada odak noktamızı oluşturuyor. İstanbul'da 6 milyon konut ve 1,5 milyon ticari alandan oluşan toplam 7,5 milyon bağımsız bölüm var. İstanbul'da 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında. 600 bin bağımsız bölümün acil dönüşmesi gerekiyor."
"İstanbul'u daha güvenli hale getireceğiz"
İstanbul için önlerinde dört adımdan oluşan bir yol haritasının bulunduğunu dile getiren Özhaseki, şu bilgileri paylaştı:
"Birincisi; rezerv alanlarda 300 bin civarında konut yapacağız. Alanları tespit ettik. Buralarda planlamalar devam ediyor. İkincisi, Yarısı Bizden Kampanyası kapsamında 200 bin civarında konutu dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bir binada üç kişinin, beş kişinin başvurusuyla bu iş olamayacağı için yüzde 100 anlaşma sağlayan, daha sonra üçte ikiyi sağlayan, daha sonra da yüzde 50+1'e yaklaşmış olanlardan devam ederek, tahminlerimize göre en az 200-300 bin konutu da bu şekilde dönüştürmeyi düşünüyoruz. Onlar inşaatlarını yapacaklar, biz desteklemeye devam edeceğiz. Üçüncü olarak da şu anda devam eden 171 bin civarında konut var, onları daha da hızlandırıp, önümüzdeki iki-üç yıl içerisinde en riskli 600-700 bin konutu dönüştürmek suretiyle İstanbul'u daha güvenli hale getireceğiz. Bütün bu çalışmaların altında yatan da yeni bir yasa hazırlığı. Bunun için durmadan toplantılar yapıyoruz. Deprem Şurası'nda uzmanların katkılarıyla bir taslak oluşturduk. Bunu da Meclis'te değişik gruplarla görüşmeye başladık."
Kentsel dönüşümde tebligatlar e-Devlet'ten yapılacak
"Deprem Gerçeği ve Kentsel Dönüşüm Şurası"nın, 110 uzmanın katılımıyla yapıldığını ve Şura'nın sonuç bildirgesinde önemli kararların yer aldığını aktaran Özhaseki, şöyle devam etti:
"Uzmanlar, 'kentsel dönüşüm için işe başlanacağı zaman ve devamında üçte iki çoğunluktan vazgeçelim, yüzde 50+1 ile yol alalım' dediler. Sadece binanın yıkılma safhasında değil, inşaatın ruhsat aşamasında 'yüzde 50+1 yeterli olsun' dediler. Bu bizim için çok önemli. Şura'da alınan en önemli kararlardan birisi bu. Madem ki depreme hazırlanacağız, madem ki artık hayatımız söz konusu, yüzde 50+1 ile yola çıkalım, inşaat ruhsatını da yüzde 50+1 ile alalım."
Bakan Özhaseki, kentsel dönüşüm süreçlerindeki tıkanmaların önemli bir sebebinin de tebligatlardan kaynaklı olduğuna dikkati çekerek, şunları dile getirdi:
"Eğer vatandaş tebligatı almak istemiyorsa bundan kaçınıyorsa iki-üç sene bu tebligatı yapamıyorsunuz. Eğer kişi yurt dışındaysa bu süre beş yıla kadar da uzuyor. Bundan dolayı, tebligatın artık eski usul değil, e-Devlet üzerinden yapılması, binanın üzerine asılması ve muhtarlıklarda ilan edilmesinin yeterli olması hususunda hemfikir olundu. Bu sürecin kısaltılmasının en önemli yollarından birisi de bu olacak."
Şura'da, Yarısı Bizden Kampanyası'nın mali yardım hükmünün açıklanması yönünde görüşlerin de yer aldığına dikkati çeken Özhaseki, "Önümüzdeki bir ay içerisinde Yarısı Bizden Kampanyası'nın nasıl çalışacağını, bizim nasıl yardım edeceğimizi, sürecin nasıl işleyeceğini daha da netleştirmiş olacağız. İnşallah bu konudaki mevzuat da çıkmış olacak." diye konuştu.
Kentsel dönüşüm anlaşmazlıklarında arabulucu sistemine geçilecek
Kentsel dönüşümdeki anlaşmazlıkları çözmek için arabuluculuk sisteminin uygulanmasının istendiğini anlatan Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok doğru bir karar. Bu sisteme geçeceğiz. Bunun yasal alt yapısını hazırlıyoruz. Bununla birlikte, kentsel dönüşüm davalarına bakan özel mahkemelerin olması. Çünkü iyi niyetli olmayan birkaç kişi, değişik mahkemelerde aynı tip dilekçe vererek yürütmeyi durdurma kararları almak suretiyle işi senelerce sürüncemede tutup, binlerce vatandaşın mağdur olmasına sebebiyet verebiliyor. Tek katlı köy evleri konusunda çelik sisteme geçilmesini ısrarla dile getiriyorlar. Bundan sonra yapacağımız 100 bin kadar köy evini çelik karkas ve onun kendine has modüler sistemle inşa etmeyi düşünüyoruz."
Arsaların halka arzıyla hedef konut maliyetlerini düşürmek
Bu adımların atılmaması halinde kentsel dönüşümün hızlı bir şekilde yapılamayacağını, iyi niyetle yola çıkan birçok vatandaş ve müteahhidin mağdur olacağını kaydeden Özhaseki, "Bu işin uzamaması adına, insanların mağdur olmaması adına, bir depremde yeniden dizlerimize vurmamak adına bizim çok hızlı hareket etmek gibi bir mecburiyetimiz var." ifadesini kullandı.
Yerinde dönüşüm için şu ana kadar kendilerine 215 bin kişinin başvurduğunu anımsatan Özhaseki, bu sayının kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
Özhaseki, Bakanlık bünyesinde Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü kurulacağını duyurarak, şunları aktardı:
"Kuracağımız Kaynak Geliştirme Genel Müdürlüğü ile bütün hazine arazilerinin taranması, özel olarak planlaması, bunun ardından da halka arzı söz konusu. Çok açık ilanla, rekabetçi ortamda, binlerce arazi, kullanmak isteyen vatandaşlara satılacak. Burada iki türlü faydamız olacak. Birincisi buradan elde ettiğimiz geliri gerek deprem bölgesine gerekse de İstanbul başta olmak üzere kentsel dönüşümde kaynak olarak kullanacağız. Bu halka arzın ikinci faydası da fazla arsa arz etmekle birlikte yükselen konut maliyetlerinin düşeceğini düşünüyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com