Daha önce iki kez dopingli çıkan ve ağır cezalara çarptırılan halterci Nurcan Taylan’ın biyolojik pasaportunda "yasaklı madde" çıkması üzerine açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, doping konusu hakkında hiçbir müsamaha göstermeyeceklerinin altını çizerek bir sporcuya, spor hayatının bitmesinden daha büyük bir ceza verilemeyeceğini vurguladı. Göreve geldikleri günden beri doping ile mücadele ettiklerini ifade eden Bakan Akif Çağatay Kılıç, “Göreve başladığımdan beri ‘dopinge karşı sıfır tolerans duruşumuzu dile getiriyorum. Bu hem ülke olarak ortaya koyduğumuz bir duruştur, hem de hükümetimiz ve bakanlığımızın ortaya koyduğu bir duruştur. Maalesef Nurcan Taylan, 2008 Pekin Olimpiyatları’nda sıfır çekmişti. Orada kendisinden alınan numune kontrollerinde herhangi bir uygunsuz maddeye rastlanmamıştı. Daha Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı Sayın Lamine Diack’ın istifa süreciyle sonuçlanan bir skandal yaşandı. Burada maddi gelirler karşısında bir takım olumsuzlar ve sportmenlik dışı hareketlerin yapıldığı, dopingle alakalı bazı numunelerde ve testlerde oynamalar yapıldığı iddiaları doğrultusunda ve World Anti-Doping Agency (WADA)’nın raporunun da arkasından Lamine Diack, istifa etmek durumunda kaldı. Bu süreçten başlayan ve çok ünlü sporcuların da bir takım yasaklı maddelere yakalanmış olarak devam eden süreçte Uluslararası Olimpiyat Komitesi 2016 Rio Olimpiyatları öncesi çok ciddi bir çalışma ile 2008, 2012 yaz olimpiyatlarıyla ilgili numuneleri tekrar hızlı bir şekilde gözden geçirme kararı aldı. Burada maalesef 2008 Pekin Olimpiyatları’nda Nurcan Taylan, yeni çıkan inceleme imkanları doğrultusunda yapılan aramalarda olumsuz bir sonuçla karşılaştı. Nurcan Hanım, sporcumuz olarak bir hazırlık evresi geçiriyordu. Ancak bizim 2016 Rio Olimpiyatları’na katılım noktasındaki takım katılım listemiz henüz bildirilmemiş durumda. Dolayısıyla bizim bununla alakalı uluslararası çalışmaları takip ediyoruz” diye konuştu.
“RUS ATLETLER OLİMPİYATLARDA ATLETİZM BRANŞINDAN MEN EDİLDİ” Birçok ünlü atlette yasaklı veya dopingli maddenin yakalandığını söyleyen Bakan Kılıç, “Yapılan son halter şampiyonalarında yapılan halter şampiyonalarında bazı ülkelerin halter branşında olimpiyatlara katılması yasaklanmış men edilmişlerdir. Biz kendi sporcularımızın bu tip olumsuzluklarla anılmalarını istemiyoruz. Biz 2012 olimpiyatlarından sonra çok ciddi bir yüzleşme ve bu noktada çalışmayla karşı karşıya olduk. Biz, hiçbir şey saklamadık. Sporcu dopingle mücadelenin ve dopingle olumsuz anlamdaki anılmanın görünen yüzüdür. Burada sporcuyu yetiştiren, ona destek veren, antrenör, doktor, psikiyatrist yani ekibinin de sorumlulukları vardır. Demek ki sporcu kardeşimize doğru şekilde hazırlanması noktasında yeterince katkı verememişler. Dopingle mücadele topyekun yapılması gereken bir mücadeledir. Biz şu anda bunu yapıyoruz. Bundan da geri durmayacağız. Yine dopingi ön plana çıkartıp bir takım eleştirileri ön plana getirmek isteyecekler. Bu doğru değil. Dünyada çok ünlü sporcular bunla yakalanmışsa, mücadele ediliyorsa, bizim yaptığımız mücadelenin de ortaya konması lazım. Daha önce yaşadığımız sıkıntılar vardı. Ama biz onlarla yüzleştik. Bu yüzleşmenin neticesinde biz şu anda WADA tarafından kara listede olan bir ülke değiliz. Biz mücadelemizi yapan bir ülkeyiz. Yakın zamanda Rus atletler olimpiyatlarda atletizm branşından men edildi. Dünyada çok büyük bir mücadele var. Bu mücadele içerisinde biz hem yerimizi almış durumdayız hem de ön almış durumdayız. Daha önceki yıllarda Türkiye’de konuşma yapan WADA Başkanı, ‘Doping mücadelesinde ülkeler kendine Türkiye’yi örnek alsın’ demişti. Bu bundan sonra hiçbir sporcumuz dopingle yakalanmayacak anlamına gelmiyor. Çünkü insanların kendileriyle alakalı olumsuzluklarını kontrol etme yetkimiz veya şansımız olmayabilir” şeklinde konuştu.
“DOPİNG İLE YAKALANIRSANIZ, BUNUN CEZASINI SONUNA KADAR ÇEKERSİNİZ” Doping yapan sporculara uygulanan en ağır cezanın spordan men edilmesi olduğunu belirten Kılıç, “Doping ile yakalanırsanız, bunun cezasını sonuna kadar çekersiniz. Sizin bu noktada herhangi bir şekilde bunu yapmamanız için de her türlü mücadeleyi veriyoruz ve vereceğiz. Hem numunelerin alınıp incelenmesi konusunda, Türkiye’deki laboratuvarımızın WADA akreditasyonuna gelmesi konusunda ve süreç devam ederken olimpiyatlara hazırlanan sporcularımızın incelenmesi noktasında hiç müsamahamız yok. Biz sorunlu gördüğümüz bazı arkadaşlarımızı da olimpiyat havuzundan ayırdık. Bunlar gelecek anlamında sporla devam edemiyorlar. Artık o sporu ve sporu bırakmak zorunda kaldılar. Bunlara şu anda kamuoyunda kimse bilmiyor. Biz mücadelemizi mahremiyet içerisinde sürdürüyoruz. Tüm federasyonlarımız bu noktada üstüne düşen görev yapmak zorundadırlar. Tekrar kendilerini bunu hatırlatıyorum. Sporcularımızın olumsuz bir konuyla anılması hepimizi üzüyor. Bu konuların olmamasını istiyoruz. Ama olduktan sonra da onların isimlerini sürekli sürekli gündeme getirmek doğru değil. Bunun haberi 1 kere yapılır, 2 kere yapılır. Zaten gerekli önlemler alındıktan sonra, uluslararası kurallar da uygulandıktan sonra artık o insanımızın kendi vicdanıyla baş başa kalması en doğrusudur. Zaten sportif hayatı biten bir sporcuya herhalde daha büyük bir ceza düşünemiyorum” ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com