Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) organize ettiği iki gün sürecek olan ’Türk Havacılık ve Uzay Çalıştayı’, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın katılımıyla başladı. Çalıştayın açılışında bir konuşma yapan Bakan Işık, Türkiye’nin çalıştay yaptığını fakat çalıştayların sonucunda ortaya çıkan fikirlerin hayata geçmesi konusuna daha fazla ağırlık vermesi gerektiğinin altını çizdi. Işık, "Türkiye’de bilgi birikimi fena değil, bilgi birikimimiz var.
Teorik olarak aslında geri değiliz ama bu bilgi birikiminin ulaşması gereken uygulama noktasında kurumların birbiriyle iletişimi zayıf, bunu kabul etmek durumundayız. Önümüzdeki çağın iki önemli özelliği var; birincisi aşırı otomasyon, ikincisi aşırı bağlantılılık. Kurumlarımız arasındaki bağlantıyı güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"İÇ ÇEKİŞMELER BİZE PAHALIYA MAL OLUYOR"
"Bizim tarihimizde havacılığa ve uzaya yönelik pek çok çalışma var" diyen Bakan Işık şöyle devam etti:
"İsmail Cevheri’nin yaptığı çalışmalar, İstanbul Rasathanesi’nin kuruluşu. Maalesef iç çekişmelerin bize ne kadar pahalıya mal olduğunun en güzel örneklerinden biri İstanbul Rasathanesi’nin serüvenidir.
Havacılık ve uzaya yönelik tarihimizde önemli kilometre taşları var. Günümüzde sermaye sahipleri en küçük bir risk almak istemiyor. Ama Nuri Demirağ, elindeki tüm birikimi ’ben uçak yapacağım, hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ihtiyacını karşılayacağım hem de bütün dünyaya satacağım’ iradesiyle elindeki tüm imkanları kullanıyor."
"SAVUNMA İHTİYAÇLARI OLMAZSA OLMAZ"
Türkiye’nin güvenlik ve savunma ihtiyaçlarının Türkiye için olmazsa olmaz, ertelenemez, ötelenemez, hafife alınamaz, ihmal edilemez ihtiyaçlar olduğunu vurgulayan Bakan Işık, "Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik, jeostratejik konum Türkiye’nin savunmada ve güvenlikte çok güçlü olmasını gerektiriyor. Savunma sanayiinde ve güvenlik teknolojilerinde Türkiye gerçekten bu bölgede var olabilmenin gereğini yapıyor.
Türkiye teknoloji geliştiren ve satan ülke konumuna geldi. Daha düne kadar maalesef bir piyade tüfeği dahi üretemeyen Türkiye, bugün dünyanın en gelişmiş piyade tüfeklerinden birini yapmayı başardı.
Tabii çok üzücü bir olay yaşadık. Türkiye’nin önemli kurumunun başındaki bir kişinin bu projeyi satma gibi bir ithamla karşı karşıya kalması hepimizi üzdü. Ama diğer açıdan da bakarsanız, dünyanın en gelişmiş savunma sanayiine sahip bir ülkeden bir şirket bunları satın almak için bir gayret gösteriyorsa bu da aslında geldiğimiz noktanın bir göstergesidir" şeklinde konuştu.
Atak helikopterlerinin bugün Güneydoğu’da operasyonlarda aktif ve faal olarak kullanıldığını ifade eden Işık, "Türkiye’nin kaynak sıkıntısı yok. ’Paramız yok ne yapalım?’ gibi bir anlayışımız yok. Her alanda tasarruf yaparız ama Türkiye’nin güvenlik ve savunma ihtiyaçları alanında ve bu noktada Türkiye’ye sıçrama yaptıracak alanlarda tasarruf yapmayız. Bilikte çalışmak gerekliliktir, başarı da bunun sonucunda gelir. Artık bir adam çıkacak, bir şey bulacak, memleket kurtulacak diye bir şey yok. Çok yoğun bir takım çalışması yapmak zorundayız" dedi.
"BİRİLERİ TÜRKİYE’NİN BİRİKİMİNE İNANMIYOR"
"Bazı yorumlara bakıyorum, aman Allah’ım ne kadar büyük kompleksi olanlar varmış" diyen Bakan Işık şunları kaydetti:
"Tesla’yla bizim araç kıyaslanır mıymış, niye kıyaslanmasın? İddialı söylüyorum, biz bu savunma sanayii için geliştirdiğimiz gerçek zamanlı işletim sistemli otomobile aktardığımız zaman Tesla’nın önüne geçeceğiz. Ama birileri Türkiye’nin birikimine inanmadıkları için biraz da herhalde siyasi muarızlıktan dolayı neler yazıyorlar, çiziyorlar. Hayır ya kendimize güveneceğiz, birikimimize, insanımıza güveneceğiz ve geleceğe bu özgüvenle yürüyeceğiz."
dikGAZETE.com