Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,TBMM Genel Kurulunda devam eden bütçe görüşmelerinde hükümet adına konuştu. CHP sıralarına dönerek “Fettullahçı Terör Örgütü ile bugüne kadar AK Parti dışında etkin, açık ve net mücadele eden ikinci Cumhuriyet hükümeti var mıdır? Yoktur. Gösterin bana. Hiçbir hükümetin mücadelesi yok” diyen Bakan Bozdağ, “İlk defa bu terör örgütüyle mücadeleyi biz yapıyoruz. Mücadele eden insanları terör örgütüne yardım etmekle suçlama garabetini de siz yapıyorsunuz. Bu örgütün gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra örgüte tavır alan biziz, örgütle mücadele eden biziz. 17 Aralık’tan sonra bütün milletimizin örgütün çirkin yüzünü öğrenmesinden sonra bu örgütün kumpas kasetlerini millete kim seyrettirdi. Seçimlerde bu örgütle kim ittifak yaptı? Terör örgütünün kimliği, vasfı ortaya çıktıktan sonra bu örgütün söylemlerinin takipçisi kim? Bakın Adil Öksüz ile ilgili Genel Başkan konuştu. Adil Öksüz'le ilgili elinizde belge var mı?” ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, Adil Öksüz üzerinden yapılmak istenenin görüldüğünü söyleyerek, “Öte yandan bunu başka bir yere çekmek için gayret etmek fevkalade yanlıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki yapılanmadan AK Parti hükümetlerini sorumlu tutmak büyük bir insafsızlıktır. Bakın kim karar veriyor terfilere? YAŞ’ın 15 üyesi var, 13’ü asker, 2’si sivil. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı. Parmakla karar veriyorlar. Hükümetin dediğini yaparak değil. Bazı emekli generaller konuşuyor şimdi. FETÖ’cüleri atıyorduk, bunlar koymuyordu. Siz namaz kılanları FETÖ’cü diye atıyordun, oruç tutanı atıyordun, eşinin başı kapalı diye atıyordun. FETÖ’cüler size kendilerini yutturmak için namaz da kılmıyor, oruç da tutmuyor, eşinin başını da açıyor. FETÖ’cüleri atıyorum diye onlara alan açtın. YAŞ’ın yapısını biz değiştirdik. Sivillerin ağırlıkta olduğu bir YAŞ yapısı oluşturduk ki orada milli iradenin tevcihi olsun” diye konuştu.
FETÖ’cülerin PKK yandaşlarının cezaevlerindeki işkence iddialarını dile getirdiğini belirten Bozdağ, isim vermelerini, nerede, ne zaman yapıldığını söylemelerini istedi. Bakan Bozdağ, “İsim verin. Bazı örnekler gösteriliyor. Darbe teşebbüsü gülle mi bastırıldı? Elbette bir darbe teşebbüsü yapanlara karşı bir müdahale yapıldı, halkın, kolluk kuvvetlerinin müdahale yapıldı. Biz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. maddesine göre işkence ve kötü muamele yapılmasını askıya almadık. Biz Birleşmiş Milletler ile ilgili sözleşmesinin işkence ve kötü muamele kısmını da kaldırmadık” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin Ege'deki kaybettiği yerlerin sorumlusu biz değiliz” Ege adalarının hukuki statüsünde değişiklik olmadığını belirten Bozdağ, adaların hukukunun korunduğunu ifade etti. Bakan Bozdağ, “Türkiye’nin Ege'deki kaybettiği yerlerin sorumlusu biz değiliz. 10 Şubat 1947 Paris Anlaşması ile 12 ada Yunanlılara bırakıldı. Başbakan kimdi? Paris Anlaşması’na Türkiye delegasyon göndermedi, katılmadı. Şimdi oradaki Türkiye’nin burnunun dibindeki bu yapılar bizim eserimiz değil” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı birikimini dolar olarak tutuyor” sözlerine de cevap veren Bozdağ, “Cumhurbaşkanı’na vurmak size kazandırmaz. Vuran kaybediyor. Bak Avrupa’da da vuran kaybediyor. Buradan size ekmek çıkmaz” ifadelerini kullandı. Hukuku tanımaları gerektiğini kaydeden Bozdağ, “Nasıl vatandaş zorla götürülüyorsa, milletvekili de zorla götürülecek. Terörle araya mesafe koymak siyaset yapan herkesin birinci vazifesidir. Mesafe koyacaksınız. Hendek kazanları kutsamak, hendek kazanlara destek vermek, onların aleyhinde konuşmayı men etmek ne demek? Bunu kim söyledi” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakan Bozdağ'ın Ege'deki adalarla ilgili sözlerine İsmet İnönü’nün 1947’deki “Çocuklarınızı şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım” sözleriyle cevap verdi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise, Birleşmiş Milletlerin sözleşmesine ilişkin Türkiye’nin bazı maddelerde kısıtlamaya gideceğinin bildirildiğini ifade ederek, belgeleri gösterdi. Konuşması sonrasında Gök, salondaki çiçeklerin üzerine düştü. Yaşanan gülüşmeler üzerine TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Hastayla eğlenilmez, düşene gülünmez” dedi.
Ahmet Umur Öztürk
dikGAZETE.com