Adana
Bakan Bozdağ, beraberinde Vali Süleyman Elban, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu ve bazı milletvekilleriyle Kozan KaymakamIığını ziyaret etti, Kaymakam Bahattin Alp Arslanköylü ile basına kapalı görüştü.
Daha sonra Bozdağ, AK Parti Kozan İlçe Başkanlığını ziyareti öncesinde, parti binası önünde yaptığı konuşmada, bugün ilçede yeni Adliye Sarayı'nın temelini atacaklarını belirterek, tesisin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Bozdağ, Kozan'a, adliyenin lojman ihtiyaçlarını gidermek maksadıyla 30 yeni lojman da yapacaklarını vurgulayarak, yeni lojmanların hakimlere, savcılara ve Kozan'a hayırlı olmasını diledi.
Adana'ya ve Kozan'a her alanda olduğu gibi adliye hizmetleri alanında da önemli yatırımları yaptıklarını ifade eden Bozdağ, bir yandan Adana Adliyesi'ni bir yandan Adana Bölge İdare Mahkemesi'ni bir yandan diğer adli yatırımları kente kazandırarak, Adanalıların ve Kozanlıların daha iyi ortamlarda adalet hizmeti almalarına ve onlara adalet hizmeti sunulmasına zemin hazırladıklarını dile getirdi.
İşlerinin millete her alanda eser kazandırarak, onların imkanlarını genişletmek ve her alanda onları mutlu etmek olduğunu aktaran Bozdağ, şöyle devam etti:
"2002'de sizlerin duası ve desteğiyle iktidara geldiğimiz günden bugüne gece gündüz demeden Kozan'ımıza, ülkemize kazandırmak için çalıştık, çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Hatırlarsanız, biz çökmüş, ekonomisi dibe kurmuş bir ülkeyi 'bizden 3 yıl bir şey istemeyin' diyerek milletimizin huzuruna çıktık, oy istedik. Sıkıntıyı biliyor, enkazın ancak 3 yıl içinde kaldırılacağını düşünüyor, milletimizi aldatmadan gerçeklerle yüzleşerek seçime gidiyorduk. 'Biz aldanan da olmayacağız, aldatan da olmayacağız. Bize yetkiyi verdiğinizde ülkemizi yeniden şaha kaldıran adımları atacağız ve birlikte koşacağız' dedik. O zaman Türkiye'nin içinde olduğu şartların, burada yaşayan pek çok hemşehrimiz yakın şahididir. Bize güvendiniz, iktidar ettiniz ve iş başına getirdiniz. Biz Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı eser siyasetini hayata geçirdik. Bölünmüş yolları sadece Adana'da değil Türkiye'nin 81 ilinde eş zamanlı başlattık. Yollar adeta yeniden şantiyeye döndü. Türkiye'nin illerini, ilçelerini yeniden birbirine bağlayan adımlar attık. Hızlı trende, kara trende, hava yollarında yine aynı şeyleri yaptık."
Bozdağ, şu anda Türkiye'de hava yolunu halkın yolu yapan ve bütün insanların bineceği normal vasıta haline döndüren tarihi reformlara imza attıklarını belirtti.
TOKİ ile Türkiye'nin dört bir yanında hemen hemen bütün ilçe ve illerinde adeta yeni şehirler kurduklarını dile getiren Bozdağ, ucuz kredi ile sabit faiz ve uzun vadeyle vatandaşların TOKİ dışında da konut sahibi olmalarının yolunu açtıklarını anlattı.
Türkiye'de büyük reformların bu 20 yıl içerisinde hayata geçirildiğini belirten Bozdağ, sağlıkta büyük dönüşüme imza attıklarını vurguladı.
Bozdağ, gece gündüz çalışarak, bu milletin imkanlarını arttıracak, her şeyi bugünden yarına daha iyi yapmanın gayreti içerisinde olduklarını belirterek, yaptıkları hizmetleri aktardı.
Türkiye'nin 20 yıl önce yaşadıklarıyla ilgili bilgi veren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Part iktidarından önce sağlıkta işçi kardeşlerim eğer sözleşme varsa diğer hastanelere gider, yoksa SSK hastanelerinin kapısında bekler, eczaneden gidip ilaç alma hakkı yoktu. Depoda ne kadar ilaç o kadar tedavi... Bağ-Kur'lu kardeşlerim tedavi olur, masrafını cebinden öder, faturasını alır, genel müdürlüğe müracaat eder, aylarca bekler. Faiz yok, enflasyon farkı yok. Verdiği paranın yüzde 70'ini geri almak için de 2-3 yıl bekler, parası pula döner ancak öyle alır. Tedavi olmak için insanlarımız dükkanlarını, tarlalarını, iş yerlerini, bütün variyetini satar, bir ameliyatının dahi doğru dürüst masrafını karşılayamazdı. Morgda rehin cenazeler, hastanede rehin evlatlar, analar, babalar vardı. Bunlar o 20 yıl önceki Türkiye'nin yaşadığı gerçekler. Bugün 6'lı, 7'li masa deniyor ya onların da genel müdürü olduğu Türkiye'nin gerçekleri. Benim şimdi işçi kardeşim dilediği hastaneye gidiyor mu? Dilediği eczaneden ilaç alıyor mu? Bağ-Kur'lu kardeşim gidip kuruş primi ödüyor mu, her türlü tedaviyi devlet karşılıyor mu? Dün karşılamayan devlet, bugün ilaç oldu, hastane oldu, imkan oldu, milletin emrine döndü. İşte biz 20 yıl içerisinde her alanda böyle büyüyen sorunları sorun olmaktan çıkardık. Türkiye'nin gündemi dışına attık."
"AK Parti ile Türkiye yerinde sayan değil, koşan bir ülke oldu"
Bozdağ, "Siz olmasaydınız da bunlar gene olurdu. Siz iktidar olduğunuz için bunlar sizin nasibinize düştü. Başkaları olsa bu reformları, bu yolları, bu havaalanları, üniversiteleri, TOKİ, doğal gaz ne varsa aklınıza onlar yapardı." şeklinde değerlendirme yapanlar olduğunu anımsatarak, "Bizden önce 57 hükümet var 79 yıl var. Bizim bu yaptıklarımızı onlar yapmak istediler de Kozanlılar 'hayır' mı dedi? Sağlıkta herkesi eşit hale getirdiler, sosyal güvenlikte kast sistemini kaldırdılar, herkese üniversite, özel, devlet hastanelerinin yolunu açtılar da Kozanlılar 'yapmayın, etmeyin, olmaz' mı dedi. Bunlar devletin görevi doğru ama görevin başında olanlar ehil olmaz, bu görevlerini layıkıyla yerine getirmezse uygun adımı marş, yerinde say misali terler, yorulur ama bir adım atılamaz. AK Parti ile Türkiye yerinde sayan değil, koşan bir ülke oldu." ifadesini kullandı.
Türkiye'de her alanda büyük iyileştirmeler yaptıklarını vurgulayan Bozdağ, şunları kaydetti:
"Şimdi 20. yıldayız. Yirminci yılın içerisinde pandemiden, enerji fiyatlarının artmasından, Ukrayna-Rusya savaşı esasında Türkiye'nin dışında cereyan eden hadiselerden bütün dünya ekonomileri etkilendiği gibi Türkiye ekonomisi de etkilendi. Fiyatlarda artışlar oldu, enflasyonda yükselme oldu. Bütün bunların biz farkındayız. Ben şimdi sorarım, Türkiye bunların farkında olarak adımlarını atıyor mu? Atıyor. Bunları çözmek için gayret ediyor mu? Ediyor. Dünyanın bütün ülkeleri de bundan gayret ediyor. Şunu açık yüreklilikle söylemekte fayda görüyorum. Türkiye'nin gemisi yıllar yılı sahil-i selameti güvenle hep geldi. Nice kasırgalar oldu, 2008 dünya finans krizini yaşadık. Kapatma davasını gördük. Gezi olaylarını yaşadık. 17-25 Aralık, darbe teşebbüsü, hendek terörü, ekonomik saldırılar, pandemi nice olayı yaşadık. Türkiye'nin gemisi, bütün bu olayların içerisinden, bütün bu fırtınaların, rüzgarın, kasırganın arasından yolunu buldu, sahil-i selameti, güvenle gitti. Şimdi de bazı rüzgarlar var, esiyor, ekonomide başka yerde ama geminin kaptanı işin başında mı? Başında. Tayfaları yanında mı? Yanında. Milleti yanında mı? Yanında. Allah'ın izniyle bu gemi yine güvenle sahil-i selamete ulaşacak, bu ekonomik kasırgaları, rüzgarları yara yara bu ülkeyi yeniden emin limanlara götürecektir. Çünkü bu geminin kaptanı kaptanıderya, ustalar ustası Recep Tayyip Erdoğan'dır."
"Muhalefetin iktidar arayışı umudunu kötüye, ülkenin, milletin kötülüğüne bağlamış olan bir anlayıştır"
Muhalefetin ülkenin ekonomisiyle ilgili "kötü senaryolar" için beklenti içinde olduğunu belirten Bozdağ, şunları dile getirdi:
"Muhalefetin iktidar arayışı umudunu kötüye, ülkenin, milletin kötülüğüne bağlamış olan bir anlayıştır, ahlaki bir anlayış değildir. Düşünebiliyor musunuz, bir ülkede iktidar bir şey üretmiyor. Her gün gezip domates fiyatı üzerinden milleti tahrik etmeye çalışıyor. Yahu fiyat pahalılığı dışında senin milletin önüne koyacağın bir şey yok mu? Projen yok mu? Eserin yok mu? Sıkıntıları nasıl çözeceksin? Zorlukları nasıl aşacaksın? Ekonomiyi nasıl halledeceksin? Türkiye'nin Irak'la, Suriye'yle, Libya'yla, Yunanistan'la ilişkileri nasıl olacak? Terör meselesini nasıl yok edeceksin? Başka başka konularda söyleyecek sözünüz yok mu?"
Vatandaşların fiyatlar üzerinden tahrik edildiğini ifade eden Bozdağ, "Oradan bir siyasi istismar yapıyor. Çık konuş projeni, proje yok. Ülkenin içinde olduğu sıkıntıları, ülkede yaşanan birtakım zorlukları istismar ederek kendine yol arayanlar var. Bu yol çıkmaz sokak." diye konuştu.
Bozdağ, bu milletin umuda, çözüme, daha iyiyi ve güzeli sunana dua ettiğini, destek olduğunu vurguladı.
Milleti kimsenin aldatamayacağını dile getiren Bozdağ, şöyle konuştu:
"Yoksa kötülüğü, yanlışı büyüterek, abartarak, çarpıtarak, olmayarak birtakım insanları çıkarıp esasında fakir olmadığı halde fakirlik edebiyatı, yoksul olmadığı halde yoksulluk edebiyatı, açlık çekmediği halde açlık çekiyormuş gibi tiyatro oyunlarını kameraların önünde oynatarak bu milleti kimse aldatamaz. Bu millet siyasilerin hepsinden daha akıllıdır, daha basiretlidir. Siyasiler hesap yaparken milletin kendilerinden daha akıllı, basiretli olduğunu gözden ırak tutmamalıdır. Bu milletin hakkını, irfanını, basiretini gözden ırak tutanlar hep sandığın dibine gömülmüşlerdir."
"Bu ülkenin hayrına olan hangi işe seviniyorlar?"
Muhalefete eleştirilerini sürdüren Bozdağ, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu ülkenin hayrına olan hangi işe seviniyorlar? Allah aşkına doğal gaz bulduk biz. Sevindiler mi? Tahıl krizini Cumhurbaşkanı'mız çözdü. Bütün dünya Cumhurbaşkanı'mızı övdü. Türkiye, Türkiye'nin lideri çözdü. 'Allah razı olsun.' dediler mi? Suriye'de ABD'nin terör devleti, terör koridoru projesini yerin dibine soktuk ve oyunu, planı bozduk. Bunlar, 'Türkiye'yi siz büyük beladan kurtardınız.' dediler mi? Hayır, 'Suriye'de ne işiniz var?' dediler. Libya'da, Türkiye'nin aleyhine o bölgede, Doğu Akdeniz'de olaylar olurken, hesaplar yapılırken, oyunları bozan adımlar attık. 'Siz Akdeniz'de Mavi Vatan'da bizim hakkımızı, hukukumuzu bir dünyaya karşı korudunuz, Allah razı olsun.' dediler mi? Yunan tezlerine, başkalarının yaklaşımlarına daha yakın durdular. Ya bir de sevinin."
Şehir hastaneleriyle Türkiye'nin çağ atladığını dile getiren Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu parayı biz gökten bulmadık, yerden çıkarmadık. Aziz milletin vergilerinden alıyoruz. Geçmişte de geliyordu bu paralar ama hiçbiri bölünmüş yol, üniversite, TOKİ olmuyordu. Nereye gidiyordu? Birilerine gidiyordu. İşte biz bu giden yolları da kapattık, milletimize kazandırdık. Türkiye'nin hayrına, yararına bakmamız lazım. Kozan'ın hayrı, yararı nerede? Eğer AK Parti'yi, Cumhur İttifakı'nı gösteriyorsa Kozan'da, Adana'da, Türkiye'de orada olmalı ve birlikte oradan gitmeliyiz. Başka istikameti gösteriyorsa ona da bakmalıyız ama ortada görünen köy var, kılavuz istemez."
"İçeride konuştukları doğru dürüst bir şey yok"
Bozdağ, 6'lı masaya eleştirilerde bulunarak, şunları ifade etti:
"Bunlar bakın Türkiye'nin yönetimine talipler. Aylardır bir masanın etrafında toplanıyor, bir araya geliyorlar, oturuyorlar, kapıda birbirlerini karşılıyorlar, kameralara gülücükler dağıtıyorlar. Bir yandan açlık edebiyatı yapıyorlar ama sofrada neredeyse kuş sütü eksik, orada güzel güzel karınlarını doyuruyorlar, kahvelerini içiyorlar. Ne lafladıklarından ne de söylediklerinden haberi yok kimsenin. Ne konuştunuz? Toplanıyor, yiyor, içiyor, konuşuyor, sonra çıkıp gidiyorlar. Memleketin şusunu, busunu konuştuk... İçeride konuştukları doğru dürüst bir şey yok. Bizim Anayasa'nın giriş maddeleri var, o başlangıçtaki temel hak ve hürriyetlerle ilgili, o maddelerin neredeyse birinci fıkralarını alt alta yazıp 'Bunları konuştuk.' diye çıkıyorlar. Ya bunu herkes söyler. Siz yeni ne söylüyorsunuz? Farklı ne söylüyorsunuz? Umudu büyütecek ne söylüyorsunuz? Hiçbir şey yok. Bakın, bu fotoğraf size neyi hatırlatıyor bilmem ama bana bu fotoğraf krizi, koalisyonu, kaosu, parçalı iktidarları hatırlatıyor. Bu fotoğraf çökmüş Türkiye'nin fotoğraflarını hatırlatıyor."
Türkiye'nin huzurun, istikrarın, güvenin, iyi yönetimin bulunduğu bir ülke olduğunu dile getiren Bozdağ, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin bu istikrarı ve huzuru kalıcı kılan bir sistem olduğunu söyledi.
Bozdağ, istikrarın bozulmasına izin vermemek gerektiğine dikkati çekerek, "Bugün Biden'ın da Macron'un da bütün terör örgütlerinin de ana hedefi Cumhurbaşkanı'mız ama onun şahsında ana hedef Türkiye'nin istikrarıdır. Türkiye'nin huzurudur, dirliğidir. Hedef Türkiye'dir çünkü güçlü bir Türkiye'yi kendi menfaatleri için dünyayı karşısına almaktan korkmayan bir yönetimi hiç kimse istemiyor. Herkes kukla yönetim istiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin büyümesini, gelişmesini istemeyen bütün çevrelerin karşılarında olduklarını anlatan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Biden, daha seçimi kazanmadan adaylıkta, Cumhurbaşkanı'mızı, Cumhur İttifakı'nı nasıl indireceklerinin formülünü Amerikan halkına açıkladı. İşte Macron aynısını yapıyor, beriki aynısını yapıyor. FETÖ bir yandan, PKK bir yandan, DHKP-C bir yandan. Herkesin derdi Cumhur İttifakı'nı, Cumhurbaşkanı'mızı devirmek, indirmek. Bu milletin aleyhine çalışan dış güçler de terör örgütleri de aynı şeyleri istiyor. O zaman bizim burada bir durup şunu sormamız lazım: Türkiye'nin menfaati ABD'nin, AB'nin terör örgütlerinin işaret fişeğinin gittiği yönde mi yoksa bu milletin gözünün içine bakan 'Ben bu millete güveniyorum, bu millete dayanıyorum, bu milletle Rabb'imin izniyle yürüyorum' diyen Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarında mı?"
Cumhur İttifakı'nın milletin ittifakı olduğunu söyleyen Bozdağ, "Kıyamet de kopsa yolumuz milletin yoludur, Hakk'ın yoludur, halkın yoludur, kimse bizi o yoldan saptıramayacaktır. Allah'ın izniyle 2023'te biz milletimizle birlikte başaracağız. Daha güçlü bir şekilde gelecek." diye konuştu.
Bozdağ, 6'lı masanın adayını bulamadığını belirterek, bu masanın "kukla bir cumhurbaşkanı" adayı aradığını kaydetti.
Türkiye'nin bir kuklayla yönetilemeyeceğini dile getiren Bozdağ, "Bu aziz millet lider arar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi lider arar, bu aziz millet Adnan Menderes, Turgut Özal, Başbuğ Türkeş gibi lider arar, Recep Tayyip Erdoğan gibi lider arar. Bir masayı yönetemeyen, bir masadan karar çıkaramayan 7 kendini bilmezin birine emanet etmek, bu Türkiye'ye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. 2023'ün anahtarı sizsiniz. Türkiye'nin önünü açacak da Türkiye'ye 'Yürü' diyecek de sizsiniz. Türkiye'yi durdurmak isteyenleri ezecek de sizsiniz. Oyunları bozacak da sizsiniz. Siz oyun bozmayı seversiniz. Ben inanıyorum. 2023 oyunlarını herkese, her kesime, bir dünyaya rağmen yine Kozanlılar, Adanalılar, aziz Türk milleti bozacaktır." ifadelerini kullandı.
"Birinci hedefimiz Erdoğan'ı yeniden cumhurbaşkanı seçtirmek"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu da milletin hizmetinde olduklarını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde aynı hararetle, aşkla, samimiyetle, ihtiyaçları, talepleri, beklentileri yerine getirmeye devam edeceklerini anlattı.
Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak 2023'e emin adımlarla ilerlediklerini belirten Sarıeroğlu, şunları kaydetti:
"Birinci hedefimiz Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ı, Cumhur İttifakı'nın adayını inşallah yeniden milletimizin güçlü desteğiyle cumhurbaşkanı olarak seçmek, seçtirmek. Bunun için var gücümüzle çalışacağız. Sonra güçlü bir Meclis için inşallah sandıklardan milletvekilleri seçimi için de var gücümüzle 2023 hedefi doğrultusunda çalışacağız. Bizim hayallerimiz, hedeflerimiz çok büyük. Şu anda 2023 sadece bir genel seçim değil, 2023 Türkiye Cumhuriyeti'nin 2. yüzyılının inşası demek. İnşallah tecrübesiyle, birikimiyle, vizyonuyla, AK Parti kadroları Türkiye'nin 2. yüzyılında da inşa sürecinde görev alacak diyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com