ERZURUM - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Rusya ve ABD'ye tepki göstererek, "Bizim, zalimlerin karşısında saf saf dizilip etten duvar örmemiz şarttır. Artık bekamız risk altındadır. Yüreklerimiz toplu vurmalıdır. Bunu görmek, bu tehdidi bilmek lazımdır. Güvenliğimiz yoğunlaşan tehditlerin doğrudan hedefindedir." dedi.
Bahçeli, Anayasa değişikliğine ilişkin halk oylaması kapsamında partisince İstasyon Meydanı'nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, 16 Nisan'daki halk oylaması kapsamında Erzurum'da bulunmaktan son derece mutlu ve umutlu olduğunu belirtti.
Erzurum'un vatan, bağımsızlık ve kahramanlık demek olduğunu, "dadaşlar"ın geçmişten bugüne hiçbir sorumluluğu göz ardı etmediğini vurgulayarak, kentin, Erzurum Kongresi'nde sergilenen azim ve kararlılığa her zaman sahip çıktığını söyledi.
"Rusya tarihi emellerini alttan alta sürdürmektedir"
Türkiye'nin kurtuluşu için yeni bir seferberlik ve mücadele ruhunun tecelli etmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Kötü giden talihe 'dur' demenin zamanı gelmiştir. Türkiye, şu anda çok vahşi tehdit kuşağındadır. Türkiye'yi hedef alan mihraklar kuyumuzu kazmak için sıradadır. Hançeri saplamak için kuyruktadır. Emin olunuz, başımızı kaldırıp etrafa bakarsak hainleri göreceğiz. Sesimizi yükseltip tepkimizi gösterirsek kaçtıklarını izleyeceğiz. İrademizi ifşa edip direnişimizi güçlendirirsek, Türkiye düşmanlarının pıstıklarına, sindiklerine muhakkak tanık olacağız. Dün Ermeni çeteleri ne yaptıysa, bugün terör örgütleri ve arkasında duran emperyal acımasızlık aynısını yapmaktadır. Dün Erzurum'a işgal ve esareti dayatanlar bugün yeniden hazırlık içindedir. Rusya'ya bakınız, YPG-PYD ile nasıl bir ilişki ve ittifak içinde olduğunu görünüz. Rusya tarihi emellerini alttan alta sürdürmektedir. Müslüman, Türk milletine ne kadar düşman odak varsa Rusya'yla ortak cephededir. Mehmetçik katillerini Rusya kucaklarken, ABD silahlandırıp beslemektedir. Bu nasıl bir kumpas, nasıl bir tezgahtır?"
"Türkiye çok çetin ve tehlikeli süreçten geçiyor"
Bahçeli, geçmişte Ermeni çetelerini destekleyenlerin, Erzurum'un kanına girenlerin bugün yine faaliyet halinde olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin çok çetin, çok tehlikeli bir süreçten geçtiğini söyledi.
Devletin milletiyle bir ve beraber olması gerektiğini anlatan Bahçeli, "Bizim, zalimlerin karşısında saf saf dizilip etten duvar örmemiz şarttır. Artık bekamız risk altındadır. Yüreklerimiz toplu vurmalıdır. Bunu görmek, bu tehdidi bilmek lazımdır. Güvenliğimiz yoğunlaşan tehditlerin doğrudan hedefindedir." ifadelerini kullandı.
"Önce 'ülkem' sonra 'partim' iradesini gösteriyoruz"
"Evet"lerin gelecek için umut verdiğini ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yapmamız gereken çok şey var. Bilinsin ki siyasi kaygı ve çıkar kavgalarıyla mesafe almak bundan sonra ihtimal dışıdır. Önce 'ülkem' diyoruz. Önce 'milletim' diyoruz. Sonra 'partim' ve 'ben' iradesini gösteriyoruz. Zaman birlikte hareket zamanıdır. Zaman ortak paydada buluşma, kardeşçe ve cesaretle mücadele zamanıdır. Beka meseleleri ağırlaşmışken günü birlik davranamayız. Milletimiz çok yönlü saldırıların hedefindeyken iktidar-muhalefet boğuşmasına tahammül edemeyiz, doğru göremeyiz. 15 Temmuz FETÖ ihanetinin perde arkası belli olmuşken aleni bir işgal teşebbüsüyle karşı karşıyayken dost görünümlü ülkelerin buna inanmaması, iknada direnmesi olacak şey değildir."
Türkiye karşıtı ülkeler kervanına en son İngiltere'nin katıldığına işaret eden Bahçeli, 15 Temmuz'da bombaların Londra'ya değil Ankara'ya atıldığını dile getirdi.
"Rusya, Suriye'nin kuzeyinde PYD-YPG'nin muhafızlığına soyunmuştur"
Bahçeli, Türkiye hazımsızı çevrelerin kasti ve yanlı davrandığını, 15 Temmuz'u bulandırmaya gayret ettiğini vurgulayarak, şunları aktardı:
"15 Temmuz'u bulandırmak yanlıştır, adaletsizliktir, utanmazlığın ta kendisidir. FETÖ kollanırken, kanlı ve karanlık terör ortakları da Batı'dan destek almaktadır. PKK-PYD-YPG'ye müttefik olduğumuz ülkeler açıkça yardım ve yataklık yapmaktadır. Kahredici bu tablonun kabul edilecek hiçbir tarafı yoktur. Menbiç'ten PYD-YPG arındırılacaktı, müstevliler öyle diyordu; ama bilakis iyice silahlanarak yerleşmiştir. Sorumlu ve suçlu ise en başta ABD ve Rusya'dır. Rusya, Suriye'nin kuzeyinde PYD-YPG'nin muhafızlığına soyunmuştur. ABD, Rakka'nın çevresine YPG'li teröristleri taşıyarak Türkiye'yi dışlamıştır. Her alanda yalnızlık ve kutuplaşma kaderimiz haline gelmiştir. Alman istihbarat başkanı FETÖ konusunda "ikna olmadık" zırvasını dillendirmektedir. ABD istihbaratı da aynı görüştedir. 15 Temmuz'u FETÖ'nün yapmadığı konusunda ABD ve Avrupa'nın bu kadar çabası ve açıklaması niyedir, neye hizmettir? Bu çarpıtma ve telaşın altında ne vardır?"
Bahçeli, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e de tepki göstererek, "Pensilvanyalı hain kimin, hangi kapalı devre çalışan istihbarat örgütlerinin tetikçisidir? 15 Temmuz ihanetinin faili bal gibi FETÖ'dür. Katil bellidir, cani ortadadır, Türk milleti bu şerefsizleri asla affetmeyecektir. Gerçekleri inkar edenler ise FETÖ'ye bu görevi veren, teröristlerini gizlemek ve istila emrini teröristlere bildirmekten utanmayanlardır. Erzurum, Pensilvanyalı terörist başını iyi bilmektedir. Emellerini, oyunlarını, istismar ve ihanetlerini hafızasında taşımaktadır. ABD inanmıyormuş, Almanya ikna olmuyormuş, İngiltere delilleri yeterli bulmuyormuş, Norveç ve İsviçre FETÖ'cülere kucak açıyormuş; hiç mühim değildir."
"CHP ve ittifak içinde olduğu hayır cephesi bu millete tümden yabancıdır"
Bahçeli, yaptığı konuşmada, milleti kimsenin bölemeyeceğini, devleti de kimsenin çöküşe götüremeyeceğini bildirdi.
Bu güvenceyi Erzurum'un 'evet' tercihinin verdiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bin yıllık kardeşliğimizi bozamazlar, fitneyi hakim kılamazlar. Teminat Erzurum'dan yükselen 'evet' kararlılığıdır. 16 Nisan’da FETÖ 'hayır' diyor. Niye, çünkü çözülmeyi bekliyor. 16 Nisan’da PKK 'hayır' diyor. Niye, çünkü çürümeye yatırım yapıyor. 16 Nisan’da Doğu Perinçek ve yoldaşları 'hayır' diyor. Niye, çünkü Türkiye'nin kuruluş felsefesi imha olsun emelindeler. Hollanda, Almanya ve diğer sözde gelişmiş ülkeler, 16 Nisan'da 'hayır'ı destekliyor. Niye, çünkü iç kargaşa hakim, etnik ve mezhep çatışması yeşersin istiyorlar. CHP ise bunların önüne düşmüş, tezviratın mihmandarı olmuş, ille de 'hayır' hezeyanıyla mekik dokuyor."
Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek, "Sayın Kılıçdaroğlu, 16 Nisan Anayasa referandumunu saptırmak, yarasız yere kurt düşürmek, çürük tahtaya çivi çakmak için çırpınıyor. Cambaz ipte, balık dipte, Kılıçdaroğlu ise hayırsızlığın dibinde bulunuyor. Nasıl ki alışmış, kursak bulamacını isterse CHP de milli bunalımı özlüyor, ülkenin buhranını ümit ediyor. CHP ve ittifak içinde olduğu hayır cephesi, ölü görse ağlamaz düğün görse oynamaz, yani bu millete tümden yabancıdır." dedi.
"(Mustafa Kemal’in askerleriyiz) sloganına sığınıyorlar"
Bahçeli, anamuhalefetin tek adamlıktan bahsettiğini belirterek, CHP'nin her tarafa sandıktan diktatör çıkacağını uydurarak korku yaydığını anlattı.
Anamuhalefete "diktatör nedir, tek adam nasıl olacak?" diye sorduklarında kaçak yer aradıklarını aktaran Bahçeli, "Rejim değişecek diye tek ayaküstünde kırk yalan savuruyorlar. Sistem başka, rejim başka şeydir. Değişecek olan yalnızca 'hükümet etme sistemidir' diyoruz, bön bön bakıp, gözleriyle fel fecir okuyorlar. Muhtarlıkların bile kapatılacağını söylüyorlar. Lokantalara bir kararnameyle kilit vurulacağını iddia ediyorlar. Gelin şunu bir anlatın neye dayanıyorsunuz, niye boş konuşuyorsunuz diyoruz, anında 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' sloganına sığınıp kazın yanmaması için durmadan çeviriyorlar." diye konuştu.
"Hayır lobisi, 'yandık, bittik' diyor"
Yerli, milli ve ahlaki bir uzlaşmayla, iç dinamiklerle temellenmiş sistem değişikliğini hazmedemeyenlerin dağılacağını belirten Bahçeli, şunları ifade etti:
"16 Nisan’da Türkiye kazanacaktır. 16 Nisan’da Türk milleti onun bunun ağzına bakmayarak, muhteşem iradesiyle geleceğini şekillendirecektir. '16 Nisan’da hükümet etme sistemi değişecek' diyoruz, hayır lobisi 'yandık' diyor. '16 Nisan'da yargının bağımsızlığının yanına tarafsızlık gelecek' diyoruz, 'bittik' diyorlar. '16 Nisan’da büyüyen, 59 milyon seçmene ulaşan Türkiye'nin milletvekili sayısı 550’den 600’a çıkacak' diyoruz, 'doğacak maliyeti kim karşılayacak' sözleriyle beyhude mazeret üretiyorlar. Zannederseniz, seçmen sayısının 29 milyon olduğu 1994’de milletvekili sayısını 450’den 550’ye çıkaran CHP’nin ortağı olduğu koalisyon hükümeti değildir. Türkiye’de 143 bin kişiye bir milletvekili düşerken Avrupa Birliği'nin ortalaması 53 bindir. Bunu bilmiyor, idrak edemiyorlar. Milletvekili seçilme yaşını 25’ten 18’e indiriyoruz, gençliğe itiraz edip takoz koyuyorlar. "
Bahçeli, Türk gençliğinin her şeye layık olduğuna ve onlara güvendiklerine dikkati çekerek, gençliğe vatanına ve milletine sahip çıktığı için teşekkür etti.
"16 Nisan’da yıldırım yemişe dönecekler"
"TBMM ve Cumhurbaşkanı seçim süresini beş yılda bir ve aynı güne taşıyoruz, çarpıtıp kara çalıyorlar." diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Gazi Meclisin yetkilerini güçlendirip etkin hale getiriyoruz, yalan ve riyayla yetkilerin azaltıldığını, Meclisin tesirsiz hale getirildiğini zırvalıyorlar. Milletvekillerinin kanun teklifi verme haklarını daha genişletip yasama fonksiyonunu kuvvetlendiriyoruz ama gelin görün ki bindikleri dalı kesiyorlar. TBMM’nin denetim fonksiyonlarını temellendirip güçlendiriyoruz, niye gensoru yok diyorlar. Olsa bile ne olacağına cevap veremiyorlar, değişen sistem yapısında ihtiyaç kalmadığını kesinlikle anlayamıyorlar. Cumhurbaşkanı’nın görev yetkilerine yeni bir denge ve düzenleme getiriyoruz, fiili açmazı bitiriyoruz, yürütme ve yasama arasına kalın duvarlar örüyoruz ancak sabote ediyorlar, aslı astarı olmayan açıklamalarla sulandırıyorlar. Kılıçdaroğlu ve hayırsız havarileri Cumhurbaşkanı hükümet etme sistemini karalayıp Türkiye’nin sistemsel reformunu hazmedemiyor, kabullenemiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, 16 Nisan’da yıldırım yemişe dönecekler. Temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp gündeme getirdikleri iftiralarını Erzurum elinin tersiyle itecek, itmekle kalmayıp başlarını öne eğecektir."
"İlk defa Cumhurbaşkanı’na cezai sorumluluk geliyor"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine değinerek, "Devletin anayasal ve meşru daireye çekilme ihtiyacına sessiz ve müdahalesiz kalamazdık." diyen Bahçeli, şöyle konuştu:
"Bu maksatla rejimi değil, hükümet etme sistemini reforma tabi tuttuk, tarihsel rotamızı yeniden belirledik. İlk defa Cumhurbaşkanı’na cezai sorumluluk geliyor. Bunun neresi yanlıştır, bu düzenlemeden aklı başında kim ürkecektir? Cumhurbaşkanı TBMM’yi feshedecekmiş, koca ve kuyruklu bir yalandır. Yaptığımız düzenlemeyle hem TBMM hem Cumhurbaşkanı seçimleri karşılıklı olarak yenilenebilecektir. Çift taraflı bir giyotin sistemi inşa edilecektir. Bu yeni durum, yasama ve yürütmenin kalıcı bir uzlaşma ve anlaşma şuuruyla ülkenin kaderine yön vermesi demektir. Çatışma olmayacak veya en aza çekilecektir. Kavga edilmeyecek, edilse bile rejim ve sistem krizine dönüşmeyecektir."
"Sıkıyönetim uygulamasını tamamen kaldırıyoruz"
"Cumhurbaşkanının bir partiye üye olmasının hiçbir sakıncasının olmadığını" dile getiren Bahçeli, resmi olmasa da bu güne kadarki Cumhurbaşkanlarının hiçbirinin partisiz veya ideolojik görüşsüz hareket etmediğine vurgu yaptı.
"Kılıçdaroğlu, biraz tarih sayfalarını karıştırmışsa asıl bu soruya cevap vermelidir." ifadesini kullanan Bahçeli, "Ayrıca sıkıyönetim uygulamasını tamamen kaldırıyoruz. OHAL yetkisini ise yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanının tasarrufuna bırakıyoruz. Düne kadar bu kararı Bakanlar Kurulu alıyordu, şimdi ise Cumhurbaşkanı alacaktır. Bunun neresi hatalıdır? Yine düne kadar Bakanlar Kurulu kararname çıkartırken şimdi Cumhurbaşkanı bu görevi üstlenecektir. Fakat kararnameler kanunlara aykırı olamayacak, kanunların düzenleme yaptığı alanlarda kararname yayınlanamayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçeli, yeni adıyla Hakimler Savcılar Kurulu’nun sayısını 22’den 13’e indireceklerini belirterek, TBMM'nin, bu kurula 7 üye seçerek milli iradeyi adalete yansıtacağına dikkati çekti.
"CHP boşuna uğraşıp çamur siyasete saplanmasın"
Cumhurbaşkanının mevcut halde seçtiği üye sayısının yeni düzenlemede de aynen korunacağını anlatan Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanı, yürütmenin başı olup hükümet kurduğundan bütçe ve kesin hesap kanununu hazırlama hakkına da sahip olacaktır. Bunun neresi mahzurludur? CHP boşuna uğraşmasın, boş yere heveslenip çamur siyasete saplanmasın. PKK, FETÖ, DHKP-C, PYD, YPG, batıl ve hain odaklar engel olmaya çalışsalar da 16 Nisan’da milli beka için 'evet' mührünü vuracağız. Biz, Türkiye'nin diriliş ve toparlanmasına 'evet' diyoruz. Biz, Türk ve Türkiye düşmanlarının bozgunu için 'evet' diyoruz. Biz, başkanlığa değil cumhurbaşkanı hükümet sistemine 'evet' diyoruz. Bizim gönlümüzde, 'evet' veya 'hayır' iradesine sahip her vatan evladı değerli, yeri dolmaz, bir ve eşittir."
Bahçeli, halk oylamasında 'hayır' oyunu kullanacak vatandaşlardan iyi düşünmesini isteyerek, bu vatandaşların kararlarını tekrardan gözden geçirmesini talep etti.
"'Ben ülkücüyüm' diyen 16 Nisan'a 'evet' demelidir, diyecektir"
Vatandaşların tekin olmayan, güven vermeyen, inandırıcı bulunmayan telkin ve dayatmalara yüzlerini çevirmesi gerektiğini aktaran Devlet Bahçeli, şunları söyledi:
"Vatandaşımız, Türkiye’nin içinde bulunduğu musibet ve muazzam riskleri değerlendirip 'evet' iradesine dönüş yapsın. 'Ben ülkücüyüm' diyen 16 Nisan'a 'evet' demelidir, diyecektir. 'Ben milliyetçiyim' diyen 'bu bayrak benim, bu devlet benim, bu millet benim onurum' diyen her kardeşim istiklal, istikbal ve istikrar için 'evet' kararında olmalıdır ve Allah'ın izniyle de olacaktır. Diyoruz ki devlet, millet, cumhuriyet için tertemiz irademizle şartsız evet. Evet, ülkemiz için sözdür, yemindir, vazgeçilmeyecektir. 'Evet' Türkiye Cumhuriyeti’dir, 'evet' milli birliğin simgesidir. Anayasanın ilk dört maddesi üzerinde kim ya da kimlerin art niyetli planı varsa önce bizi aşmak, bizi çiğnemek durumundadır. MHP, Türkiye Cumhuriyetinin tarihi hak ve hukukuna can pahasına sahip çıkacaktır. Türkiye Devleti bir Cumhuriyet olup ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Milli birlik ve bölünmez bütünlüğümüzün dayandığı temeller tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak ve tek dil ülküsüdür."
Erzurum'un bu kutlu değerleri ve kutsal emanetleri korumaya yemininin olduğunu ifade eden Bahçeli, sonuna kadar millet, sonsuza kadar devlet, ülke ve Türkiye için 'evet' diyeceklerini belirtti.
.