BİLECİK(AA) - Bilecikli 79 yaşındaki çömlek ustası Salim Yaşar, güne çok erken başlıyor. Her gün sabah namazından sonra bisikletiyle atölyesine gelen Salim usta, radyosunu açıp çarkın başına geçiyor.
60 metrekarelik dükkanında çamura elleriyle şekil veren Yaşar ve "Bu meslek kanıma işlemiş." diyen Salim usta, iş yerine gelip çömlekçiliği öğrenmek isteyenlere de yardımcı oluyor.
Salim Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, atölyeyi babasının 1946 yılında kurduğunu, o zaman 5 yıl olan ilkokulu 8 senede zor bitirdiğini, 13 yaşına geldiğinde ise getir-götür işlerini yapmak için babasının yanında çalışmaya başladığını söyledi.
Babasının aynı zamanda kendisinin ustası olduğunu dile getiren Yaşar, "Rahmetli babamın bu işi bana öğretmek için çamurlu elleriyle enseme vurduğu tokadı hala hatırlıyorum." ifadesini kullandı.
Yaşar, gençliğinde 15 yıl Almanya'da yaşadıktan sonra memleketine döndüğünü aktardı.
Mesleğini çok sevdiğini vurgulayan Salim Usta, "Üç çocuğumu çömlekçilikle okuttum. Bu mesleği yaşatmak için hem torunlarıma hem de atölyeme gelenlere çömlekçiliğin inceliklerini anlatıyorum. Yaşım 79 ama bana bu enerjiyi veren çamurdur. Allah sağlık verdiği müddetçe bu mesleğe devam edeceğim." diye konuştu.
Salim usta fuarlara katılıyorYaşar, Türkiye'de son yıllarda topraktan yapılan eşyalara dönüş olduğunu belirtti.
Bu dönüşün, kendisini ve sanatın ustalarını çok mutlu ettiğini vurgulayan Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eskiden su içerdik testiden deyişi misali, su testileri aranır hale geldi. Bununla su içmek çok farklıdır, testiden su içmenin hissini vatandaşlar artık fark etti. Antalya'daki YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı'nda çömlekçiliğe yoğun talep vardı. Fuarda bin amfora siparişi aldım, bu beni çok memnun etti. Bu çalışmaya yaklaşık 3 ton çamur kullandım. Bu yaptığım eserler, Sinop Müzesi'ni ziyaret eden vatandaşlara içine zeytinyağı koyularak hediye edilecek. İstanbul'da faaliyet gösteren bir firmaya da 2 bin darbuka hazırladık. Son çalışmalarımda toplam 5 ton çamur kullandım."
Salim Usta, toprağa dokunmanın ve şekil vermenin inanılmaz keyif verdiğini dile getirdi.
Çarkın başına oturduğunda yapacağı eşyaların, kendisini çok uzaklara ve değişik yerlere sevk ettiğini anlatan Yaşar, "Farklı düşüncelere sokuyor, yeniliklere götürüyor. Ben 'Bugün bunu yaptıysam, yarın başka bir eser yapayım' diyorum." değerlendirmesinde bulundu.