Erzurum
Topçu Kemal Ağa tarafından Yakutiye ilçesindeki tarihi Erzurum Kalesi'nin alt kısmında 19. yüzyılda yaptırılan ve Feyzullah Efendi Konağı olarak da bilinen tarihi yapı, uzun yıllar ayakta kalmayı başardı.
Büyükşehir Belediyesinin başlattığı "Kültür Yolu Projesi" kapsamında kamulaştırılan asırlık bina, restore edilerek yeniden ayağa kaldırıldı. Kentin konut mimarisini bugüne aktararak şehrin kültür dünyasına ışık tutan tarihi yapı, daha sonra Geleneksel El Sanatları Müzesi'ne dönüştürüldü.
Turizme kazandırılan tarihi yapıdaki müzede, unutulmaya yüz tutmuş yöreye özgü Oltu taşı işlemeciliği, bakırcı, yorgancı, şapkacı, abacı gibi birçok meslek, bal mumundan heykellerle sergileniyor.
Ziyaretçilerini tarih yolculuğuna çıkarıyor
Ulucami, Üç Kümbetler ve kalenin olduğu bölgede yer alan müzeyi ziyarete gelen misafirler, turizme kazandırılan yapıda tarih yolculuğuna çıkıyor.
Müzenin tanıtım sorumlusu Şule Kayserili, AA muhabirine, konağın kentin geleneksel mimarisinin bir örneği olduğunu söyledi.
Konağın farklı bölümlerden oluştuğunu ifade eden Kayserili, şunları aktardı:
"Haremlik, selamlık ve mutfak bölümleri var. Burada turizm destinasyonumuza zemin hazırlıyoruz. Ziyaretçilerimize hem yöresel klasik Erzurum evi nasıl olur göstermeyi hem de geleneksel el sanatlarını tanıtmayı amaçlıyoruz. Bu mesleklerin bazıları yapılıyor ama bazıları tamamen unutuldu. Biz burada şehir halkının tanıdığı, hatırasının olduğu 9 mesleğimizi tanıttık. İnsanlar bu bal mumu heykelleriyle bunların nasıl yapıldığını görmek istiyor."
"Ellerinde eski malzemeleri olanlar bağışlamak istiyor"
Kayserili, müzede ışık tuttukları meslekleri yöresel kıyafetler giyindirdikleri bal mumu heykelleriyle tanıttıklarını belirterek, hem bir turizm destinasyonu oluşturduklarını hem de yeni neslin kültürünü unutmadan büyümesini sağladıklarını dile getirdi.
Müzenin haftanın 7 günü ziyarete açık olduğunu anlatan Kayserili, şunları kaydetti:
"Gelenler 70-80 yıl önce nasıl evlerde yaşamış ve hangi materyalleri kullanmışlar görsünler istiyoruz. Halkımızın konağa ilgisi fevkalade ve severek geliyorlar. Burası müzeden ziyade bir yaşam alanı gibi. Hatta ellerinde eski malzemeleri olanlar bağışlamak istiyor. Bu kültürle büyüyenler hatıralarını tazelemiş oluyor. Çok güzel tepkiler alıyoruz ve mutlu oluyoruz. Müze şehrimizin bir parçası konumunda, halkımızı ve Erzurum'a gelenleri burada ağırlamaktan onur duyuyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com