Ankara
Vanlı iş insanı Mehmet Akın Dinçer öncülüğünde, koordinatörlüğünü sanat danışmanı Tolga Yüksel'in üstlendiği, Vanlı gençleri sanatla buluşturmak amacıyla kurulan Van Kültür ve Sanat Girişimi, "Geri Dönüşen Sanat" projesini hayata geçirdi.
Proje kapsamında ilk üretilen eser, heykeltıraş Asaf Erdemli'nin kendine özgü yorumuyla ortaya koyduğu Van Kedisi formundaki hurda heykel oldu.
Erdemli, VKSG'nin teklifiyle projeye dahil olduğunu belirterek, Van Gölü'nden toplanan hurdalarla şehrin yok olma tehlikesi altında olan hayvanlarını esere dönüştürmek istediklerini söyledi.
Projeden çok keyif aldığını dile getiren Erdemli, şöyle devam etti:
"Endemik sayılacak bir tür olan Van kedisini çalışmak, bununla kirliliğe dikkati çekmek çok keyifli oldu. Hurda olmak kavramıyla ilgili başka çalışmalarım da var. Van kedisi Pişo'yu çoğunlukla Van'dan getirdim. Ama atölyem sanayide ve her istediğimde her şeye ulaşabiliyorum. Sanayideki ustalar bunlarla ne yapacağımızı bildiğinden her türlü kolaylığı sağlıyorlar. Evinde eserlerim olan koleksiyonerler de hurdalarını getiriyorlar. Hurdanın neye dönüşeceğinin değerini bilen insanlarla hurdayı dönüştürmek kolay oluyor."
Gözleri misket
Soyu tükenmiş ve tükenmekte olan hayvanlarla çalışma yapan Erdemli, Van kedisinin, biriyle karşılaştığında ve tepki verdiğinde sırtını kamburlaştırdığı için hurda kediyi de böyle yorumladığını ifade etti.
Hurda metal ve plastik kullandığı aktaran Erdemli, "Van kedisinin en önemli özelliği gözleri. İki gözü farklı renk. Bir tek gözleri hurdadan değil. Çocukluğumdan kalan mavi ve sarı misketleri kullandım." dedi.
Asaf Erdemli, çevre kirliliğinin azalan ile çoğalan arasındaki dengenin bozulmasından kaynaklandığını ifade ederek, "Çoğalmaya başlayan materyallerle azalana dikkati çekmeye çalışıyoruz. Atıklar gün geçtikçe artıyor biz de onu sanata dönüştürerek, temiz çevreye vurgu yapıyoruz. Bunu yapmaya devam etmeliyiz. Van Kültür ve Sanat Girişiminin yaptığı şey, Van'dakilere Van kedisini daha gerçek anlatmak. Biz, Van kedisinin takip edilmesi gerektiğini söylemek istiyoruz." diye konuştu.
Erdemli, başka sanatçıların da proje kapsamında Van'a özgü ve endemik türleri sanata dönüştüreceklerini söyledi.
"Şehirdeki sorunları sanatla dile getirmek için VKSG'yi kurduk"
VKSG'nin kurucusu Mehmet Akın Dinçer, Van'ın genç nüfus yoğunluğu yüksek olan bir şehir olduğunu, fakat gençlerin kültür sanat etkinliklerine katılamadıklarını söyledi.
Kendisinin de Van'da doğup, büyüdüğünü fakat okul çağlarında tiyatro ve sinema gibi temel sanat alanlarına dahi şehirde yönelme imkanı bulamadığını belirten Dinçer, şehirde çok yetenekli gençlerin keşfedilemediğini, bu yüzden girişim kapsamında sinema, tiyatro günleri düzenleme ve sinema akademisi kurma düşünceleri olduğunu kaydetti.
Şehirdeki kültür sanat etkinliklerinin az olmasından yola çıkarak girişim kurduklarını belirten Dinçer, "Van'daki gençlerin kültür sanatla buluşmasına öncülük etmek, şehirdeki sorunları sanatla dile getirmek için VKSG'yi kurduk." dedi.
VKSG'nin Van'da bir merkezinin kurulacağını ve geri dönüşümle oluşan sanat eserlerinin burada da sergileneceğini kaydeden Dinçer, şunları söyledi:
"Van Gölü, Türkiye'nin en büyük gölü ve dünyanın da en kıymetli göllerinden bir tanesi ama kirlilikle karşı karşıya. Bunun için kamu kurumlarının bir mücadelesi var. Biz de Vanlı STK'ler olarak sorumluluğumuz olduğu düşüncesiyle konuya dikkat çekmek çabası içine girdik. Van Gölü havzasında toplanan parçalardan, hurda metallerden oluşan bir eser bu. Van yöresel dilinde kedilere pişik denir. Biz de oradan esinlenerek kedimizin ismini Pişo koyduk. Pişo'yu tanıtmak üzere en yakın zamanda Van'a götüreceğiz."
Van'a ait inci kefali ve göç yoluyla şehre gelen flamingoları da hurdalarla betimleyeceklerini ifade eden Dinçer, "Van Gölü, maalesef arıtılmamış sudan kirleniyor. Halkın bilinçlenmesi gerekiyor. Van kedileri, stresli anlarda kambur bir duruş sergiler. Pişo'yu da heykeltıraşımız bu şekilde yorumladı. Pişo'nun türünün azalmasına ve Van Gölü'nün kirlenmesine kızgınlığını betimledik." dedi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com