?>

Asya Pasifik'te gerilimli atmosfer, bu yıl ABD'nin dahil olduğu çatışmalara dönüşebilir

Asya Pasifik'teki mevcut gerilimlerin 2025 yılı içerisinde Tayvan sorunu, Güney Çin Denizi'nde devam eden anlaşmazlıklar ve ABD'nin Filipinler ve Japonya ile ikili anlaşmaları sebebiyle çatışmaya dönüşebileceği ifade ediliyor.

Dünya - 3 saat önce

Ankara

Çin'in, Tayvan'ı kendi toprağı olarak görmesi nedeniyle bölgede gerilim devam ederken, Güney Çin Denizi, kıyıdaş ülkelerin bağımsızlıklarını kazandığı İkinci Dünya Savaşı'ndan beri bölge ülkeleri arasında egemenlik ihtilaflarının odağında yer alıyor.

Bölgede Scarborough Sığı ve İkinci Thomas Sığı gibi bölgeler Çin ve Filipinler arasındaki gerginlikleri tetiklerken, Japonya'nın "Senkaku", Çin'in ise "Diaoyü" diye adlandırdığı takımadaları hem Tokyo hem de Pekin yönetimleri kendi egemenlik alanı olarak görüyor.

Uzmanlar, Tayvan gerilimi, Güney Çin Denizi'ndeki egemenlik ihtilafları ile ABD'nin Filipinler ve Japonya gibi bölge ülkeleriyle yaptığı ikili anlaşmaların, bölgesel gerilimleri küresel boyuta taşıyabileceğini ve çatışma yaşanması halinde ABD'nin de bu çatışmaya dahil olabileceğini belirtiyor.

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Başkanı Dr. Kadir Temiz ve Filipinler'deki De La Salle Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Bölümü Öğretim Görevlisi Don McLain Gill, 2025'te Asya Pasifik bölgesindeki mevcut gerilimlere ilişkin senaryoları AA muhabirine değerlendirdi.

Çin-Tayvan arasındaki gerilim

Çin-Tayvan gerilimi, Çin'in Tayvan'ı kendi toprağı olarak görmesi ve bir ada ülkesi olan Tayvan'ın bağımsızlığını kendi ulusal egemenliğine tehdit olarak algılamasıyla şekillenen bölgesel ve küresel bir kriz olarak devam ediyor.

ORSAM Başkanı Temiz, Kuzeydoğu ve Güneydoğu Asya arasındaki geçiş güzergahında bulunan jeopolitik öneme sahip Tayvan'ın, Çin için bir "iç sorun" olduğunu belirterek, "Kuzeydoğu Asya'nın güvenlik dinamiklerini belirleyen en önemli konu, Tayvan sorunu." dedi.

Temiz, ABD'de Donald Trump'ın yeniden başa gelmesine ve Tayvan'daki seçimlere işaret ederek, "Büyük ihtimalle 2025 yılında da benzer bir trend göreceğiz ama 2025'te Tayvan sorununu 2024'ten ayıran en önemli unsur, aktörlerin yeni aktörler olması." ifadelerini kullandı.

Trump yönetiminin, Çin'in nüfuz alanını artırmasına karşı çıkacağını ve bu konunun müzakere edileceğini belirten Temiz, "Şu an sıcak bir çatışmadan bahsetmek mümkün değil. Ancak 2025'te bu gerilimin derecesi ve yoğunluğunun çatışmaya doğru evirildiğini de görebiliriz." diye konuştu.

Temiz, Tayvan'a yönelik olası askeri müdahalenin, Çin'in iç siyasetinde büyük tartışmalara ve değişimlere yol açabileceği için rasyonel bir karar olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.

De La Salle Üniversitesi'nden Gill, Filipinler ve Tayvan'ın güvenliğinin birbirleriyle bağlantılı olduğunu kaydederek, Batı Filipin Denizi'nde ya da Tayvan Boğazı'nda yaşanacak herhangi bir gerginliğin hem Manila hem de Taipei'nin güvenliğini etkileyeceğini bildirdi.

Güney Çin Denizi sorunu

Çin, ilk kez 1947'de yayımlanan "Dokuz Çizgi Hattı" adı verilen haritayla, Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'inde egemenlik iddiasında bulunurken, bölgedeki hak iddiaları başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi kıyı komşusu ülkelerle egemenlik ihtilafına yol açıyor.

Temiz, "Diğer ülkeler, burada kıta sahanlığı başta olmak üzere kendi deniz sınırı alanlarının ihlal edildiğine yönelik iddialarla Çin'in karşısında yer alıyor. Güney Çin Denizi sorununu, Çin ve Çin’in karşısındaki diğer ülkeler sorunu olarak da tanımlayabiliriz." ifadelerini kullandı.

Güney Çin Denizi’nde çok uzun süreden beri statükonun hakim olduğunu belirten Temiz, Çin'in, buradaki egemenlik iddiasını tarihsel gerekçelere dayandırarak ve yapay adacıklar inşa ederek uluslararası hukukta de facto (fiili) bir durum yaratmaya çalıştığını ifade etti.

Gill ise Çin'in 2025'te de Filipinler'in kendi deniz alanını korumaya yönelik siyasi iradesine meydan okuyacağını ve provokatif operasyonlarını genişleteceğini vurguladı.

Çin ve Filipinler arasındaki gerilim

Güney Çin Denizi'nde Scarborough Sığı ve İkinci Thomas Sığı gibi bölgeler, Çin ve Filipinler'in egemenlik iddialarının merkezinde yer alırken, özellikle 2023'ten beri ihtilaflı bölgelerde iki ülke arasında pek çok kez tehlikeli temas yaşanıyor.

Lahey'deki Daimi Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla verdiği kararda Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki tek taraflı egemenlik taleplerini hukuka aykırı bulurken, Pekin yönetimi bu iddiaların "tarihsel ve yasal temele dayandığını" savunarak, ABD gibi bölge dışı aktörlerin müdahalesine karşı çıkıyor.

Temiz, Çin'in iddialarına en büyük tepkiyi Filipinler'in verdiğini belirterek, "İlk defa uluslararası hukuk mekanizması bu konuda bir karar verdi ve Çin'i haksız buldu. Ancak Çin, bu kararı tanımadığını defalarca dile getirdi." ifadelerini kullandı.

Gill de Filipinler hükümetinin Çin ile ilişkileri geliştirerek sorunu çözmeye çalıştığını ancak buna rağmen Çin'in, bölgesel yayılmacılık eğiliminde hiçbir değişiklik olmadığını anlattı.

ABD'nin Filipinler ve Japonya ile ilişkileri

ABD ve Filipinler arasında 1951'de imzalanan "Karşılıklı Savunma Antlaşması" ve ABD ile Japonya arasında imzalanan "Karşılıklı Güvenlik Anlaşması", NATO Anlaşmasının 5. maddesine benzer şekilde, taraflardan birine yönelik saldırı olması durumunda diğerinin karşılık vermesini gerektiriyor.

Temiz, Güney Çin Denizi'nde çatışma olması durumunda Çin’in üstünlüğü karşısında Filipinler'in, tek başına direnme olasılığının düşük olduğu yorumunu yaparak, bu nedenle ABD ve Japonya gibi müttefiklerin de anlaşmalar kapsamında Filipinler'e destek vereceğini ifade etti.

Bölgede çatışma olması halinde, gerilime Vietnam ve Endonezya gibi ülkelerin de müdahil olacağını, bölgesel bir savaşa dönüşebileceğine değinen Temiz, bunun bölgenin ikinci bir Orta Doğu olmasına yol açacağını bildirdi.

Temiz, bölgedeki sorunların uluslararası hukukla çözülemeyeceğini belirterek, çözümün güç dengesi veya yeni güvenlik anlaşmaları yoluyla mümkün olabileceğini aktardı.

Gill ise ABD'nin Filipinlerle imzaladığı antlaşmasının, Çin'in yayılmacı emelleri için önemli bir caydırıcı unsur olduğunu kaydetti.

ABD'nin Typhon füze sisteminin Filipinler'deki varlığından, Çin'in rahatsız olduğunu vurgulayan Gill, Çin'in, ABD ile savaşmanın maliyetinin farkında olduğunu ve bu yüzden ihtilaflı bölgelerde doğrudan askeri güç kullanmak yerine dolaylı olarak "gri bölge operasyonları" yürüttüğünü dile getirdi.

Asya Pasifik'te küresel güç mücadelesi

Çin, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) gibi bölgesel işbirlikleri ve serbest ticaret anlaşmalarıyla bölgesel nüfuzunu artırırken, ABD ise "Hint-Pasifik stratejisi" kapsamında Hindistan, Japonya ve Avustralya gibi aktörlerle işbirliğini güçlendiriyor.

Temiz, Hindistan'ın, Kuşak ve Yol Girişimi’ne karşı geliştirdiği Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC) gibi alternatif projelerinin yanı sıra Afrika ve Orta Doğu'daki artan nüfuzuna dikkati çekti.

Jeopolitikanın yanı sıra ABD ve Çin'in rekabet ettiği başka çıkar alanlarının da bölge güvenliğini etkilediğine işaret eden Temiz, "Afrika, Avrupa, Rusya-Ukrayna Savaşı, ikili ekonomik ilişkiler, yapay zeka, veri toplama ve elektrikli araç gibi konularda da bu iki ülke rekabet içinde." ifadelerini kullandı.

Gill ise "Devletlerarası rekabette artan belirsizlikler gözönünde bulundurulduğunda, Hint-Pasifik bölgesi muhtemelen daha rekabetçi bir hal alacak" değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Galatasaraylı futbolcu Abdülkerim Bardakcı, PFDK'ye sevk edildi

2025-02-05 00:33 - Spor

Güney Kore şirketi Kakao yapay zeka hizmetinde ChatGPT'yi kullanmak için OpenAI ile ortaklık kurdu

2025-02-04 11:02 - Teknoloji

Türk lirası reel anlamda 5 yılın zirvesinde

2025-02-04 17:17 - Ekonomi

Sahil Güvenlik Komutanlığı ocak ayına ilişkin verileri paylaştı

2025-02-04 10:20 - Gündem

Avrupa turuna çıkan 4 Fransız bisikletli Edirne'ye ulaştı

2025-02-04 09:58 - Magazin

22. hafta tamamlandı... Süper Lig'de görünüm

2025-02-03 22:36 - Spor

Türkiye'nin ilk astronotu Gezeravcı Mersin'de öğrencilerle buluştu

2025-02-03 22:23 - Teknoloji

İstanbul merkezli terör örgütü DEAŞ operasyonunda 46 şüpheli yakalandı

2025-02-04 08:52 - Asayiş

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye ile dayanışma içinde, terörün olmadığı, huzur iklimini ortak coğrafyamızda hakim kılacağız

2025-02-04 20:56 - Siyaset

Merkez bankaları 2025’e para politikası ayarlamalarıyla başladı

2025-02-04 17:11 - Ekonomi

İlgili Haberler

Afrika Madencilik Yatırımları Konferansı sektörün önde gelen temsilcilerini buluşturuyor

15:48 - Dünya

Pentagon, Suriye'deki ABD askerlerini çekme planları hazırlıyor

15:38 - Dünya

Rusya: Filistin meselesi ancak iki devletli temelde çözülebilir

14:58 - Dünya

Fransa, Gazze'nin üçüncü bir ülke tarafından kontrol edilmesine karşı olduğunu bildirdi

14:33 - Dünya

Polonya: Filistinliler olmadan Filistin hakkında karar verilemez

14:22 - Dünya

Günün Manşetleri

Afrika Madencilik Yatırımları Konferansı sektörün önde gelen temsilcilerini buluşturuyor

15:48 - Dünya

Türkiye'de geçen yıl 2 milyon 95 bin ihracat seferi yapıldı

15:43 - Ekonomi

Pentagon, Suriye'deki ABD askerlerini çekme planları hazırlıyor

15:38 - Dünya

Hatay'da inşa edilen köy evlerine yerleşimin başlamasıyla yaşam canlanıyor

15:32 - Gündem

Ankara'daki sivil toplum kuruluşlarından Trump'ın Gazze'ye yönelik açıklamalarına tep

15:27 - Gündem