?>

Astrofizikçi Dr. Yıldız: Uzay konusunda Türkiye'de ve dünyada inanılmaz projeler göreceğiz

Astrofizikçi Dr. Yıldız, “Uzay konusunda Türkiye'de ve dünyada gelecekte inanılmaz projeler göreceğiz. Belki 10 sene sonra aşağıya bizim de bakma fırsatımız olur ve bu hayatın en normal şeylerinden bir tanesi haline gelir” dedi

Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika - 5 ay önce

İstanbul

Astrofizikçi Dr. Ufuk Yıldız, “Uzay konusunda Türkiye'de ve dünyada zaten gelecekte inanılmaz projeler göreceğiz. Uzaya erişim zaten ucuzlamıştı. Özellikle bu Space X'in bu Falcon 9 roketiyle beraber. Bundan sonra Starship yapılıyor. Testleri takip etsin arkadaşlar. Özellikle lise çağındaki arkadaşlar. Eminimki önümüzdeki 5 sene içerisinde Starship artık yörüngeye uydu, gönderebilecek bir pozisyona gelmiş olacağını tahmin ediyorum. Belki 10 sene sonra da biz hep beraber uzaya gideriz. Aşağıya bizim de bakma fırsatımız olur ve bu hayatın en normal şeylerinden bir tanesi haline gelir.” dedi.

Uzay bilimine olan ilgisinin çocuklukta başladığını anlatan Yıldız, "Kendimi 'bilim hastası' bir çocuk olarak hatırlıyorum. Ansiklopedileri kuponlarla toplar ve okurdum. Sosyal bilimler hiç ilgimi çekmezdi. İlkokul yıllarımda bilime merakım o şekilde başladı, sonrasında arttı. Kendimi geliştirmem gerekiyordu. Babam neyi gözlemlemek istiyorsam, 'anlat bakayım bunları' derdi. Böyle kendimi sürekli kitapların içerisinde buldum. Kendimi bildim bileli bir uzay merakı ve uzay heyecanı içimde var. Çocukken bile tüm yıldızların isimlerini ezberlerdim" dedi.

NASA'nın kapılarını açan çalışma...

Türkiye'de astronomi okuduktan sonra Hollanda'da doktora yaptığını belirten Yıldız, bu süreçte dünyadaki oksijen molekülünün nereden geldiğine ilişkin çalışmasının kendisine NASA'nın kapılarını açtığını vurguladı.

Dr. Yıldız, "Nefes aldığımız bir oksijen molekülü var ama bu nereden geliyor? Bu soruyu araştırmak için çalıştık. NASA'dan bir hocanın, Herschel Uzay Teleskobu'ndan yaptığı bir gözlemi vardı. Bu gözlemi bana verdi. Çünkü bu yerleri önceden biliyordum. Hocam, 'Sen bu yerleri biliyorsun, devam et bakalım oksijen molekülü var mıymış' dedi. O gözlemde hiçbir oksijen molekülü bulamadık. Bu, büyük bir hayal kırıklığı oldu. Oksijen molekülü yoksa, bu demek oluyor ki oksijen molekülleri yıldızların oluşumu sırasında oluşmamış. Elimizde bir veri var ve bu veriyle makale yazmak istiyorduk. Çünkü böyle bir gözlem bir daha olmayacak. Yeni bir teleskop gönderilmesi gerekiyor ve böyle bir plan henüz yok. Herschel Teleskobu 2013 yılında ölmüştü. Bu yüzden makale haline getirdik." diye konuştu.

Bu araştırmasının ardından NASA'da astrofizikçi olarak çalışmaya başladığını ve çeşitli projelerde görev aldığını dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:

"NASA'daki ilk altı buçuk yılımda Arizona'da bulunan bir teleskopla çalıştım. Bu teleskop, yeni oluşan yıldızların bulunduğu molekül bulutlarını incelemek için kullanılıyordu. Ancak teleskobun teknik sorunları nedeniyle verimli çalışamadık.

64 megapiksel kameranın en az 30 megapikseli arızalıydı. Daha sonra "Sofia" adında bir uçak teleskobunda çalıştım. Bu teleskop, Boeing 737'nin arkasına monte edilmiş, 2,5 metre çapında bir teleskoptu.

Sofia yılın farklı zamanlarında kuzey yarımkürede Kaliforniya'da ve güney yarımkürede Yeni Zelanda'da bulunuyordu. Yeni Zelanda'dan Avustralya'ya doğru uçarken gözlemler yaptım. Başka bir projede, yeni uzay araçlarının frekans tahsisleri üzerine çalıştım.

Bu, Mars'a veya başka bir yere gönderilen araçlarla iletişim kurmak için belirli frekansların tahsis edilmesini içeriyordu. Eğer frekanslar doğru tahsis edilmezse, diğer misyonların frekanslarıyla karışabilirdi. Bu nedenle, NASA'nın özel bir birimi, bu frekans tahsislerini yapıyordu ve ben de bu birimde çalıştım."

"Türkiye'de de uzay alanında önemli çalışmalar yapılabileceğini gördüm"

Yıldız, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nde 10 yıl çalıştıktan sonra Türkiye'ye dönme kararında özellikle pandeminin etkili olduğunu dile getirerek, uzaktan çalışma sisteminin oturmasıyla yaptığı işlerin benzer ve rutin hale geldiğini, bu durumun da kendisini rahatsız ettiğini söyledi.

Bu süreçte Türkiye'de kurulan özel bir uzay şirketiyle tanıştığını ve burada çalışma fırsatı bulduğunu anlatan Yıldız, şöyle devam etti:

"Türkiye'de de uzay alanında önemli çalışmalar yapılabileceğini gördüm. Türkiye, uzay konusunda sıfır değil ama çok ileri bir ülke de değil. 1994'ten beri Türksat uyduları fırlatılıyor, TÜBİTAK ve bazı kamu kurumları uzayla ilgili çalışmalar yapıyor.

Ancak hala olması gereken düzeyde değiliz. Özel sektörün, özellikle Amerika'daki gibi, işleri hızlandırmada daha başarılı olduğunu düşünüyorum.

Bu nedenle, Türkiye'de özel sektörün başarılı olacağına inanarak geri döndüm. Türkiye'de ciddi bir potansiyel var, özellikle gençlerde. Bana yazan, uzayla ilgilenen pek çok öğrenci var. Ancak üniversite seçimleri sırasında çevre baskısıyla karşılaşıp, bu alanda kariyer yapmaktan vazgeçiyorlar.

Bu yüzden, uzay konusunda deneyimli insanların gençlere motivasyon sağlaması ve onları bu alanda devam etmeye teşvik etmesi gerekiyor. Böylece potansiyel ve iş olanakları artacak. Ben de Türkiye'ye dönerek bu konuda daha fazla katkıda bulunmayı umuyorum ve bu doğrultuda çalışıyorum."

Dr. Umut Yıldız, 20 binden fazla kişinin çalıştığı NASA'da Türk bilim insanlarının sayısının diğer ülkelere göre az olduğunu, bu durumun lobi faaliyetlerini de etkilediğini dile getirdi.

Çalıştığı laboratuvarda 7-8 civarında Türk'ün bulunduğunu, bu kişilerden ikisinin yaklaşık 30 yıldır orada çalışan hocalar olduğunu aktaran Yıldız, şunları söyledi:

"Özellikle Asyalılar, İranlılar, İtalyanlar ve İspanyollar çok daha fazlaydı. Bu durum, belirli pozisyonlara daha hızlı ilerleyebilmelerini sağlıyordu. Türk bilim insanları olarak öğle yemeklerinde bir araya gelir, buluşurduk. Ancak, diğer gruplar gibi yoğun bir lobicilik faaliyetimiz yoktu.

Hem Amerika'da hem de Avrupa'da çok sayıda başarılı ve yönetici pozisyonuna gelmiş mühendis ve bilim insanımız var. Türkiye'ye dönmeleri gerekmiyor, yurt dışında kalsalar da Türkiye'ye destek verebilirler. Ancak Türkiye'ye dönüp buradaki uzay çalışmalarına katkıda bulunmak benim için önemliydi.

Şu anda Amerika'daki ve Avrupa'daki Türk bilim insanlarıyla iletişim kuruyor, onların da Türkiye'ye katkıda bulunmalarını sağlıyorum. Oradaki arkadaşlarımızın başarılı çalışmaları Türkiye için de büyük önem taşıyor."

Türkiye'nin uzaydaki geleceği...

Astrofizikçi Dr. Ufuk Yıldız, “Uzay konusunda Türkiye'de ve dünyada zaten gelecekte inanılmaz projeler göreceğiz. Uzaya erişim zaten ucuzlamıştı. Özellikle bu Space X'in bu Falcon 9 roketiyle beraber. Bundan sonra Starship yapılıyor. Testleri takip etsin arkadaşlar. Özellikle lise çağındaki arkadaşlar. Eminimki 5 sene içerisinde önümüzdeki 5 sene içerisinde Starship artık yörüngeye uydu, gönderebilecek bir pozisyona gelmiş olacağını tahmin ediyorum. Belki 10 sene sonra da biz hep beraber uzaya gideriz. Aşağıya bizim de bakma fırsatımız olur ve bu hayatın en normal şeylerinden bir tanesi haline gelir.” dedi.

Dr. Yıldız, uzay bilimine ilgi duyan gençlere şu tavsiyelerde bulundu:

"Uzay sektörü hızla büyüyor ve artık sadece NASA değil, özel şirketler de bu alanda büyük işler yapıyor. Bugünkü gençlerin gelecekte çalışabileceği birçok fırsat olacak. Türkiye'de de benzer bir sistem inşa edilmesini umuyorum.

Türk uzay sektörü şu anda küçük bir topluluktan oluşuyor, ancak gelecekte büyüyeceğine inanıyorum. Gençlere somut tavsiyelerim var. Öncelikle İngilizceyi öğrenin. Çeviri araçlarına güvenmek yerine dili iyi bilmek çok önemli.

Üniversiteye gidiyorsanız, not ortalamanızın en az 3.0 olmasına özen gösterin. Ayrıca, üniversitede sadece derslere odaklanmayın, kulüplere katılın ve projeler yapın. Kulüplerde ve projelerde aktif olmak, inisiyatif almak ve pratik deneyim kazanmak çok önemli.

Anatolian Rover Challenge yarışmasında jüriydim ve finale kalan takımların tümü büyük bir gayretle çalışıyordu. Şirketlerde işe alımlarda ders notlarının yanı sıra projelerdeki deneyimlere de bakılıyor. Bu yüzden, üniversite sırasındayken boş durmayın ve bu tür projelere katılın."

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

OpenAI, arama motoru 'SearchGPT'yi başlatacak

2024-07-26 00:48 - Medya

İngiliz Emily nişanlısı sayesinde Müslüman olarak Emine ismini aldı

2024-07-26 17:08 - İslam-Hayat - Receb 1446

22 yılda Edirne'den Kars'a 19 defa gidip gelecek kadar pedal çevirdi

2024-07-25 14:22 - Magazin

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreni başladı

2024-07-26 21:42 - Spor

Gabar Dağı'nda petrol sahasında sondaj kulesi devrildi

2024-07-21 17:38 - Gündem

ABD Kongresinin en genç Yahudi üyesi, Netanyahu'nun konuşmasına neden katılmadığını açıkladı

2024-07-26 00:03 - Dünya

İsrail'in işgali altındaki Golan Tepeleri'ne yönelik saldırıda 11 kişi öldü

2024-07-28 00:03 - Dünya

ULAK Haberleşme, Özbekistan-Türkiye İş Forumu'nda yer aldı

2024-07-27 10:22 - Medya

Geçimlerini evlerinden kilometrelerce uzakta mangal kömürü üreterek sağlıyorlar

2024-07-28 12:12 - Çevre-Hayat

Tarım ve Orman Bakanlığı ekipleri büyüttüğü kukumav kuşlarına isim arıyor

2024-07-28 17:08 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Sednaya Hapishanesi'ndeki 'infaz odası' böyle tespit edildi -Video-

20:32 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Uluslararası Kızılhaç Komitesi Başkanı Egger'den Türk Kızılay ile Suriye'de işbirliği mesajı

12:31 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

2024'te 100 bine yakın elektrikli otomobil satıldı

11:48 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Esed rejiminin düşmesiyle yurt dışından Şam Havalimanı'na ulaşan Suriyeliler duygulu anlar yaşadı

18:57 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Ateşkese rağmen süren İsrail işgali sebebiyle, Lübnan'ın güneyinde yaşayanlar evlerine dönemiyor

16:57 - Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Günün Manşetleri

Dünya genelinde 2024'e damgasını vuran çatışmaların bir kısmının 2025'te sürmesi bekleniyo

16:13 - Dünya

Çin'de insan metapnömovirüsü dahil viral solunum yolu enfeksiyonu vakaları arttı

15:37 - Dünya

Almanya'da 80 yaş üstü nüfus 2050'ye kadar 8 ila 10 milyona ulaşacak

15:17 - Dünya

Şarkıcı Edip Akbayram iç kanama şüphesiyle hastanede tedavi altına alındı

15:02 - Gündem

Samsunspor, Kayserispor karşısında 3 puan hedefliyor

14:57 - Spor