ABD'nin New York kentinde düzenlenen "Myanmar'da Koruma ve Sorumluluk Uluslararası Konferansı"nda Myanmar hükümeti ve ordusunun başta Arakanlı Müslümanlar olmak üzere ülkedeki etnik azınlıklara yönelik uzun yıllardır sürdürdüğü etnik temizlik kampanyalarına dikkat çekilerek, "Arakanlı Müslümanlara soykırım yapanlardan hesap sorulması" istendi.
Özgür Rohingya Koalisyonu ve Columbia Üniversitesi iş birliğinde 8-9 Şubat'ta Bernard Collage'da yapılan konferansta, Arakan konusunda çalışan Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, çeşitli ülkelerden akademisyenler ve aktivistler bir araya geldi.
Konferansta, Myanmar'da 25 Aralık 2017'de ciddi oranda artan Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddet ve zulmün aslında yeni olmadığı, uzun yıllardır bu topluluğun uğradığı haksızlıkların artık "soykırım" halini aldığı vurgulandı.
"Soykırımın engellenmesi için hiçbir adım atılmadı"
Arakan'daki "soykırımın geçmişte bağıra bağıra geldiğine" ancak bunun engellenmesi için hiçbir adım atılmadığına dikkat çekilen konferansta, uluslararası toplumun tepkisizliğinin, yeni bir soykırıma daha yol açabileceği uyarısı da yapıldı.
Konferansta konuşan kadın aktivistler ise Myanmar ordusunun, Arakanlı Müslüman kadınlara karşı tecavüzü bir silah olarak kullandığını ve tecavüze uğrayan kadınların çocuklarının gözü önünde ateşe atılarak yakıldığını anlattı.
Myanmar'da en çok zulüm gören halkın Arakanlı Müslümanlar olmasına karşın diğer etnik azınlıkların da ordunun hedefi haline geldiği belirtilen konferansta, Karen, Kaçin ve Şan eyaletlerinde de insanlığa karşı suçlar işlendiği kaydedildi.
Konferansta, Myanmar'da tüm yaşananlara rağmen bu ülkeye karşı ciddi bir adım atılmadığına işaret edilerek, uluslararası şirketlere ve ülkelere Myanmar'a karşı boykot kampanyaları yürütmeleri çağrısında bulunuldu.
"Hesap sorulmalı, sorumlular adaletin karşısına çıkarılmalı"
Konferansa konuşmacı olarak katılan Küresel Politika Merkezi Kıdemli Araştırmacısı Azeem İbrahim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arakanlı Müslümanlarla ilgili kitabında yeni bir "soykırım" olabileceği konusunda uyarılar yaptığını ve bunun gerçek olduğunu söyledi.
İbrahim, "Arakanlı Müslümanların neredeyse 40 yıldır yaşadıklarını kitabımda 'ağır çekimdeki bir soykırım' olarak niteledim." dedi.
Arakan'daki soykırımın engellenmesi için bir adım atılmadığını belirten İbrahim, "En başta bu soykırımı yapanlar ve düzenleyenlerden hesap sorulmalı ve bu kişiler adalete teslim edilmeli." diye konuştu.
"Arakanlı Müslümanlar kendilerini hiçbir yere ait hissedemiyorlar"
İbrahim, Bangladeş'teki kamplarda kalan Arakanlı çocukların eğitim alamadığını da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arakanlı Müslümanların resmi bir milliyeti ve vatandaşlığı olmadığı için hiçbir yere ait hissedemiyorlar. Oradayken o kampta doğduğunuzu, orada öleceğinizi, çocuğunuzun da burada yaşayıp öleceğini biliyorsunuz.
Bu durum, kamplardaki insanları aşırılıkçı ideolojilere karşı inanılmaz derecede savunmasız bırakıyor. Bu, uluslararası toplumun dikkate alması gereken çok büyük bir sorun."
New York'taki konferansta Myanmar'a karşı boykot çağrısı yaptıklarını ifade eden İbrahim, "Daha önceki soykırımlarda da en etkili yolun suçluları belirleyip bu kişilerin mal varlıklarını dondurmak ve soykırımda yer alan ülkeleri boykot etmek olduğunu gördük.
Soykırımın sorumluları adaletin karşısına çıkarılmalı. Aksi halde o ülkelerde daha fazla soykırıma kapı aralarsınız." uyarısında bulundu.
"Her insan Arakanlıları korumalı"
İngiltere merkezli Burma Rohingya Örgütü Başkanı Tun Khin de 1982'de Myanmar'da çıkarılan yasa nedeniyle vatandaşlığı olmadığını, Arakan'da eğitim alamadığını, bu nedenle de ülkesini terk etmek zorunda kaldığını anlattı.
Uzun süredir Arakanlı Müslümanların haklarını savunmak için faaliyetler yürüttüğünü belirten Khin, "Soykırımdan kurtulan birisi olarak, Arakanlı Müslüman olarak, bu kişilerin haklarını savunmanın bir zorunluluk olduğunu istiyorum.
Sadece Arakanlı Müslümanlar değil, her insan Arakanlıları korumalı çünkü 21. yüzyılda bir soykırımla karşı karşıyayız." dedi.
"Myanmar'da soykırım devam ediyor"
Khin, Myanmar'daki zulüm nedeniyle Bangladeş'e sığınmak zorunda kalan Arakanlı Müslümanların ülkelerine geri dönüşü için Bangladeş ile hem Myanmar hem de BM arasında çeşitli anlaşmalar imzalandığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bu anlaşmalardan hiçbirinde Arakanlı Müslümanların görüşlerine başvurulmadı. Arakanlı Müslümanlar kurban ve onlara danışılmadı. Arakanlılar, ülkelerine geri dönemez çünkü Myanmar'da soykırım devam ediyor. Myanmar ordusu ya da hükümeti geri dönüş için istekli değil. Ayrıca Myanmar'ın Arakan politikalarında bir değişiklik göremiyoruz."
Türkiye'ye teşekkür
BM Bağımsız Myanmar Soruşturma Misyonunun raporunun önemli bir çalışma olduğuna işaret eden Khin, öte yandan uluslararası toplum bir adım atmazsa bu raporun bir anlam ifade etmeyeceğini vurguladı.
Uluslararası toplumun sessizliğine rağmen Türkiye'nin Arakanlı Müslümanlar için önemli adımlar attığının altını çizen Khin, "Arakanlı Müslümanlar konusunda üstlendikleri liderlik rolü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türk halkına teşekkür ediyorum." dedi.
"Soykırım suçluları UCM'ye çıkarılmalı"
Khin, Arakanlı Müslümanların en önemli isteğinin "adaletin sağlanması" olduğunu söyledi.
Bu noktada Khin, "Myanmar'daki soykırım suçlusu insanları, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) karşısına çıkarmalıyız." çağrısında bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com