Nişantaşı Psikiyatri Merkezinden Psikiyatrist Yrd.Doç.Dr. Rıdvan Üney, “Uyku, tüm canlılarda gözlenen doğal dinlenme biçimidir. Uyku duygusal etkinliklerin sınırlandığı, tepki gücünün zayıfladığı, hareketimizi sağlayan kasların nerdeyse tamamının dinlenme durumuna geçtiği, ancak uyandırılabilirlik durumunun her şeye rağmen devam ettiği bir bilinç durumudur. Yaşamımızın ortalama üçte biri uykuyla geçmektedir. Uyumak esasen bedenen ve ruhen bir arınma dönemidir” dedi.
Çeşitli nedenlerle uykunun kalitesi veya süresinin bozulabildiğini ifade eden Dr. Üney, “Bunlar mekanik olabilir (yatağın konforsuz olması, yatarken giyilen giysilerin sıkı olması gibi). Yine bazı hastalıklar uyku kalitesini bozabilirler. Kalp yetmezliği, uyku apnesi, solunum yolu hastalıkları gibi hastalıklar buna neden olabilirler. Bunlar dışında bebek ve çocuklarda uyku süresi yetişkinlere göre daha uzundur. Yaşla birlikte uyku süresi azalmaktadır. Orta yaş ve üstünde 5-6 saatlere kadar düşmesi olağandır. Uyku süresinin artması ya da azalması, uykuya dalmakta zorluk, sık uyanma ve bir daha uykuya dalamama, erken uyanma, uykudan yattığından daha yorgun kalkma, uzun uykuya rağmen dinlenememe, daha çok psikolojik sıkıntıları işaret eder” diye konuştu.
“Uyku sorunu için önerilen ilaçlar sakıncalı olabilir”
Uykunun kalite ve süresinin bozulduğunda öncelikle bunun nedeninin bulunması gerektiğini kaydeden Yrd.Doç.Dr. Üney, “Biraz önce saydığımız nedenlerden herhangi birisi uykusuzluğa neden olabilir. Psikolojik olarak sıkıntı yaşayan ve uykusuzluk çeken bireyler, bu durumun çözümü için bazen bilgisizce ilaç kullanmaktadır. Bazıları yoğurt veya ayran içerek, bazıları ne yazık ki alkol alarak uyumaya çalışırlar. Kimileri ise arkadaş ya da aileden birisinin önerisiyle uyumak için ilaç alabilmektedir. Hatta birçok eczanede uyku sorunu nedeniyle ilaç önerilebilmektedir. Bunun çeşitli sakıncaları vardır. Uyku için ilaç kullanılmadan önce, uyku sorununun nedeni tespit edilmelidir. Ayrıca her antidepresan ilaç uykuya neden olmamaktadır. Hatta birkaçı dışında, antidepresan ilaçlar sabah ve kahvaltı sonrası önerilmektedir. Bunun nedeni, kullanılan antidepresan ilaçların çoğunun uykusuzluk sorununa yol açabilme olasılığıdır. Bu nedenle uyumak için başka birinin ilacının kullanması ya da kişini kullandığı ilaçtan bir kaç tane alması uyku yerine uykusuzluğunu artırabilmektedir” dedi.
Bilinenin aksine sadece birkaç antidepresan ilacın, uykuya neden olduğunu vurgulayan Dr. Üney, “Yani, yan etki olarak uykuya neden olmaktadır. Bu durum nedeniyle, hem depresyonunun hem de uyku sorunun tedavisinde bu tip depresyon ilaçları kullanmaktayız. Diğer antidepresan ilaçlar, yani uyku getirmeyen ilaçlar ise uzun dönemde kişinin uykusunu düzenleyebilmektedirler Bilgisizce ilaç kullanmak istemediğimiz sonuçlara neden olabildiği için, bu tip davranışlardan kaçınmalıyız. Uyku sorunu yaşadığınızda bir psikiyatristten yardım almanız uygun olacaktır” diye konuştu.
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com