Kudüs
Anadolu Ajansının (AA) "Global İletişim Ortağı" olduğu ve Belek Turizm Bölgesi'ndeki NEST Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen AFD'de "Ortadoğu'da Ortak Bir Zemin Arayışı" paneli düzenlendi.
Moderatörlüğünü gazeteci Ali Aslan'ın üstlendiği panele, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib ve Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg katıldı.
Ortadoğu'da tarihsel, etnik ve dini farklılıkları aşma potansiyeli olan bir değişim ivmesi bulunduğu vurgulanan panelde, bu ivmeden istifadeyle, bölgede kalıcı istikrar ve dostluk için neler yapılabileceği ele alındı.
"Ukrayna krizinde tüm dünya bizim 70 yıldır yapmamız engellenen şeyleri tekrarladı"
Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, uluslararası toplumun Ukrayna için sergilediği dayanışmanın Filistinlilerin karşılaştığı ihlaller konusunda görülmediği yönünde yapılan değerlendirmelere işaret etti.
Maliki, "Biz hala dünya ülkelerinin çoğunun desteğini alıyoruz. Ancak Ukrayna'daki durumda 10 günde yaşananlar uluslararası toplumun iki yüzlülüğünü, çifte standardını ve istisnacılığını ortaya çıkardı. Ukrayna'ya serbest sayılan şeyler, başkaları için serbest sayılmadı." dedi.
Maliki, şunları söyledi:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşımak üzere araştırma komitesi kurulmasını istemek için Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'na, Güvenlik Konseyi'ne ve İnsan Hakları Konseyi'ne gitmeye çalıştığımızda bizden bunu yapmamamız istendi. Bize baskı yapıldı hatta bunu yaptığımız için kınandık.
Ukrayna krizindeki 10 günde gördük ki tüm dünya bizim 70 yıldır yapmamız engellenen şeyleri tekrarladı. Bu ikiyüzlülük çok açık ve nettir. O yüzden inanıyorum ki şimdi uluslararası toplumun diğer meseleleri de yeniden gözden geçirme ve eşit davranma zamanıdır."
İsrail ile normalleşme
Bazı Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşme adımları atmasını da "hayal kırıklığı" olarak nitelendiren Filistinli Bakan, şöyle devam etti:
"Normalleşme, İsrail askerlerinin Filistin, Lübnan ve Suriye topraklarından çekilmesinin ardından gerçekleşmelidir, tam tersi değil. İsrail güçleri hala Filistin ve Arap bölgelerini işgale devam ederken, eğer karşılıksız şekilde normalleşirsek, onları askerlerini daha sonra çekmeleri için ne zorlayabilir? Eğer bunu bir şart olarak sunarsak, 'sen çekilirsen normalleşiriz' dersek, o zaman belki İsrail bunu düşünür ve ödemesi gereken bir bedel olduğunu görebilir. Ancak İsrailliler bu normalleşmeden memnun kaldı. Araplarla karşılıksız şekilde normalleşti ve böylelikle bunu, Filistin meselesinden bahsetmeden bile Araplarla normalleşebileceğinin katını olarak gösterdi."
İsrail Cumhurbaşkanının Türkiye ziyareti
Maliki, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un 9-10 Mart'ta Türkiye'ye yaptığı ziyarete ilişkin bir soruya, "Türkiye'nin İsrail ile normal ilişkilere sahip olması fikrinin mantıklı olduğunu" yanıtını verdi.
Türkiye'nin, Filistin halkının devletleşme hakkı konusunda "güçlü durduğuna ve en önde yer aldığına" işaret eden Filistinli Bakan, "(Bu ziyaretten) Hiçbir üzüntü duymuyorum. Türkiye'nin İsrail ile normal ilişkilere sahip olmasının, Türkiye'nin pozisyonunu değiştireceğine inanmıyorum. Bilakis, bu bir katma değer sağlayacaktır. Çünkü bu Türkiye'nin İsrail ile diyaloğa girmesine, ihtiyaç halinde onu ikna etmesine ve de bu konuda arabuluculuk yapmakta rol oynamasına olanak sağlayacak. Bu yüzden buna olumlu perspektiften bakıyoruz ve eleştirmiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Irak'ın Rusya politikası
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, BM Genel Kurulu'nda Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın kınanmasını içeren karar tasarısı için yapılan oylamada ülkesinin çekimser oy kullanmasına değinerek, kınama yerine "alternatiflerin" kullanılması gerektiğini vurguladı.
Hüseyin, "İnsan haklarından bahsederken bunun evrensel olduğunu söylüyoruz. Ancak bazı ülkelerin bunu seçici kullandığını görüyoruz. Bunu uluslararası siyasette veya dış politikada kullandığını ve de suistimal ederek kullandığını görüyoruz. Bu bir gerçek." dedi.
Iraklı Bakan, şöyle devam etti:
"Ukrayna konusunda, geçen günlerde BM Genel Konseyi'nde yapılan oylamada 35 diğer ülke ile birlikte farklı bir tutum sergiledik. Irak halkı 50 yıldır iç savaş ve dış müdahalelerin kurbanı oldu. Dolayısıyla savaşa karşı olmak bizim için bir prensip. Şiddet ve çatışmanın sorunları çözeceğine inanmıyoruz. Bu konuda Vaşington'la görüşmelerimizde de savaşı durdurması, başka bir yolu seçmesi ve müzakerelerde bulunması çağrısı yapmıştık.
Yani uluslararası politikada böyle bir ikiyüzlülük görüyoruz. Ama kınamak yerine aynı zamanda alternafimiz de olmalı. Savaşı kimin başlattığı neden başlattığından söz etmiyorum. Bu konuda üçüncü taraflar da rol oynayabilir. Böylelikle savaşı durdurabilir ve müzakere yapabiliriz."
Ortadoğu'da BM kararlarının uygulanması
Lübnan Dışişleri Bakanı Abdullah Buhabib de, Birleşmiş Milletler kararlarının Ortadoğu'da yaşanan sorunların çözümü için uygulanmamasını eleştirerek, "Eğer BM kararlar bölgede uygulanırsa problemler çözülür." dedi.
Buhabib, "Lübnan konusunda inanıyorum ki bizim üzerimize düşen çok şey var, ancak bu büyük ölçüde Ortadoğu'da barışın sağlanmasına da bağlı. Eğer 2402 sayılı BM kararı uygulanırsa, eğer bazı ülkeler Ortadoğu'daki ülkelere olumsuz açıdan dış müdahalede bulunmayı bırakırsa Lübnan'da bizim de sorun yaşamayacağımızı düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Lübnanlı Bakan, ülkesinde yaşanan elektrik sorunu ve mali kriz konusunda, kendilerine petrol desteği sağlayan Irak'ın dışında genel olarak "yalnız bırakıldıklarına" işaret ederek, "Çok sayıda destek sözü aldık ancak gerçekte sıkıntılarımızı yalnız başımıza çekiyoruz." dedi.
"Bu bir deprem ve etkileri tüm dünyada hissedilebilir"
Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg de, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşa ilişkin ülkesinin pozisyonuna işaret ederek, "Ukrayna, Avusturya'nın en doğusundaki Viyana'ya uzak değil. Avusturya büyük bir ülke değil ve şimdiden ülkemizde yaklaşık 2 milyon mülteci bulunuyor." diye konuştu.
"Bir ülke başka bir ülkeye vahşice saldırdı. Şu an son derece tehlikeli bir durumdayız. (Ukrayna savaşı) Son derece hassas bir durum. Bu bir deprem ve etkileri tüm dünyada hissedilebilir." diye konuşan Schallenberg, şöyle devam etti:
"Uluslararası düzenin yeniden yoluna koyulmasına ihtiyacımız var. Bizim nükleer bombamız yok. Bizim koruyucu silahımız uluslararası hukuktur. Bu yüzden çok güçlü bir şekilde reaksiyon gösteriyoruz. Tarafsız bir ülke olarak böyle güçlü tepki veriyoruz çünkü şahit olduğumuz şey, İkinci Dünya Savaşından sonra inşa ettiğimiz güvenlik mimarisini tüm dünyada tehdit ediyor."
Antalya Diplomasi Forumunun Rusya ve Ukrayna'nın dışişleri bakanları arasında diyaloğa zemin hazırlamasından da övgüyle söz eden Avusturyalı Bakan, "Belirli diyalog yolları açtığı için Türkiye hükümetine minnettarım." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com