Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Davanın bugünkü celsesinde müşteki avukatlarının esas hakkındaki mütalaasına yönelik beyanları alındı. Müşteki avukatı Ahmet Özdel, sanık Yakup Şahin'in DEAŞ terör örgütü mensubu olduğunu belirterek, Şahin'in bombalı terör saldırısına karıştığını, davanın sanıklarıyla da ilişki içinde olduğunu kaydetti. Özdel, bu kapsamda sanık Şahin'in "anayasayı ihlal", 100 kişiyi "kasten öldürme", 391 kişiyi ise "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından yargılanması gerektiğini dile getirdi. Davanın sanıklarından Hakan Şahin'e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Özdel, "Hakan Şahin, sıradan bir hasta olması nedeniyle Ankara'da olduğunu anlatmaya çalışmaktadır. Ancak Hakan Şahin, örgüt tarafından keşif yapmak için Ankara'ya gönderilmiştir. Hakan Şahin'in Ankara’yı sokak sokak dolaştığı, canlı bomba eylemini gerçekleştirecek olan şahısların kamera olmayan yerlerden gelmesini sağlamak için keşif yaptığı anlaşılmıştır. Soruşturma süresince elde edilen belgeler, bulgular Hakan Şahin'in bu patlama olayına karıştığını ortaya çıkarmaktadır" diye konuştu.
Müşteki avukatı Eylem Sarıoğlu, sanık Burak Ormanoğlu'nun Suriye'de DEAŞ terör örgütü tarafından eğitim gördüğünü ifade ederek, "Burak Ormanoğlu, Suriye'de eğitim gördüğünü polisteki ve savcılıktaki ifadesinde söyledi. Ancak mahkemede yaptığı savunmada bunu reddetti. Neden reddettiği sorulunca da ifadesinin baskı altında alındığını iddia etti. Halil İbrahim Durgun'un hafıza kartından elde edilen belgelerde Burak Ormanoğlu'nun Suriye'de eğitim aldığı ve çatışmalara katıldığı görülmektedir. Burak Ormanoğlu, eylem yapmak üzere daha sonra Türkiye'ye gelmiştir. Ormanoğlu, bizzat terör saldırısının içinde bulunan kişidir ve bu yönde cezalandırılmalıdır" ifadelerini kullandı.
"Örgütün hücre evlerine rahat bir şekilde girip çıkıyor"
Avukat Sarıoğlu, davanın bir başka sanığı Metin Akaltın'a yönelik ise şu ifadeleri kullandı: "Metin Akaltın, kasaplık yaptığını, Halil İbrahim Durgun'u da kasaplık yapması nedeniyle tanıdığını söylese de dosyadaki deliller değerlendirildiğinde Metin Akaltın'ın örgütün hücre evlerine rahat bir şekilde girip çıktığı anlaşılmaktadır. Örgütün bu hücre evlerine herkesin girip çıkamayacağını başka bir sanık beyan etmiştir. Metin Akaltın'ın hücre evine girmesi onun basit bir kişi olmadığını göstermektedir. Sanıkların saklandığı depolara, canlı bombaların saklandığı evlere çok kolay girip çıkan biridir. Metin Akaltın, 7 Ekim 2015'de bomba yapımında kullanılan amonyum nitratları depoya taşıyan sanıklardan biridir. Katliamın her aşamasına dair bilgisi olan, katkısı olan sanıklardan biridir. Yine 15 Ekim 2015'de Yunus Durmaz'ın boşalttığı evdeki malzemeleri Yunus Durmaz ile birlikte depoya saklayan sanıklardan biridir."
Duruşmaya, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasıyla devam edilmek üzere yarına ara verildi.
Savcının esas hakkındaki mütalaası
Duruşma savcısı, sanıklar Abdülmuttalip Demir, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Talha Güneş, Resul Demir, Hüseyin Tunç ve Hacı Ali Durmaz'ın 100 kişiyi "kasten öldürme" suçundan 100'er, "anayasayı ihlal" suçundan da birer kez olmaz üzere 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istedi. Savcı, söz konusu 9 sanığın, ayrıca 391 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçundan toplam 11 bin 730'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Savcı, sanıklar Esin Altıntuğ, Hatice Akaltın, Yakup Yıldırım, Suhpi Alpfidan, Yakup Karaoğlu, Mehmedin Baraç, Nihat Ürkmez, Abdulhamit Boz ve Burak Ormanoğlu'nun "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istedi. Savcı, sanık Ormanoğlu'nun ayrıca "vahim nitelikte silah ve mermi bulundurmak" ve "örgüt faaliyeti çerçevesinde izinsiz patlayıcı bulundurmak" suçlarından 24 yıla kadar hapsini istedi. Savcı, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenen sanık Erman Ekici'nin "anayasal düzeni ihlal", 100 kişiyi "kasten öldürme" ve 391 kişiyi "kasten öldürmeye teşebbüs etme" suçlarından da cezalandırılma talebiyle savcılığa suç duyurusunda bulunulması talebinde bulundu. Firari 16 sanığın dosyasının ayrılmasını talep eden savcı, yargılama sırasında ölen sanık Mehmet Kadir Cabael hakkında açılan davanın düşürülmesi yönünde mütalaa verdi.
Abdullah Sarica
Kaynak: IHA
dikGAZETE.com