Ankara'da 13 Aralık 2018'de 3'ü makinist 9 kişinin hayatını kaybettiği, 107 kişinin yaralandığı Yüksek Hızlı Tren (YHT) kazasına ilişkin 10 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıkların savunmaları alındı.
Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katılıyor.
Duruşma, kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından olay tarihinde tren teşkil memuru olarak görev yapan tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın savunmasıyla başladı.
Yıldırım, asıl görev yerinin Samsun olduğunu, çalıştığı hattın bakım ve onarımda olmasından dolayı Ekim 2018'de geçici görevle Ankara'ya geldiğini söyledi.
Olay günü değiştirmesi gereken makaslarla ilgili gerekli eğitimi almadığını savunan Yıldırım, ilk kez 9 Aralık'ta gece nöbeti tuttuğunu ve M-74 makasını yalnızca iki kere kullandığını iddia etti.
Olayın olduğu tarihte saat 23.00'te birlikte çalıştığı teşkil memurunun gitmesiyle tek başına nöbet tutmaya devam ettiğini belirten Yıldırım, savunmasını şöyle sürdürdü:
"O gün kar yağmıştı, hava çok soğuktu. Saat 05.00 gibi hareket memurunun talimatıyla 12. yoldan İstanbul treni gidecekti. Makaslar yapılmıyordu çünkü buz tutmuştu. Isıtma sistemi çalışmadığı için makası temizledim. Buzları kırdım. Daha sonra hareket memuru Marşandiz tarafından tren geleceğini ve 12. yola alacağını söyledi. Buz nedeniyle elim ayağım dondu, makaslar zor yapılıyordu. M-74 makasına doğru gittim. 11 makasın kilitlemesini yaptım. Ben bu makasın Hat 1'e gittiğini düşünüyordum. Tren önümden geçti gitti, hangi yola girdiğini görmem mümkün değildi. Kazayı duyunca şoka girdim. Ben makası yaptığımı sanıyordum, tren Hat 1'den gitmesi gerekiyorken Hat 2'den gitti. Sinan Yavuz, kaza olduktan sonra bana trenin hangi hattan gittiğini sordu. Ben 'Hat 1 olması lazım' dedim. Makasa gidip baktığımda Hat 2'den gittiğini gördüm. Eğitim almamam, tek başıma çalışmam, aşırı üşümem hata yapmama sebep oldu."
"Ben vicdanen kendimi beraat ettirdim"Tutuklu sanık hareket memuru Sinan Yavuz da savunmasına başlamadan önce meydana gelen kazadan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Görev yaptığı sürece amirlerinden aldığı emirler doğrultusunda işini yaptığını belirten Yavuz, olay günü de her zaman olduğu gibi görevini yaptığını iddia etti.
Teşkil memuru Osman Yıldırım'dan teminat aldıktan sonra treni gönderdiğini anlatan Yavuz, "Daha önce nasıl treni gönderdiysem bunu da o şekilde gönderdim. Savcının bana isnat ettiği suçlamaları kabul etmem mümkün değil." dedi.
Yavuz, kazanın oluşuyla ilgili herhangi bir kusuru olmadığını ve bunun da söz konusu bilirkişi raporunda belirtildiğini ifade ederek tahliye talebinde bulundu.
Olay günü trafik kontrolörü olarak görev yapan tutuklu sanık Emin Ercan Erbey de konumu gereği söz konusu M-74 makasını görme şansı olmadığını söyledi.
Makas işleminin ancak talimatla yapılmasının mümkün olduğunu savunan Erbey, "Ben her gün yaptığım işi yaptım. Olaydan sonra her gün kendime mahkeme kurdum. 'Acaba şöyle yapsaydım bunlar olmazdı' diye kendime sordum. Ben vicdanen kendimi beraat ettirdim inşallah yüce adaletiniz de bana beraat verecektir. En ufak bir hatam varsa verilecek cezaya canı gönülden razıyım." diye konuştu.
Duruşmaya ara verildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com