Ankara
Anayasa Mahkemesinde açılan Anayasa Tarihi Galerisi'nde, mahkemenin kuruluşunun yayımlandığı Resmi Gazete'nin nüshası, ıslak imzalı kararlar, mahkemenin eski üyelerinin kullandıkları eşyalar sergileniyor.
Yüksek Mahkemenin 25 Nisan'a yapılan 60'ıncı kuruluş yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan ve diğer davetlilerin katılımıyla Anayasa Tarihi Galerisi'nin açılışı yapıldı.
Başta Yüksek Mahkemede staj yapan hukuk öğrencileri olmak üzere ziyaretçilere katkı sağlaması amaçlanan galeride, dünyadaki ve Osmanlı Devleti döneminden bu yana Türkiye'deki anayasacılık faaliyetlerine ilişkin bilgilendirmeler yer alıyor.
Geçmişten bugüne mahkemede kullanılan daktilo, telefon ve çeşitli materyallerle eski mahkeme üyelerinin kullandıkları cüppe ile keplerinin sergilediği galeride, Anayasa Mahkemesinin görev ve yetkilerinin anlatıldığı video gösterimi de yapılıyor.
5 Eylül 1962 tarihli ilk karar
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un yayımlanarak yürürlüğe girdiği 25 Nisan 1962 tarihli Resmi Gazete nüshası ile Yüksek Mahkemenin, 5 Eylül 1962'de oy birliğiyle aldığı "1962/1" sayılı ilk kararının ıslak imzalı hali de galeride sergilenenler arasında bulunuyor.
Yüksek Mahkemenin ilk kararı, bir vatandaşın, Ceza Yargılamaları Usulü Kanunun tutuklamaya ilişkin 104. maddesinin 1961 Anayasasının "kişi güvenliği"ni düzenleyen 30. maddesine aykırı olduğu ve iptaline karar verilmesi istemini içeriyor.
Elazığ'dan bir kişinin Anayasa Mahkemesine gönderdiği dilekçede, Anayasanın 30. maddesine göre, mesken ve ikametgahı olan vatandaşların tevkif edilemeyeceği, iptali istenen kanun maddesinin Anayasa hükmüne uymadığı, demokratik ilkelerle bağdaşmadığı, anayasaya aykırı olduğu ileri sürülüyor.
Anayasa Mahkemesinin yetki yönünden oy birliğiyle reddettiği kararda, Yüksek Mahkemenin ilk başkanı Sünuhi Arsan, Başkanvekili Tevfik Gerçeker ve 6 üyenin imzası bulunuyor. Kararda, iptal davası açmaya yetkili kişi, kurul ve makamların ilgili mevzuatta belirtildiği, istek sahibinin ise bu maddelerde sayılanlardan olmadığı, bu nedenle dilekçenin yetki bakımından reddedildiği belirtiliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com