İSTANBUL (AA) - Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve DEAŞ terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekatı'nın piyasalara olası etkilerini analistler AA'ya değerlendirdi.
Analistler, Türkiye'nin özellikle güney sınırını korumak amacıyla daha önce gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında Türk lirası varlıklarda bozulma yaşanmadığını, sert dalgalanmalar görülmediğini anımsattı.
Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmek maksadıyla başlatılan Barış Pınarı Harekatı boyunca da döviz ve pay piyasalarında oynaklığın sınırlı kalabileceğini tahmin eden analistler, Türkiye'ye yönelik terör tehdidinin bertaraf edilmesiyle oluşturulan güvenli bölge sayesinde 3 milyonu aşkın Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerinin sağlanacağını dile getirdi.
"Harekat boyunca ekonomide reform ve teşvik sürecinin kesintisiz devamı önemli"Barış Pınarı Harekatı'nın finansal piyasalara etkisini değerlendiren AA Finans Analisti ve Stratejist Cüneyt Paksoy, Barış Pınarı Harekatı'nın çok uzun süredir planlanan, stratejik olarak her alanda ciddi hazırlıklar yapılan ve Türkiye'nin Fırat'ın doğusu, Suriye'nin kuzeyi noktasında terör kaynaklı istikrarsızlık ve barışı engelleyici hedeflere karşı uzun süreli bir operasyon olduğunu belirtti.
Bu operasyon sürecinde piyasaların takip edeceği birkaç önemli başlık bulunduğunu ifade eden Paksoy, şöyle devam etti:
"İdlib barış sürecinde başlayan ve bugüne kadar devam eden iki ülkenin lideri arasındaki güçlü ve pozitif iletişim etrafında çıpalanan Türkiye-ABD ilişkilerinin seyri. ABD içinde şimdilik Başkan Trump'ın mesafeli durduğu muhalefetin, Pentagon vb. kurumların desteklediği olası yaptırım tehditlerinin gerçekleşme olasılığı. Başta Rusya, İran ve Irak gibi bölge ülkeleri ile operasyonla ilgili yürütülecek iletişim süreci. AB, İsrail ve bölge üzerinde etkili olan diğer majör ülkeler ve özellikle NATO ile sürdürülecek iletişim. Harekatın adım adım devamı sırasında oluşacak haber akışı, süresi ve sonucu itibarıyla olası etkiler. Harekatın süresi, boyutu gibi değişkenlerle izlenecek Türkiye ekonomisine olası etkileri. Bu başlıklar ve olası fiyat etkisi piyasalar tarafından yakından izlenecek."
Paksoy, Yeni Ekonomi Programı (YEP) sırasında ulaşılan makro denge ve disiplin sürecinin korunmasının, fiyat istikrarı ve finansal istikrarın sürdürülmesi adına ekonomi yönetimi tarafından harekat sürecine paralel olarak reform ve teşvik sürecinin kesintisiz devamının oldukça önemli olacağına dikkati çekti
"Borsanın 100.000'i geçmesi ve yükselişi masada"Stratejist Cüneyt Paksoy, ilk fiyatlamalara bakıldığında dolar/TL tarafında 5,85 üzerinde 5,90-6,15 aralığına doğru bir ilerleme gözlemlendiğini söyledi.
Harekatın devamında yaptırım süreci reel olarak çalışmadıkça ve ABD ile diğer ülkelerle açık, şeffaf uluslararası iletişim devam ettikçe ve 6,00-6,60 geniş bandının yine tepe olarak kalması ve yukarı hareketlerin tepki olarak etiketlenmesinin mümkün göründüğünü belirten Paksoy, faiz tarafında dolar/TL'deki kriterlere bağlı olarak özellikle tahvil tarafında gösterge ve uzun vadeli tahvil tarafında gözlenen hareketin ilk tepki olduğu yüzde 15-17 bandı geçilmedikçe ve enflasyon hedefleri masada kaldıkça tekrar yüzde 14'lere çekilme ihtimalinin olduğunu söyledi.
Paksoy, harekatın pay piyasalarına olası etkileri hakkında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Pay piyasalarında ise kur ve faiz tarafında yaşanan tepkiye bağlı olarak banka hisseleri önderliğinde gelişen geri çekilmenin bir düzeltme olarak kalma olasılığının çalışması için yukarı hareketin devamı adına global tarafta borsa hareketlerine de bağlı olarak 200 günlük üssel ortalamanın da içinde olduğu 97.000-98.500 desteğinin önemli olacak ve gelecek tepkilerde 100.000 üzerinde tekrar kalıcı olunması durumunda satışların alımlarla dengelenme ve tekrar yükselişe geçme olasılığı masada kalacaktır."
"Trump-Erdoğan görüşmesi fiyatlamaların dengelenmesine yardımcı olabilir"Deniz Yatırım Stratejisti Orkun Gödek de daha önce gerçekleştirilen iki askeri harekatı (Fırat ve Zeytin Dalı) da dikkate aldıklarında bir süredir paylaştıkları görüşlerinde değişikliğin söz konusu olmadığını söyledi.
Harekatın yerel varlıkların fiyatlama sürecinde kalıcı-uzun süreli erozyona sebep olacağı beklentisi içinde olmadıklarına dikkati çeken Gödek, "Haber akışının sıcaklığını kaybetmesi ve 13 Kasım'da Washington'da gerçekleştirilecek olan ABD Başkanı Donald Trump-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesine yönelik beklentilerin zaman içerisinde spot piyasa fiyatlamalarında dengelenmenin sağlanmasına yardımcı olacağını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Gödek, dolar/TL işlemlerinde 5,8550 seviyesinin üzerinde lira baskılanmasının teknik olarak 5,95-6,00 bölgesine kadar devam edebileceğini dile getirdi.
Ancak şu aşamada daha yüksek seviyeleri ek olumsuz haber akışı olmadıkça öngörmediklerini söyleyen Gödek, "Borsa İstanbul BIST 100 endeksinde ise 97.500 desteği korundukça yükseliş potansiyelinden uzaklaşıldığını düşünmeyeceğiz." değerlendirmesini yaptı.
"Aşağı yönlü riskler arttı"Medley Global Advisors Direktörü Nigel Rendell ise harekatın başlamasıyla TL ve Türkiye'nin finansal piyasalarında aşağı yönlü risklerin arttığını belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın harekat konusundaki açıklamalarının yatırımcıları Türkiye'deki finansal piyasalar konusunda tedirgin hale getirdiğini ifade eden Rendell, harekata ilişkin durumun biraz daha netleşmesine kadar Türk varlıklarına ilişkin yabancı ilgisinin azalabileceğini dile getirdi.
Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys de Washington'dan gelen açıklamalara değinerek, Trump'ın operasyona tek taraflı bir bakış açısıyla tamamen karşı çıkmadığına ancak Washington'da ona yakın isimlerin operasyonu eleştiren açıklamalarının olduğuna dikkati çekti.
Matys, ABD Kongresi'nde alınabilecek herhangi bir yaptırım kararının TL'yi etkileyebileceğini söyledi.