?>

'Amatörce yapılmış bir görev olduğunu hissettim'

FETÖ darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik suikast girişimi sanıklarından eski SAT komandosu Sarıbey, kendisinin "ölüm makinesi" olarak yetiştirildiğini darbe girişiminin amatörce yapılmış bir görev olduğunu hissettiğini söyledi. - Anadolu Ajansı

Gündem - 8 yıl önce

MUĞLA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve iki polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin davanın sanıklarından Ali Sarıbey, bugüne kadar "ölüm makinesi" olarak yetiştirildiğini belirterek, kendisine bir terör operasyonuna katılacağı söylendiğinde mutluluk duyacağını belirterek kabul ettiğini söyledi.

Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Salonu'nda yapılan duruşmanın üçüncü gününde mahkeme heyeti, SAT (Sualtı Taarruz) ekibinden Ali Sarıbey'i dinledi. Telefonunda FETÖ üyelerinin gizli haberleşme uygulaması "ByLock" olduğu iddiasını reddeden Sarıbey, "Son dakika golü niteliğinde olan ByLock iddiasını kabul etmiyorum. Ben ByLock diye bir uygulamayı ilk defa cezaevinde yatarken ağustos ayında gazetelerden öğrendim. Nasıl bir uygulama olduğunu koğuştaki arkadaşlarımla da tartıştık ancak bu uygulamayı hiç kimse bilmiyordu." iddiasında bulundu.

Telefonunun ya helikopterde ya da brifing odasında kalmış olabileceğini ifade eden Sarıbey, telefonunun bulunarak incelenmesini talep etti. Söz konusu programın ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını bilmediğini ileri süren Sarıbey, "FETÖ ile hiçbir şekilde irtibatım yok ama nasıl oluyorsa iddianamede FETÖ'nün en sadık insanları olarak görülüyoruz. Benim MAK ve özel kuvvet ekibiyle de hiçbir irtibatım olmadı. Hiçbirini daha önce görmedim." diyerek suçlamaları kabul etmedi.

Eski SAT komandosu Sarıbey, 14 Temmuz'da sanıklardan Özay Cödel ile telefonda konuşup, ardından lojman kafeteryasında sohbet ettiklerini belirterek, daha sonra sanık Haldun Gülmez'in yanına giderek kendisinden evini boyamak için malzeme aldığını anlattı.

"Ben ölüm makinesi olarak yetiştirildim"

Eski üsteğmen Sarıbey, 15 Temmuz mesai bitiminden sonra ise Gülmez'in kendisini arayarak bir görev çıktığını ve beraber göreve gideceklerini söylediğini ifade ederek, Gülmez'in, görevin kendisine Özay Cödel tarafından iletildiğini söylediğini aktardı.

Sanık Sarıbey, şunları söyledi:

"Bugüne kadar ben ölüm makinesi olarak yetiştirildim. Bir terör operasyonuna katılacağım için mutluluk duyarım dedim. Haldun Gülmez 'Gel beni al, göreve birlikte gideceğiz' dedi. Evden malzemelerimi hazırlayarak çıktım. Eşime de hakkını helal etmesini, göreve gittiğimi söyledim. Yolda Gülmez'e 'Görev nedir' diye sordum. O da gizli bir operasyon olduğunu söyledi. Akşam saat 20.00 gibi Hava Harp Okulu apronunda buluştuk. Bize gizli bir görev olduğu söylendiği için eşim dahil hiç kimseye hiçbir şey söylemedim. Bu göreve koşa koşa, sevinerek gittim. Görevden amirimin bilgisi yoktu. Zaten iletişime geçmem de mümkün değildi. Bizde böyle bir iletişim de kurulmaz."

"Göreve gitmek istemeyen var mı?" sorusuna kimse itiraz etmemiş

Orada "Hava Kuvvetleri Komutanı'nın darbeye itiraz ettiği ve bacağından vurulduğunun" da söylendiğini ancak daha sonra bunun doğru olmadığını öğrendiklerini dile getiren Sarıbey, şunları kaydetti:

"Sönmezateş oradaki personele 'Göreve gitmek istemeyen, itirazı olan var mı?' diye sordu. Kimseden ses çıkmadı. Orada bir brifing yapıldı. Görev icra edilecek yerin hava fotoğrafı gösterilerek kimlerin nasıl görev alacağı anlatıldı. Şükrü Seymen ise operasyonun nasıl yürütüleceğini anlatarak bize 'Aranızda bir makineli tüfekçi belirleyin' dedi. Ben de Haldun Gülmez'de çelik yelek olmadığı için ona helikopterde makineli tüfekçi olarak kalmasını söyledim. Seymen bizi tanımadığı için timin arkasında görevlendirdi."

"Amatörce yapılmış bir görev olduğunu hissettim"

Çiğli'de aldığı silahı denemek için 3 defa ateş ettiğini belirten Sarıbey, "Bu arada bu görevin planlanmış bir görev olmadığını, amatörce yapılmış bir görev olduğunu hissettim çünkü adeta tüm birimler birbirine girmişti. Seymen'e nereye gideceğimizi sordum. Bir şey söylemedi ancak daha önce de tatil ve görev için gittiğim bir yer olan Marmaris olduğunu havada disko ışıklarını görünce anladım. Çok amatörce yapılan böyle bir operasyonda Cumhurbaşkanı'nın alınacağı hiç aklıma gelmedi. Ben vali, kaymakam veya emniyet müdürünü almaya gideceğimizi düşündüm." diye konuştu.

Muhabir: Levent Kişi, Durmuş Genç, Bekir Bektaş

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Apostil işlemleri nasıl yürütülür? Apostil nereden alınır?

2017-02-16 20:27 - Genel

Doğu Timor Cumhurbaşkanı Ruak'tan Erdoğan'ın liderliğine övgü

2017-02-16 14:12 - Dünya

'İçerde' dizisine Tuba Ünsal katıldı

2017-02-17 14:47 - Magazin

En hızlı ve en güçlü Ferrari duyuruldu!

2017-02-17 20:52 - Teknoloji

Fatih'te kahvehaneye silahlı saldırı

2017-02-21 03:08 - Gündem

80'inden sonra iğne oyası öğrendi

2017-02-21 14:57 - Çevre-Hayat

Çanakkale şehidinin 102 yıllık hatırası

2017-02-16 20:17 - Gündem

Türk ve Yunan askerleri karşı karşıya geldi

2017-02-17 18:32 - Asayiş

Müslümanların uğrak durağı: Uhud Dağı ve Mescid-i Kıbleteyn

2017-02-19 20:37 - Dünya

15 keçi yol kenarında ölü bulundu

2017-02-16 14:17 - Asayiş

İlgili Haberler

TÜRGEV Platform Çalışmaları 4. Ulusal Öğrenci Kongresi, İstanbul'da başladı

21:47 - Gündem

Bayrampaşa’da iki kişinin ölümüne neden olan korkuluklar bölge sakinlerini endişelendiriyor

19:38 - Gündem

'Yenidoğan Çetesi' ile ilişkili hastanelerde TMSF kayyım olarak görevlendirildi

19:17 - Gündem

Vakıflar Genel Müdürlüğünce hazırlanan 75 bin gıda kolisi Suriye'ye gönderilmeye başlandı

19:12 - Gündem

Türkiye'den KKTC'ye ilaç ve tıbbi malzeme hibesi

19:02 - Gündem

Günün Manşetleri

Almanya'da Noel pazarına araçla saldırı

22:53 - Dünya

Fenerbahçe'ye zirve yarışında Eyüpspor engeli

22:33 - Spor

İsrail, Suriye'nin Dera kentinde de toprak işgal etti

22:28 - Dünya

Dışişleri Bakanı Fidan’dan Alman mevkidaşına, terörle mücadele mesajları

22:23 - Siyaset

TÜRGEV Platform Çalışmaları 4. Ulusal Öğrenci Kongresi, İstanbul'da başladı

21:47 - Gündem