İSTANBUL
Fotoğraf sanatçısı Fatih Çam, doğaya tevhit anlayışı hakim olduğu için doğa fotoğrafları çektiğini belirterek, "Çiçeğin filizlenişi, güvercinin kanat çırpması, suyun kontrolsüzce akmasını değil de Allah'ın varlığının doğaya yansımasını, Allah'ın 'Ben varım' deyişini fotoğraflıyorum." dedi.
Adıyaman'da bir ortaokulda din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenliğine devam eden Çam, çeşitli dönemlerde çektiği doğa ve insan fotoğraflarını, "DeklanŞiir" adını verdiği özel basım bir kitapta topladı.
AA muhabirine konuşan Fatih Çam, 1990'ların başında, babasının eski bir fotoğraf makinesi almasıyla fotoğraf çekmeye başladığını söyledi.
Çam, Sakarya Üniversitesinde ilahiyat eğitimi aldığı yıllarda ise fotoğrafçılarla kurduğu arkadaşlık ilişkilerinin, fotoğraf çekme hobisini ilerlettiğini anlattı.
Yaklaşık 20 yıl önce, fotoğraf çekmenin hobi olmaktan çıkıp profesyonelliğe döndüğüne vurgu yapan Çam, Türkiye, Gürcistan, Şam ve Halep'te fotoğraflar çektiğini söyledi.
Sanatçı, fotoğrafçılıkta bir alana yönelmek gerektiğine dikkati çekerek, "Doğa hep ilgimi çekti. Özellikle su, yol ve kuşlara ilgi duydum. 2005'ten sonra ise geniş bir arşivi ve bilgi birikimi olan bir işe dönüştü. İmkanlarımın belli bir kısmını almaya başladığını anladığımda da ilk sergimi açtım. Çektiğim fotoğraflara eleştiri yapılmasına ihtiyacım vardı. Olumlu geri dönüşler aldım ve bu hem bana motivasyon sağladı hem de sergilerimin sayısını arttırdı." diye konuştu.
"Akıllı telefonlar, fotoğraf sanatını halka savurdu"
Üniversitede, iki yıllık fotoğrafçılık ve kameramanlık eğitimi de aldığını aktaran Çam, şöyle devam etti:
"'Fotoğrafçı görüneni fark ettirir' demek anlamsızlaştı. Çünkü artık insanlar görüneni fark ediyor. Fark etmenin de ötesinde herhangi bir görsele farklı anlamlar yükleyebiliyor insanlar. Sanat artık elitlerin tekelinde değil. Teknoloji ve haber kaynaklarının insanlara ulaşabilirliğinin fazla olması, sanatı her kesim tarafından çok kolay yapılır hale getirdi. Bu durum, fotoğrafta biraz daha farklı. Özellikle akıllı telefonların varlığı, fotoğraf sanatını bir kesimden alıp halka savurdu."
Çam, her fotoğrafın ayrı bir hikaye barındırdığının altını çizerek, "Bir olgunun öncelikle bana ne anlatmak istediği önemli. Doğaya tevhit anlayışı hakim. Bu yüzden doğa fotoğrafları çekiyorum. Çiçeğin filizlenişi, güvercinin kanat çırpması, suyun kontrolsüzce akmasını değil de Allah'ın varlığının doğaya yansımasını, Allah'ın 'Ben varım' deyişini fotoğraflıyorum." ifadelerini kullandı.
Dört bölümde 100 fotoğraf
Fotoğrafçılık adına yeni işlere imza atma hedefiyle "DeklanŞiir" kitabını hazırladığını belirten Çam, şunları dile getirdi:
"Kendimce, fotoğrafçılık serüvenimi taçlandırmak istedim. Fotoğraflarımdan oluşan bir kitap hazırlama fikri 2015'te ortaya çıktı. Biraz daha duygu katabilmek için edebi metinlerle süsledik. Bir arkadaşım da sponsoru oldu sağ olsun. Taşlar yerine oturdu ve iş kolaylaştı. Aslında kitabımız 2016 Temmuz'da çıkacaktı ama Fetullahçı Terör Örgütü'nün hain darbe girişimi yüzünden ertelemek zorunda kaldık. Şimdi 20 yıllık birikimimin özeti bu kitapta ve ben çocuğum olmuşçasına mutluyum."
Kitap, farklı alanlardan fotoğrafların bulunduğu "Varlık Harikaları", "İnsan Hazinesi", "Hayatın Renkleri" ve "Taşa Yansıyan Duygular" başlıklı bölümlerden oluşuyor.
Yaklaşık 100 fotoğrafın yer aldığı kitabın metinleri ise sanatçının üniversiteden arkadaşı Salih Zeki Meriç imzası taşıyor.
Muhabir: Musa Alcan
dikGAZETE.com