Parti binası önünde toplanan kalabalığa taburenin üzerine çıkarak seslenen Meral Akşener, “Biz bir yola çıktık. Biliyorsunuz ki, demokratik hak kullanımı için yola çıktık. Partimizin 1 Kasım seçimlerinde aldığı 12 civarındaki oyun, bu sonucun bizim partimize, bizim geleneğimize yakışmadığını, potansiyelimizin daha büyük olduğunu ve MHP’nin bir önemli iktidar alternatifi olabileceğini, kuvvetli bir seçenek olduğunu, olabileceği iddiasıyla olağanüstü kongre istedik ve yola çıktık. Ben vatandaş nezdinde, halkımızın, milletimizin ve teşkilatımız nezdinde hadi çık, yürü, beraber gidelim sözleriyle muhatap olduğum için bugün burada karşınızdayım. Teşkilatımızın, tabanımızın ve milletimizin hadi bakalım, yürü dediği için bu yürüyüşe başladım. Dünde Bursa’da aday olduğumu kamuoyuna deklare ettim. Ama çıkmadan evvel Cenab-ı Hakka şöyle dua ettim; ‘Ya Rabbim, çıktığımız bu yolun hayırlı olmasını nasip eyle. Allah’ım hepimizi, başta beni, hayırlı hizmetlere vesile olmayı bizlere nasip eyle. Allah’ım hepimize hayırlı bir zafer nasip eyle.’ Kendimle ilgili sonrasında şöyle söyledim; ‘Ya Rabbi vicdanımı kaybedeceksem, kibirleneceksem, milletimi, arkadaşlarımı, dostlarımı unutacaksam, acımasız olacaksam, dinin direği merhamettir. Merhametten uzaklaşacaksam, çalmaya, çırpmaya yol açacaksam, göz yumacaksam, insanları birbirinin karşısına iktidarda kalabileyim, bu güç elimde kalsın diye Alevi veya Sünni, Cumhuriyet veya demokrasi, Cumhuriyet veya Osmanlı şeklinde tek tek insanları birbirine karşısına dikeceksem, Allah’ım bana nasip etme’ diye ettim” diye konuştu.
"YEMEZLER ABİ YEMEZLER"Alınan olağanüstü kongre kararına değinen Akşener, “Bugün geldiğimiz yer, 8 Nisan’da Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği bir kararla çağrı heyetinin atanması ve 3 üst kurul delegesinin aldığı kararla 15 Mayıs’ta olağanüstü kurultayımız Allah’ın izniyle yapılacak. Şimdi bu bizim iç işimiz. Bizim iddiamız nedir? Biz MHP’yi iktidarın önemli bir alternatifi, önemli bir seçeneği haline getirebiliriz. Dolayısıyla iddiamız iktidar olmaktır. İktidarın karşısında ki güçlü iktidar alternatifi olmaktır. Bu nedenle dedim ki, ‘Ben Başbakan olacağım.’ Ve aziz milletimiz bu kararımızın, bu hissiyatımızı, bu hedefimizi uygun gördü ki, gittiğimiz her yerde büyük bir çabaya, paraya, pula ihtiyaç olmadan milletimiz kendi kendine hadi bakalım buyurun der oldu. Milletimiz ülkücü iradeye diyor ki, ‘Hadi yapın kongrenizi, yapın değişiminizi ve biz sizi bu defa iktidar olarak deneyeceğiz. Bu defa size destek olacağız.’ Bununla ilgili sokakta, mahallede, esnafta, ev kadınlarının içinde, gençlerimizde gördüğümüz o teveccühün birilerini korkuttuğunu hep beraber görüyoruz. Nasıl korkuttu? 8 Nisan’ın ertesi günü rutin bir işlemin kararının verildiği günün sonrasında 8 gazete bizim aleyhimizde manşetle çıktı. Sayın Cumhurbaşkanını seven, ölümüne koruyan yazar, çizer takımı, olmadık hakaretleri, iftiraları atar oldular. Biliyorsunuz eğer bir insana rakipleri bu derece de hakarete varan iftiralara kalkışırsa, bilin ki o kişi ve kişiler doğru yoldadır. O kişi ve kişiler kurulu düzenin, iktidarın, güç odaklarının korkulu rüyası olmuşlardır. Şimdi bir televizyon programında her ay araştırma yaptırdığımı ve bu araştırmaların ortalamasının yüzde 25 olduğunu, yani Genel Başkan olarak seçildiğim takdirde başlangıcımızın yüzde 25 olduğunu söyledim ve hiçbir araştırmacı bunun hakkında, aleyhte yalanlayıcı söz söyleyemedi. Ama majestelerinin araştırmacıları nereye gitti? Sayın Bahçeli’nin değişmesi halinde MHP’de asla bu oy değişiminin olmayacağını söylediler. Söylerler, yalandan kim ölmüş. Cumhurbaşkanının danışman kadrosuna giren bir başka araştırmacı, o da aynı minvalde kim geçerse geçsin, kim seçilirse seçilsin, MHP’nin oylarında bir puan bile oynama olmayacağını söyleyerek, televizyonlarda dolaşmaya başladı. Ben eski bir hocayım, gençlerin dili ile konuşayım; ‘Yemezler abi yemezler.’ Bu defa ülkücüler uyandı. Bu defa ülkücüler iktidar istiyor. Bu defa Türk milliyetçileri duruma vaziyet etmek istiyor. Ama en önemlisi asenalar, kadınlarımız duruma vaziyet ediyor ve Allah’ın izniyle bizi iktidara taşıyacaklar. Biz milletimizin sesine kulak verdik” dedi.
"SİZ DE YAMUKSUNUZ, YAMUK"Akşener, "Çok ilginçtir bir siyasi partinin içişlerine bir başka siyasi partinin karıştığı vaki değil. Bizim dışımızda, üst kurul delegelerimizin dışında herkes konuşuyor. Başbakan konuşuyor, havuz medyası konuşuyor, akil adamlar konuşuyor. Hatta biri hızını alamadı, AK Parti milletvekili hızını alamadı eğer seçilirsem partiyi PKK’ya yaklaştıracakmışım. Tövbe estağfurullah. Onu yapsa yapsa siz yapıyorsunuz muhterem. Aynı muhteremin daha önceki yazılarına baktığınız zaman aynı muhterem Abdullah Öcalan’ı, bebek katilini bilge lider ilan etmişti, utanın, utanın. Yuhlamaya lüzum yok, onları millet süpürecek. Allah’ın izniyle, sizlerin iradesiyle bu kongreyi yapacağız. Anlıyoruz ki, bu kadar çok düşmanımız varmış gibi gözüktüğüne göre, bu kadar çok korkunun eseri iftiralar ortaya atılmış olduğuna göre, biz doğru yoldayız. Milletimizin sesini doğru duymuşuz. Milletimizin avukatı olma konusundaki kararlığımızı da milletimize doğru anlatmışız. Buradan bütün muhteremlere sesleniyorum; bana iftira atan, 548 delegemize, il başkanlarımıza iftira atanlara sesleniyorum, bize çeşitli sözler söylüyorsunuz. Biz onlara gülüp geçiyoruz. Hepimize paralel dediniz muhteremler. Eğer geometrinin kavramlarını kullanacaksak, siz de yamuksunuz, yamuk. Allah’ın izniyle önce partimizde demokrasiyi, sonrasında ülkemizde demokrasiyi gerçekleştireceğiz. Önce partimizde dostluğu, kardeşlik hukukunu, sonra da ülkemizde dostluğu, kardeşlik hukukunu ve huzuru gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
"ASLA YOLSUZLUK VE HIRSIZLIĞA MÜSAADE ETMEYECEĞİM"Seçildiği takdirde asla yolsuzluğa ve hırsızlığa müsaade etmeyeceğini kaydeden Akşener, vaatlerini şu şekilde sıraladı:“Sizin çocuklarınız KPSS’den 85 puan bile alsa tayinleri yapılmıyor. Ama annelerinin dantel kefeniyle gezenler vardı ya, çakma kahramanlar, bu kişilerin ise 35 puanla rektörlerin, valilerin, belediye başkanlarının özel kalemliğinden bir ayda oturup, geçerek hepsi sizin çocuklarınızın hakkını, hukukunu çiğneyerek, kul hakkı alarak hepsi ballı maaşların, ballı ihalelerin peşinde. Meral Akşener’de hırsızlık yoktur, hırsızlığa müsaade de yoktur. Bu düzenin değişmesine ödleri patlıyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Korku dağları beklemeye başladı. Anlıyoruz ki Tarzan zorda, Abbas yolcudur. Sonuç itibariyle bu yola çıktık. Her türlü iftira atanlara sesleniyorum; asla ve kat’a beni geri döndüremezsiniz. Benimle birlikte arkadaşlarımı da döndüremezsiniz. MHP’yi partinizin arka bahçesi yapamayacaksınız. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bana Başbakan diyorsunuz, sonra Davutoğlu üzülüyor, sonra bana iftira atıyor. Pazar günü benimle olarak güç verdiniz. Bu sevgiyi, bana yaşattığınız heyecanı ölünceye kadar unutmayacağım. 2001 yılında sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın peşinden koşan insanların gözünde öfke vardı, bir diş sıkması vardı. Çünkü 28 Şubat’tan haksızlığa uğramışlardı ve bu haksızlığı kalplerinde derinlemesine hissetmişti insanlarımız. Şimdi bizimle beraber olan, bizimle beraber yol yürümeye başlayan kardeşlerimizin gözünde umut ve neşe görüyorum. Umudun, neşenin, gelecek umudunun çok daha geniş bir alanı kapladığını hep beraber biliriz. O öfkeyi maalesef AK Parti kalbimizden, vatandaşlarımızın gözünden alamadığı gibi 14 yılda tam tersine derinleştirdi. Muhteremler hem iktidar oldular hem muhalefet oldular. Ağlaya ağlaya bir 14 sene geçti. Bunlar evvel ezelden ağlıyor. Mübarekler küçük Emrah büyüdü, çoluk çocuğa karıştı. Bunlar hala ağlamaya devam ediyor. İki söz veriyorum; asla yolsuzluk ve hırsızlığa müsaade etmeyeceğim. İki, asla kimse beni kandırdı demeyeceğim. Ve buna bağlı olarak, varsa yanlışın sorumluluğunu alacağım, asla Allah’tan başka kimseye boyun eğmeyeceğim. Ve de kul hakkı yiyenlerin sonuna kadar peşinde olacağım."Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Akşener, konuşmanın ardından Eskişehir’e doğru hareket etti.
SALİH BAKICI
dikGAZETE.com