Sabancı suikastı davasında 20 yıl sonra yakalanan tutuklu sanık İsmail Akkol’un yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık İsmail Akkol cezaevinden getirilirken, Akkol’un 2 avukatı ile Sabancı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci duruşmada hazır bulundu.
Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşmada, sanık İsmail Akkol 33 sayfalık yazılı savunmasını okudu. Sanık Akkol ifadesinde, “Bu mahkemeye 3’üncü gelişim. Henüz davaya dair konuşmadık. Gözaltına alınmamın üzerinden tam 1 yıl geçti. Ben 5 adımlık bir odada tutuluyorum. Kendi sesim bile tuhaf geliyor bana. Maalesef dosyayı incelemeden savunma yapmak zorunda kalacağım. Gökdelenler Sabancı ailesiyle vücut bulurken, diğer tarafta fakirlik ve yoksulluk ile gecekondular var. Bu öyle bir vuruştu ki, ‘girilmez, girilse de çıkılmaz’ denilen Amerikan teknolojisi ile donatılmış gökdelenleri yerle bir etmişti. Sabancıların cezalandırılmış olması beklenmedik bir durum değildir” dedi.
“BU DAVADA BİR HAİNİN İFADESİ VARDIR"
Akkol’un ifadesi tamamlamasının ardından mahkeme başkanı, “Sabancı suikastine ilişkin bir şeyler söyleyecek misiniz” diye sordu. Akkol bu soruya, davanın sanıklarından Mustafa Duyar’a değinerek, “Bu davada bir tane adamın (Mustafa Duyar), bir hainin ifadesi vardır. Bir adamın söylediği sözler yüzünden burada hüküm kurmaya çalışıyorsunuz. Başka hiçbir şey yoktur. Mustafa Duyar ‘biz bu adamla yaptık’ demiştir. Ben de diyorum ki bu adamı tanımıyorum. Mustafa Duyar ölmüştür” yanıtını verdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı tekrar, "İfadeniz bu mudur" diye sorunca, Akkol, “Budur” dedi.
“HER MÜVEKKİL İÇİN DAYAK YİYEMİYORUZ, AYDA BİR KEZ YİYORUZ"
Sanığın savunmasının ardından avukatı Özgür Yılmaz söz aldı. Avukat Yılmaz, müvekkilinin tutuklu bulunduğu cezaevine dava dosyasındaki evrakların verilmediğini söyleyerek, “Bu evrakların sizin mahkemeniz tarafından müvekkilime gönderilmesini istiyoruz. Diyeceksiniz ki ’siz verin avukat bey.’ Bize öyle avukatlık yaptırmıyorlar. Yapmak için ya oturma eylemi yapmak zorundayız ya da dayak yiyoruz. Her müvekkil için de dayak yiyemiyoruz. Seçiyoruz ayda bir kere müvekkil için dayak yiyoruz. Dayak yemeye niyetimiz yok. Savunmamız henüz tamamlanmıştır. Bu bir fırsattır. İsmail Akkol tarihi anlatıyor” ifadelerini kullandı.
Sanığın diğer avukatı Şükriye Erden ise müvekkilinin tahliyesini talep etti.
“SANIK SAVUNMASINDA CİNAYETLERİN ENDEN İŞLENDİĞİNİ AYRINTILI OLARAK AÇIKLAMIŞTIR"
Sabacı ailesinin avukatı Vehbi Kahveci ise, sanığın ilk duruşmada olay günü Sabancı Center binasında bulunmadığını söylediğini, bununla ilgili savunma yapamayacağını belirttiğini hatırlattı. Av. Kahveci, "Bu dosyadaki bütün deliller bizim delilimizdir ve Yargıtay tarafından kabul edilmiştir. Dinlenmemiş hiçbir sanık ve tanık kalmamıştır. Sanık savunmasında cinayetlerin neden işlendiğini ayrıntısıyla anlatmıştır" dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, İsmail Akkol’un tutukluluk halinin devamına karar verdi. Davaya ilişkin görüşünü hazırlaması için dosyayı savcıya gönderen mahkeme, duruşmayı 29 Mart 2017’ye erteledi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
İsmail Akkol, 9 Ocak 1996 tarihinde DHKP/C’li teröristler Fehriye Erdal ve Mustafa Duyar ile birlikte, Sabancı Center binasında Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, Toyotasa Genel Müdürü Haluk Gördün ve sekreter Nilgün Hasefi’yi öldüren grupta yer aldıktan sonra kayıplara karışmıştı. Yunanistan’dan eylem yapmak için geldiği Türkiye’de yakalanan DHKP/C’li terörist İsmail Akkol, yargılandığı Sabancı suikastı davasının görüldüğü İstanbul 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 Şubat 2016 tarihinde ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme, isnat edilen suçun delil durumu, uzun süredir yargılanmadan kaçması, adli kontrol kararlarının yetersiz kalacağı dikkate alınarak sanık Akkol’un tutuklanmasına karar vermişti.
(Başak Akbulut/İHA)
dikGAZETE.com