Ankara
AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan, CHP'nin, "müflis siyasetiyle, millete sözünün olmamasıyla, kuruyan dimağıyla eski alışkanlıklarından kurtulamadığını" söyledi.
Arslan, 15 Temmuz Kültür Merkezinde düzenlenen Evren ilçesindeki Danışma Kurulunda yaptığı konuşmada, istişarenin, medeniyetlerinin önemli kaynaklardan biri olduğuna işaret etti. Farklı kimliklerden, kültürlerden, eğitim seviyesinden insanları dinlemenin, sözü olanın sözünü söylemesine fırsat tanımanın, hem medeniyetlerinde hem demokrasi kültürlerinde hayati öneme sahip olduğunu belirten Arslan, AK Parti olarak kuruldukları günden bu yana istişareyi üstün tuttuklarını anlattı. Arslan, demokrasi kültürünün siyasi hayata yerleşmesi için tarifi imkansız çabalar harcadıklarını dile getirerek, ülkenin geleceği açısından, toplumun demokrasi damarını diri tutmanın büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye’de çok canlı bir siyasi hayat olduğuna işaret eden Arslan, "Kim ne derse desin bizler, demokrasinin bizim toplum yapımıza, siyaset anlayışımıza en uygun sistem olduğuna inanıyoruz. " dedi.
"Aramızdaki uyumu bozmak"
Arslan, demokrasinin öncelikle konuşmak, müzakere etmek, tokalaşmak, sarılmak olduğunu ifade ederek, kavga, kin ve herkesin birbirine hınçla yaklaştığı bir ortamda gelecek hayallerinin suya düşeceğini söyledi. Meseleleri her zaman dış güçlerle izah etmeyi kendisinin de istemediğini belirten Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ama bu kadar genç, dinamik, atılım bekleyen bir toplumda; farklı seslerin çıkabildiği siyasi hayatta, maalesef dış güçler en çok aramızdaki uyumu bozmak, toplumsal birliğimizi, kardeşliğimizi bölüp parçalamak istiyor.
Bizim zenginliğimiz, gücümüz, dünyada bileğimizin bükülmemesinin tek nedeni, millet bütünlüğümüzü her şart altında koruyabilmemiz. Açıkça dünyaya demokrasi dersi verebiliyoruz.
Ne derece siyasi ayrılıklar, kavgalar yaşasak da en son Barış Pınarı Harekatı’nda olduğu gibi mesele Türkiye olduğunda, mesele milletimizin geleceği olduğunda anında birleşebiliyoruz. Biz demokrasiye aşık bir milletiz. Biz demokrasiyi özlemle, sabırla, umutla beklemiş, elde ettiğinde de terk etmemek için sıkı sıkı sarılan bir milletiz. Menderes hareketinden AK Parti hareketine kadar 'Önce Millet Önce Türkiye' sözünü şiar edindik. 17 yıllık iktidarımızda o kadar çok darbe, darbe girişimi gördük, başarıyla atlattık ki.
Cumhuriyet Mitingleri’nden Gezi olaylarına kadar sokakları karıştırarak, e-muhtıra gibi bir icatla, suikastlerle, yargı darbeleriyle, ekonomik yaptırımlarla. En son tankları sokaklara çıkararak bilfiil darbeye yeltendiler.
Partimizi gazete kupürlerini delil göstererek kapatmaya çalıştılar. Bu adeta bir darbe girişimiydi. Demokrasiyi tehdit aracı haline getirdiler, AK Parti’nin ayarlarını bozmak, istedikleri gibi yönlendirebilmek için yargıyı giyotin gibi kullanmak, bizi teslim almak istediler."
"Herkes aynı kompartımanda seyahat ediyor"
Arslan, son aylarda yine eski Türkiye’yi andıran görüntülerle, eski Türkiye’yi hortlatmak isteyenlerin basit, seviyesiz söylemleriyle karşı karşıya kaldıklarını vurguladı. CHP’li bir siyasetçinin çıkıp, her zamanki üstenci, her zamanki egemen dille "had bildirmekten" söz açtığını ifade eden Arslan, "Sokaklarda birileri kendilerini bu milletin, bu insanların sahibiymiş gibi davranıp kadınların hayat tarzlarına müdahale etmeye kalkışıyor. Bir milletvekili Meclis kürsüsünden alenen sokaklara çıkma, sokakları karıştırma çağrısı yapıyor. " dedi. AK Parti olarak, demokratik hayatı korumak, kollamak için her türlü fedakarlığı, çabayı sergilemeye devam edeceklerini vurgulayan Arslan, herkesin Türkiye çatısı altında rahat, güvenli, huzurlu, müreffeh bir hayat yaşamasını sağlayacaklarını söyledi. Kimsenin ayrımcılığa, dışlanmaya, itelenmeye maruz kalmasına tahammül gösteremeyeceklerini dile getiren Arslan, "Bu ülkede herkes aynı kompartımanda seyahat ediyor, Türkiye gemisinde 1. sınıf, 2. sınıf, 3. sınıf tarzında ayrımlar, kamaralar yok, olamaz." diye konuştu.
"Bu komplonun altında tüm CHP'liler kaldı"
Bir haftadır siyasi hayatta, demokratik yaşamda kendilerini utandıracak, yüzlerini yere eğdirecek tartışmaların ortasında bulunduklarını belirten Arslan, şunları kaydetti: "Tiyatroların en kötüsüne, komploculuğun en seviyesizine maalesef CHP’liler, Cumhurbaşkanımızı, AK Parti’yi de dahil etmek istediler. Emekliliği gelen ama hobi olsun diye yazılar yazan eski ve fakat kötü şöhrete sahip bir gazeteciyi de kullanarak bir tezgah kurmaya kalktılar.
Bu komplonun altında CHP yönetimi, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu, saygın, yeni amiral gemisi dedikleri kendi basın organları, velhasıl tüm CHP’liler kaldı.
Güya CHP içinden birisini Cumhurbaşkanımız Külliye’de ağırlayarak, CHP’ye lider olması telkininde bulunmuş. Baştan sona tutarsızlık, baştan sona yalan fırtınası, baştan sona rezillik. Neresinden tutsanız sapır sapır dökülen bir tezgah. Bu CHP, ta en eski dönemlerinden beri, kendini kötü alışkanlardan, entrikalardan bir türlü kurtaramıyor. Bu CHP’nin, parti içi hizipçilik, liderlik kavgası, birbirlerine kurdukları tuzaklardan başka herhangi bir icraatını hatırlıyor musunuz? CHP’nin bu milletle ve kendisiyle kavgasından başka bu ülkeye bir faydasının olduğunu gördünüz mü? Her yaptıklarıyla demokrasiye zarar veriyorlar.
Her eylemleriyle siyaseti küçük düşürüyorlar. Her cümleleri milletimizin itibarını, onurunu zedeliyor. Düşün artık milletin yakasından. Lütfen gidin, kendi kavgalarınızı, dövüşlerinizi, bir köşede, bizlere ilişmeden verin. Müflis siyasetiyle, millete sözünüzün olmamasıyla, kuruyan dimağıyla CHP, eski alışkanlıklarından kurtulamadığını, kurtulamayacağını, adeta tekrar tekrar teyit ediyor. " Arslan, Kılıçdaroğlu'nun, ülkeye karşı kumpas kuranları, kurşun sıkanları korumak için İstanbul’a kadar yürüdüğünü, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin" diye, terörle arasına mesafe koymayanlarla kol kola girdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu'nun, kimi zaman eline dosyalar alıp batılı ülkelere Türkiye’yi şikayet ettiğini, şimdi de bir başka köşeye sıkışan, siyaset üretemeyen partinin; HDP’nin arkasına takılıp erken seçim isteğinde bulunduğunu ifade etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com