Türkiye, seçim sonuçları kadar, AK Parti’nin tek başına iktidarıyla birlikte bazı köşe yazarlarının ‘U’ dönüşlerini de konuşuyor. AK Parti’nin yüzde 50’ye yakın oy almasının ardından birlik beraberlik mesajları vermek akıllarına gelen muhalif kalemler, muhalefet partilerini eleştirmeyi de hatırladı. İşte o isimler ve yazıları:
ERTUĞRUL ÖZKÖK (HÜRRİYET)
Ertuğrul Özkök ilk çark eden isimdi. Özkök, CNN Türk canlı yayında, “iktidara zeytin dalı uzatıyorum" dedi ve “Birlikte yeni bir çizgi çekelim. Geride kalanlara bakmayalım” çağrısı yaptı. Hürriyet Yazarı köşesinde ise itiraf gibi bir açıklama yaptı. İşte o itiraf:
“Son yıllarda, gördüğüm yanlışlıklar ve haksızlıklar nedeniyle, AKP’ye eleştirel bir mesafede durdum. Bu görüşüm hâlâ da değişmedi. Ama eskiden sahip olduğum, ne yazık ki sonradan kaybettiğim bir özelliğimi de tekrar kazanacağım. İktidar iyi bir şey yaptığı zaman, bütün kalbimle destekleyeceğim. Mesela, Kıbrıs’a su götüren hatlar açıldığında, bir vatandaş olarak o gururu ve sevinci benim de hissetmem ve yaşamam gerekirdi. Ne yazık ki elim yazmaya gitmedi...Artık gidecek...”
AHMET HAKAN COŞKUN (HÜRRİYET)
Ahmet Hakan, seçimin kazananının Ahmet Davutoğlu ve Tayyip Erdoğan olduğunu söylerken; CHP, MHP ve HDP’yi de topa tuttu. İşte o yazı:
“MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Ben başaramadım” diyerek istifa etmeli. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “Ben ne yaparsam yapayım partimin oylarını arttıramıyorum” diyerek istifa etmeli. HDP’nin eşbaşkanları Demirtaş ve Yüksekdağ, özeleştirilerini vermeli... Gerekirse “Biz yükselttiğimiz oyları düşürdük” diyerek bırakmalı. Kısacası... Yapamayanlar gitmeli... Yapabilecekler gelmeli.
Kazananlar: Ahmet Davutoğlu... Tayyip Erdoğan.... “İstikrar” vurgusu... Devlet makinesi...
Kaybedenler: Devlet Bahçeli... Demirtaş/Yüksekdağ... Kemal Kılıçdaroğlu... Araştırma şirketleri..”
BEKİR COŞKUN (SÖZCÜ)
Tek parti iktidarıyla büyük şok yaşayan Sözcü yazarlarından Bekir Coşkun da muhalefeti hedef almak zorunda kaldı. İşte Coşkun’un yazısının o kısmı:
“Sekiz seçim kaybettikten sonra, insan çekip gitmek için ne bekler?..Kibar, zarif insana söylemeye dilim varmıyor ama… Hangi “pişkinliğin” tutsağısınız?…Kim sizi “gurursuz” olmaya zorluyor?..”
MELİH AŞIK (MİLLİYET)
Milliyet yazarı Melih Aşık da faturayı muhalefete kesenlerdendi. İşte o serzeniş:
“Maç 0 - 6 yenilgiyle sona ermiş. Oyuncular süklüm püklüm soyunma odasına girip taburelere çökmüşler. Antrenör hışımla bir köşede duran yedek kalecinin üzerine yürümüş. Tekme tokat girişmiş. Yedek kaleci ağlayarak:
- Yahu hoca ben oynamadım ki benim kabahatim ne, diye sorunca Hoca gürlemiş:
- Ulan dey... form tutup kaleye geçseydin biz bu golleri yer miydik?
Seçim sonuçları bu olayı anımsatıyor. Muhalefet form tutup yeterli ilerlemeyi sağlasaydı AKP böylesine ezici bir zafer kazanır mıydı? Muhalefet partileri halka güven verseydi AKP yüzde 40’tan 49’lara yükselir miydi?”
HAZMEDEMEYEN CÜNEYT ÜLSEVER İSTİFA ETTİ
Oda TV’de köşe yazan Cüneyt Ülsever ise, AK Parti’nin tek başına iktidar olmasını hazmedemeyince köşe yazarlığını bıraktı. Doğan Grubu yazarlarını da hedef alan Ülsever, şunları kaydetti:
“Milli irade tek adam iktidarına oy vermiştir! Ben tek adam iktidarına karşı mücadele verdim. Kaybettim! Ne demekse; milli iradeye saygılıyım! (sanki aksi mümkünmüş gibi). Ancak, milli irade ile aynı fikirde değilim. Büyük çoğunluk benden farklı düşünüyor, diye belki görüşlerimi gözden geçirmem gerekir ama büyük çoğunluk ile aynı fikirde olma zorunluluğum yok…Bırakın milleti, basın mensupları bile basın özgürlüğünü sallamıyor. Baksanıza, Doğan Grubu yazarları (istisnalardan özür dilerim), başlarına ne geleceğini bile bile, mücadele etmeye soyunmak yerine, şimdiden birlik/beraberlik çağrısı yapmaya başladılar."
dikGAZETE.com