Atılım Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, yeni hükümet programı ile önceki AK Parti (Adalet ve Kalkınma Partisi) hükümet programlarının birbirinden farklarının ortaya konduğu bir araştırmaya imza attı. Seçim hükümeti olarak kurulan 63. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti sayılmazsa, 3 Kasım 2003 seçimlerinden itibaren beş kez hükümet kuran AK Parti’nin tüm programlarının birbirinden farklı olduğunu belirten Şahin, araştırma sonuçlarına göre hükümet programlarını sırasıyla temkinli, güçlü ve uyarlayıcı olmak üzere üçe ayrıldığını söyledi. İlk üç hükümeti; ‘temkinli icraat’, 61. Hükümeti; ‘güçlü icraat’, biri seçim hükümeti olmak üzere son iki hükümeti ise ‘uyarlayıcı icraat’ dönemleri olarak adlandırıldığını belirten Savaş Zafer Şahin, “Her hükümette olduğu gibi bu hükümet programlarının her birinde farklı bir dil, farklı öncelikler ve farklı bir çerçeve ortaya konmuştur.
AK Parti hükümetlerinin her birinde bu farklılaşmaların ne olduğunun anlaşılması, yapılan ve yapılacak icraatların değerlendirilmesinde önemli ipuçları sağlayabilir. Bu amaçla, Ak Parti hükümet programlarının içerikleri metin olarak istatistiksel analize tabi tuttuk ve bu programların birbirinden farklarının ortaya konduğu bir araştırma yaptık. Buna göre ilk üç hükümet; temkinli icraat, 61. Hükümet; güçlü icraat, biri seçim hükümeti olmak üzere son iki hükümet ise uyarlayıcı icraat dönemleri olarak öne çıktı” diye konuştu.
BELLİ KIRILMALAR VE SÜREKLİLİKLER…
AK Parti hükümetlerinin, farklı başbakanlar yönetiminde de olsa belli kırılma ve süreklilikler gösterdiğini belirten Şahin, araştırmanın çarpıcı sonuçları hakkında bilgi verdi. Sadece hükümet programlarının bir hükümetin yaklaşımını anlamak için yeterli olmadığını da hatırlatan Şahin, “AK Parti hükümetleri, farklı başbakanlar yönetiminde de olsa belli kırılma ve süreklilikler göstermektedir.
İlk üç dönemde AK Parti programlarında diğer toplum kesimlerini daha fazla dikkate alan temkinli ve teknik ağırlıklı bir program tercih ederken, 61. Hükümet programında teknik dozu daha düşük, daha geniş bir toplumsal alana müdahale eden bir yaklaşımı tercih etmiş, son iki dönemde de 61. Dönem’deki icraatların revizyonu ve uyarlanması şeklinde bir yaklaşım tercih edilmiştir. Kuşkusuz sadece hükümet programları bir hükümetin yaklaşımını anlamak için yeterli değildir. Ancak, yine de programların metin incelemesinden elde edilen veriler belli anlamlarda programların önemli eğilimleri ortaya koyduğunu göstermektedir” dedi.
Doç. Dr. Savaş Zafer Şahin, araştırma sonucunda ortaya çıkan diğer sonuçları ise şu şekilde sıraladı:“1. AK Parti hükümet programlarının en kısası 8207 kelime ile 59. Recep Tayyip Erdoğan hükümetine aittir.
2. AK Parti hükümet programlarının en uzunu 35795 kelime ile 62. Ahmet Davutoğlu hükümetine aittir.
3. AK Parti Dönemi’nin ilk üç hükümetinde yaklaşık 9 bin kelimeyi aşmayan hükümet programları ortaya konmuşken, dördüncü dönemden itibaren 20 bin kelimeyi aşan hükümet programları ortaya konmaya başlamıştır.
4. Hükümet programlarındaki bu metin uzaması, aynı siyasi partinin iktidarda olması sebebiyle yapılan icraatların ve başarıların da programlarda ifade edilmesinin bir sonucu olarak görülebilir.
5. Ayrıca, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinin “ustalık dönemi” olarak adlandırdığı 61. Hükümet döneminin programının hem metin uzunluğu hem de içeriğin genişlemesi iktidarda daha uzun kalınmış olmasının bir göstergesi olarak alınabilir. Daha önceki dönemlerde daha çok hükümet programı üzerinden değil, iktidar dönemi içerisinde belli konularda uzlaşma ile icraat yapan AK Parti hükümetleri, 61. Hükümet sonrasında programda çok daha fazla unsura yer vererek icraata başlamaktadır.
6. Hükümet programlarının üslubu incelendiğinde de 61. Hükümet’e kadar daha teknik ağırlıklı bir dil kullanıldığı, 61. Hükümet ve sonrasında ise daha konuşma diline ve halka yakın bir dile yönelme olduğu görülmektedir.
7. Tüm AK Parti Hükümet Programları arasında konuşma diline en yakın program, kendisi de bir akademisyen olan Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığında kurulan 62. AK Parti Hükümeti’nin programıdır. Bu durum, Davutoğlu’nun programdan başlayarak halka daha yakın bir dil kurma çabası olarak nitelendirilebilir.
8. 61. Hükümet’e kadar olan programlarda daha teknik ağırlıklı bir dil kullanılması, programlarda hala AK Parti’nin toplumdaki farklı kesimlerle uzlaşı sağlama çabasının bir ürünü olarak ele alınabilir. Burada teknik bazı kavramlar temel tartışma konuları olarak programlarda ortaya konmuş, daha sonrasında da icraat döneminde yapılanlarla içerik doldurulmaya çalışılmıştır.
9. İlk AK Parti olan 58. Abdullah Gül Hükümeti’nin programı incelendiğinde programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘çeşitli konularda tedbir almak’, ‘egemenlik haklarına saygı’, ‘temel hak ve özgürlükler’ ile ‘ekonomik istikrar’ olduğu görülmektedir. Programda bu anlamda, Ak Parti’nin kendini ifade etmede daha temkinli bir dil kullandığı, Kemal Derviş sonrası dönemde ekonomide yapısal uyum programlarının sürdürüleceğinin ifade edildiği, Ak Parti’nin ilk dönemindeki demokratikleşme vurgusunun öne çıktığı söylenebilir.
10. Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk kez başbakan olduğu 59. Ak Parti hükümetinin programı incelendiğinde ise, programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘çeşitli konuları ortaya çıkarmak ve harekete geçirmek’, ‘Amerika Birleşik Devletleri’, ‘Avrupa Birliği ve Müzakere Süreci’, ‘ekonomi’ ile ‘elektronik ve bilişim sistemleri’ olduğu görülmektedir. İkinci hükümetinde Ak Parti’nin önceliğinin ekonomik istikrardan dış politikada istikrara kaydığı görülmektedir. Ayrıca, ekonominin her alanda mevcut potansiyelleri harekete geçirmek ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Devletin ve toplumun da teknolojinin kullanımı ile yeniden yapılandırılacağı vurgusu yer bulmaktadır.
11. Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci kez başbakan olduğu 60. Ak Parti hükümetinin programı incelendiğinde ise, programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘icraatlar ve başarılar’, ‘ekonomik ve sosyal konular’ ile ‘icraatların devamı’ olduğu görülmektedir. Üçüncü hükümetin de Ak Parti’nin, programda meşruiyetini pekiştirmek için ilk iki hükümette yapılanları ve başarıları ayrıntılı olarak anlatmak çabası içinde olduğu ve üçüncü döneminde benzer icraatlara devam edeceği mesajını verdiği görülmektedir.
12. Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez başbakan olduğu ve kendisinin ‘ustalık dönemi’ olarak adlandırdığı 61. Ak Parti hükümetinin programı incelendiğinde ise önemli bazı kırılmalar göze çarpmaktadır. Öncelikle program bir önceki programların neredeyse üç katı uzunluğuna çıkmıştır ve dili halka daha yakın bir konuşma diline dönüşmüştür. Programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘ürün ve pazarlama’, ‘katma değer’, ‘adil ve kolay ulaşılabilir’ ile ‘düşük gelirle yaşamak’ olduğu görülmektedir.
Programda, bu kavramlar ışığında temel odağın yeni bir yaklaşımla yeninde ekonomi olduğu görülmektedir. Küresel piyasalarla daha iyi bütünleşebilmek için katma değer yaratan bir ekonomi oluşturma ve bunu da pazarlayabilme vurgusu önemlidir. Bunun yanı sıra toplumdaki olanaklara yoksulların daha kolay ve adil bir şekilde ulaşmaları konusuna da ekonomi ile birlikte yer verilmiştir. Buradan 61. Hükümet’in vurgusunun yeni bir ekonomik dönüşüm ve yoksulların durumunun iyileştirilmesi olduğu söylenebilir.
13. Ahmet Davutoğlu’nun ilk kez başbakan olduğu 62. AK Parti hükümetinin programı incelendiğinde ise programın üslup ve uzunluk olarak belli ölçüde 61. Hükümet programını devam ettirdiği, belli ölçüde de geliştirdiği görülmektedir. Davutoğlu hükümetinin programı en uzun AK Parti Hükümet Programı olmuştur. Programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘değeri yüksek markalı ürün hizmetlerin pazarlanması’, ‘yerelden ulusala, ulusaldan bölgesele, bölgeselden küresele’, ‘bilgi toplumu stratejisi’, ‘şehirlerin ve insanların sorunlarının çözülmesi’ olduğu görülmektedir.
Burada ustalık dönemi programındaki yeni ekonomik yapı vurgusu devam etmekle birlikte Davutoğlu’nun geçmişine ait unsurların da programa damgasını vurduğu görülmektedir. Öncelikle yerel, ulusal, bölgesel ve küresel ölçekler ve bu ölçekler arasındaki ilişkiler bağlamında Türkiye’nin konumlandırılması Davutoğlu’nun ‘Stratejik Derinlik’ adlı kitabındaki yaklaşımından izler taşımaktadır. Ayrıca, bilgi toplumu vurgusu hiç olmadığı kadar ağırlık kazanmaktadır.
Burada, AK Parti Hükümeti’nin önceki dönemlerde bu konuda hazırladığı strateji belgelerinin izleri görülmektedir. Yine Davutoğlu’nun programında ‘şehir ve insan’ sorunlarına değinilmesi de AK Parti programlarında ilk kez rastlanan bir vurgudur. Burada yine Davutoğlu’nun bir akademisyen olarak ilgilendiği konular arasında yer alan “kadim kültürün’ sürdürülmesi ve bunda şehirlerin rolünün etkili olduğu söylenebilir. Yine, bu vurgunun AK Parti’nin şehirlere ilişkin icraatlarına bir eleştiri ve yeniden düzenleyici yaklaşım olduğu gözlenmektedir.
14. Ahmet Davutoğlu’nun üçüncü kez başbakan olduğu 64. AK Parti hükümetinin programı incelendiğinde ise programın üslup ve uzunluk olarak 62. Hükümet programını devam ettirdiği görülmektedir. Programda en merkezi ve ağırlıklı konumda olan kavramların ‘değer artışlarının vergilendirilmesi’, ‘çağdaş dünya ile rekabet’ ile ‘çevresel sorunlara ve afetlere hassasiyet’ olduğu görülmektedir.
Burada, özellikle ekonomik büyümede yaşanan ve yaşanması muhtemel sorunların engellenmesine yönelik önlemler ve her anlamda çağdaş dünya ile rekabet kavramlarının gündeme geldiği görülmektedir. Her anlamda bir önceki programın izlerini taşıyan yeni programda aynı zamanda, çevresel sorunlar, kent yönetimi, afet yönetimi gibi sorunların da gündeme geldiği görülmektedir. Diğer yandan, 64. Hükümet programı 10. Kalkınma Planı’nın da büyük oranda izlerini taşımaktadır."
dikGAZETE.com