Turan, TBMM’de gazetecilerin sorularını cevapladı. Turan, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmazsına ilişkin olarak,“250’e yakın şehidimiz bir günde oldu, binlerce yaralımız var. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en sıkıntılı gününü yaşadı. Hükümetimiz Olağanüstü Hal kararı alarak, Olağanüstü Hal’den kaynaklanan yetkileri kullanmayı terörle mücadelede görev bildi. Olağanüstü Hal, Anayasa’da karşılığı olan bir düzenleme. Olağanüstü Hal’de her türlü yasama ve idari faaliyetin çok daha farklı sistemi içinde yürütüldüğünü herkes biliyor. Bu konuda adım attığımızda birçok partinin, derneğin, vakfın her türlü toplum kesiminin çok yoğun şekilde hükümete destek olduğunu, bu meselenin bir parti meselesi değil, bir devlet meselesi olduğunu, milli egemenliğe atılan bir adım olduğunu herkes gördü, tavır aldı. 15 Temmuz’dan sonra Yenikapı mitinginde tüm partilerin, kurumların katılımıyla dünyaya örnek, dünyada eşi benzeri olmayan harika bir miting yapıldı. Muhalefet ve iktidar partisinin yetkilileri sık sık bir araya gelmeye başladı, Başbakanımızla diğer Genel Başkanlar sık sık bir araya gelmeye başladı. Olağanüstü Hal’den sonra değişik kanun hükmünde kararnameler yayınlandı. Fakat son dönemde Sayın Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları, bugünde CHP’nin Kanun Hükmünde kararnamelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurma süreci bizi bir endişeye sevk etti. Adeta 90 yıllık Mustafa Kemal’in partisinin tekrar fabrika ayarlarına, bir diğer ifadeyle FETÖ ayarlarına dönmeye başladığını görüyoruz” dedi.
Kanun Hükmünde Kararnamelerin iptal için başvuru sürecinin ve Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin CHP’nin kendilerini FETÖ ile mücadelede yalnız bırakmaya başladığını ifade eden Turan, “Eğer samimi iseler, dün bildiğiniz gibi, kanun hükmünde kararnamelerin gündemiyle Başbakanımız ve Sayın Kılıçdaroğlu bir araya geldi. Orada bunlar değerlendirilebilirdi, yanlışlarımız varsa bunlar orada talep edilebilirdi. Ama Anayasa’nın 148. Maddesi açıkken, yani ‘Olağanüstü Hal dönemlerinde Kanun Hükmünde Kararnamelerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidilemez’ hükmü olmasına rağmen başvurulması, psikolojik olarak bir adımdır diye düşünüyorum. Ben Anayasa Mahkemesi’nin bu konuda değerlendirme yaptığında 148. maddenin açık olmasından dolayı başvuruyu reddedeceğinden eminim, emin olmak istiyorum. Çünkü madde açık. Türkiye’nin ana muhalefet partisinin FETÖ ile ilgili mücadelemizde konuyu farklı bir mecraya çekmesi, Anayasa Mahkemesi’ne götürmesi, terörle arasına mesafe koymama görüntüsü vermesi bizi üzen taraftır” ifadelerini kullandı.
OHAL sürecinin aşıldığını ve Anayasa Mahkemesi’nin 1990 yılında karar aldığı iddialarına ilişkin olarak Turan, “Şimdiye kadar çıkan tüm kanun Hükmünde kararnameler, kendi dediklerini aşmak bir tarafa sadece FETÖ ile ilgili, Olağanüstü hal ile ilgili çıkan Kanun Hükmünde Kararnamelerdir. Bahsedilen 90 yılındaki düzenlemeler bambaşka konular için yapılan düzenlemelerdir. Biz Kanun Hükmündeki Kararnamelerin sınırlarını biliyoruz, Anayasa’daki kurallara biliyoruz, hükümetimizin de bu konuda sınırlı adım attığını biliyoruz” şeklinde konuştu.
Anayasa Komisyonu’nun kurulmasına ilişkin olarak Turan, “Acil, belli, net konularla ilgili Anayasa değişikliği talep ediyoruz. Burnu tekrar bir araya gelinmesi ümit vericidir. Ancak zaman kaybı ihtimali olduğundan dolmayı istiyoruz ki, bir an önce bu adımlar atılsın” diye konuştu. Yenikapı ruhunun süreceğini söyleyen Turan, toplum vicdanında Yenikapı ruhunun devam edeceğini belirtti.
AHMET UMUR ÖZTÜRK
dikGAZETE.com