Ankara
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından bir otelde düzenlenen Roman Hakları Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son 20 yıllık zaman diliminde pek çok alanda Cumhuriyet tarihinin en belirgin sıçramalarına sahne olduğunu, siyasi ve toplumsal anlamda devlet ve halk arasındaki mesafelerin önemli ölçüde kapandığını söyledi.
Her köşesinde başka bir kültürün yaşam sürdüğü Anadolu topraklarının, insanlara bambaşka renklerin bir araya gelerek muhteşem desenler oluşturduğu bir mozaik sunduğunu ifade eden Yanık, Anadolu topraklarının mazlumu kucaklayan, bağrına basan, yaşatan ve koruyan topraklar olduğunu dile getirdi.
Bakanlık olarak, sosyal hizmetleri organize ederken toplumsal dengeyi sağlamaya odaklı bir yöntem belirlediklerini vurgulayan Yanık, şöyle devam etti:
"Toplumsal adaletin güçlenmesi adına her sosyal grubun ihtiyaçlarına özel sosyal politikalar geliştiriyoruz. Bu anlamda herkese eşit yakınlıktayız, eşit yakınlıkta olmak zorundayız.
Dört mevsim hayatın içinde olan, her anlarını dolu dolu yaşayan Roman vatandaşlarımızın da yüzlerinde beliren tebessüm olmak bizim için önemli. Bu sebeple Romanlara yönelik hizmetlerimizi en üst düzeyden bir eylem planıyla şekillendiriyoruz. 2016-2021 yıllarını kapsayan Roman Vatandaşlara Yönelik Strateji Belgesi ve Eylem Planlarıyla pek çok çalışma yürüttük, hala bu çalışmalardan önemli bir kısmı devam ediyor.
Şimdi ise yeni bir Roman Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlıyoruz. Bu yeni planda eğitim, istihdam, sağlık, barınma, sosyal hizmet, sosyal yardım olmak üzere 5 farklı alanda Roman vatandaşlarımızın yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve hayat standartlarını yükseltmeyi hedefliyoruz.
Özellikle tam ve eşit sosyal katılım konusunda, toplumsal farkındalığın güçlenmesiyle ön yargı ve olası dışlama eğiliminin önüne geçilebileceğine inanıyoruz."
"Roman vatandaşlarımız hakkında ülke genelinde yapılan çalışmaları raporluyoruz"
Bakan Yanık, eylem planlarıyla Roman vatandaşların sosyal gelişim ve toplumsal entegrasyonlarının seyrini gözlemlemek için de yeni bir projeye daha başladıklarını belirterek, "Kısa adı ROMSİD olan Roman Strateji Belgesi İçin Etkili Bir İzleme, Değerlendirme ve Koordinasyon Mekanizması Kurulması Projesiyle, Roman vatandaşlarımız hakkında ülke genelinde yapılan çalışmaları raporluyoruz. Ulaştığımız sonuçlar bağlamında sosyal politikalarımızın kapsayıcı ve kuşatıcı niteliğini artırmayı hedefliyoruz" dedi.
2020-2021 yılları içinde Roman vatandaşların yoğun yaşadığı illerde, il müdürlükleri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katılımıyla Roman çalıştayları organize ettiklerini hatırlatan Yanık, bu toplantılardan elde edilen veri ve taleplerle yeni eylem planlarını şekillendirdiklerini kaydetti.
Ayrıca Romanların yoğun yaşadığı yerlerde Sosyal Dayanışma Merkezleri (SODAM) açtıklarını anımsatan Yanık, bu merkezlerin Romanların psiko-sosyal, sosyo-kültürel, mesleki, sanatsal ve kişisel gelişimlerini, dolayısıyla toplumsal entegrasyonlarını sağlamaya yönelik faaliyetler yürüttüğünü ifade etti.
SODAM'ların açıldığı günden beri özellikle kadın ve çocuklara hizmet verdiğini anlatan Yanık, "Merkezlerimizde aile eğitim programları, okuryazarlık ve meslek edindirme kursları düzenliyoruz. Sağlık, eğitim, hijyen gibi konulara dikkat çeken, istihdam ve üretime katılım desteği sağlayan çalışmalar yürütüyoruz. Çalışan annelerin çocuklarına kreş hizmeti sağlıyoruz. Küçük yaşta evliliklerin önlenmesi, suç oranının düşürülmesi, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve madde bağımlılığının önüne geçilmesine yönelik programlarımız da bu kapsamda aralıksız devam ediyor." bilgisini paylaştı.
Yanık, Bakanlık olarak toplumun tüm kırılgan gruplarıyla çalışıp bu gruplarla ilgili her türlü ayrımcılık ve nefret suçuyla mücadele ettiklerinin altını çizdi.
Eğitimden sağlık hizmetlerine, iş gücü piyasasından istihdam olanaklarına kadar kamusal haklarına ulaşamayan bütün vatandaşlar gibi Roman vatandaşların da bu hakları elde edebilmeleri için Bakanlık olarak çalışmaları aralıksız sürdürdüklerini dile getiren Yanık, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bununla birlikte ortak yaşam kültürünü besleyen asıl motivasyonun, toplumsal farkındalık ve karşılıklı anlayış olduğuna dikkat çekmek gerekiyor
Geçmişten günümüze ayrılmaz bir parçamız olan Roman kimliğinin tarih ve kültürüne ışık tutan bu zirveyi, sosyal politikalarımızın doğru anlaşılması ve hedeflerine ulaşması bakımından çok anlamlı buluyorum.
Roman yaşamını insan haklarına erişimleri açısından değerlendiren ve karşılaşılan sorunlara sağduyu ile çözüm üretmeye odaklanan bu nitelikli buluşmanın değerli kanaatlerle sonuçlanacağına inancım tam."
"Roman vatandaşlarımız meselelerini devletin en üst düzeyinde konuşma imkanı bulmuştur"
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ise Türkiye'de 2000'li yıllara kadar Romanların sorunlarının konuşulmadığını vurgulayarak, 2002'den itibaren her konuda olduğu gibi insan hakları ve bunun doğal sonucu olarak Roman vatandaşların sorunlarının çözümü noktasında çok önemli çalışmalar yapıldığını hatırlattı.
36 ilde faaliyet gösteren federasyonların ve derneklerin katılımıyla 2009'da gerçekleştirilen Roman Çalıştayı ile Roman hakları konusunda Türkiye'de yeni bir döneme girildiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Cumhuriyet tarihinde ilk defa Roman vatandaşlarımız meselelerini devletin en üst düzeyinde konuşma, tartışma imkanı bulmuştur." sözlerini sarf etti.
TİHEK Başkanı Muharrem Kılıç da Osmanlı devlet felsefesine bakıldığında, farklılıkları bir arada bulundurma anlayışına sahip olunduğunun görüldüğünü belirtti.
Bununla övünmek gerektiğini ifade eden Kılıç, "Bunun için ne kadar gayret sarf etsek yerindedir diye düşünüyorum." düşüncesini dile getirdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com