?>

Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Ramin, ülkesinin ramazan geleneklerini eşiyle anlattı

Afganistan'ın Ankara Büyükelçisi Amir Muhammed Ramin, ramazan ayının en önemli mesajlarının insanın kendine dönmesi, kendini inşa etmesi ve fark etmesi olduğunu belirtti.

İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446 - 3 yıl önce

Ankara

Büyükelçi Ramin ve eşi Zohal Hashemi, kasım ayında Türkiye'deki görevlerinin başlamasının ardından Ankara'da geçirdikleri ilk ramazan ayını ve ülkelerindeki ramazan geleneklerini büyükelçilik konutunda değerlendirdi.

Ramazan ayının tefekkür ayı olduğunu ve hem sağlık açısından hem de insanların içe dönüp kendine bakabildiği, başkalarıyla yardımlaşabildiği bir dönem olması açısından bereketli bir ay olduğunu söyleyen Ramin, Türkiye ve Afganistan'ın benzer ramazan gelenekleri olduğunu anlattı.

Türkiye'deki gibi ülkesinde de sahurda ramazan davulcularının olduğunu, günümüzde insanlar saat kurarak sahura kalksa da kırsal kesimlerde davulcuların hala bulunduğunu belirten Ramin, teravih namazına gitmenin de ülkesinde ibadetin yanı sıra kültürel açıdan önemli olduğuna işaret etti.

Ramin, Afganistan'da evde pişen yemeği iftar saatinde camiye getirme geleneği bulunduğunu, bunun, paylaşmanın Afgan halkının sosyal hayatındaki yerinin bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Büyükelçi Ramin, iki ülke arasında ramazan ayının ortak noktalarından birinin de yılın bu ayında tasavvuf anlayışının ön plana çıkması olduğunu belirtti.

İki ülke halkının iftar sofrasında yer alan yemeklerin de benzerlik gösterdiğine dikkati çeken Ramin, "Türk mutfağı, lezzet ve pişirme teknikleri açısından doğu ve batı arasındaki coğrafi konumu dolayısıyla çok zengin. Örneğin, kebabın birçok çeşidine sahipsiniz. Afgan mutfağında da kebap vardır. Ayrıca, 'Kabuli palaw' (Kabil pilavı) dediğimiz, Özbek pilavına benzeyen bir pilavımız da var. Türkiye'de en sevdiğim lezzetler ise başlangıçlar." dedi.

Ramin, oruç tutmak isteyen çocukların hevesini kırmamak ve onların ramazan ruhunu hissetmesi için tıpkı Türkiye'deki "tekne orucu" gibi yarım gün oruç tutma geleneğinin ülkesinde de olduğunu dile getirerek, "Çocukken ben de böyle öğleye kadar oruç tutardım. Çocukken yaptığımız bir başka şey de iftar saati ezanı duymak için dışarda beklemek, ezan okunur okunmaz da oruçlarını açabilsinler diye eve koşup iftar vakti geldi diye büyükleri haberdar etmekti." diye konuştu.

"Ramazanın en önemli mesajları insanın kendine dönmesi, kendini inşa etmesi, kendini fark etmesidir"

Ramazanı idrak etmenin önemine değinen Ramin, şöyle devam etti:

"Ramazanın verdiği en önemli mesajlar insanın kendine dönmesi, kendini inşa etmesi, kendini fark etmesidir. Her ülkeye tek tek baktığınızda ya da dünyaya genel bir bakış attığınızda, bireyden tutun aileye ve topluma kadar birçok sorun olduğunu görüyorsunuz.

Bu güçlüklerin bazılarına bireysel düzeyde yanıt verebiliriz. Sorunlara çözüm bulmanın en iyi yolunun, bireylerin topluma katkı sunabilmek için iyi niyetli eylemlerde bulunması olduğunu düşünüyorum.

Ramazan doğru bir şekilde idrak edildiğinde, bana göre verdiği en büyük mesaj bireyin, ailenin ve toplumun yapıcı bir şekilde yeniden eğitilmesidir. Hazreti Muhammed'in (SAV) hadiste belirttiği gibi, 'En iyi mümin, elinden ve dilinden başka Müslümanların güvende olduğu kişidir."

Ramin, İslam ve tasavvufta "İyi birey topluma zarar vermez, katkı sunar. Daha iyi birey, bu özellikleri sorumlulukla taşır. En iyi birey ise yaşamını topluma ve insanlığa adar." şeklindeki söylemin ön plana çıktığını belirterek, "Ramazanın bir hikmetinin de nasıl sağlam bireyler ve Müslümanlar olabileceğimizi ve topluma katkı sunabileceğimizi görebilmemiz için bizi bu anlayışa hazırlamak olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Orucun sadece yemek yememek değil, dünyada açlık ve yoksulluk çekenlerin durumunu anlayıp onlar için harekete geçmek anlamına geldiğini de anlatan Ramin, "Her birey, her Müslüman ramazanı daha iyi bir insan olma yolunda değerlendirmeli. Daha iyi insan olmaktan kastım, sadece etrafa zararı dokunmamak değil, aynı zamanda insanlığa olumlu katkı sunmaktır." ifadesini kullandı.

Ramin ramazan mesajını, şöyle paylaştı:

"Kültürel olarak Afganistan ve Türkiye birbirine en yakın ülkelerdir. Temelde halklarımız birdir. Hükümetler arası temasları da içerecek şekilde her düzeyde birlikte nasıl çalışacağımıza, barış ve iş birliğini nasıl arttıracağımıza bakmalıyız.

Türkiye'den Afganistan'a, Pakistan ve İran'a kadar Orta Asya'da en az sorun ve zorlukla toplumları bir araya getirmeliyiz çünkü birbirimizi etkiliyoruz.

Örneğin, Afganistan'daki çatışma durumu Türkiye'yi en başta göç açısından ilgilendiriyor. Kovid-19 salgının da ortaya çıkardığı riskler de göz önünde bulundurulduğunda Türkiye, bu koşullarda düzensiz göçle mücadele ediyor.

Bu sadece Afganistan'dan değil, Suriye ve İran'dan gelenleri de kapsıyor üstelik. Mesajım, hükümetler arası düzey de dahil olmak üzere, ortak kaderimizi ve kültürümüzü fark ederek iş birliği ve dayanışma anlayışı içinde olmamızdır."

"İftar vakti geldiğinde herkes evde ne yemek hazırladıysa yanına alıp camiye koşar ve birbiriyle paylaşır"

Sefire Hashemi de ailelerinden ve dostlarından uzak bir ramazan ayı geçirdiklerini ancak bu mübarek ayda Ankara'da olmaktan da memnuniyet duyduklarını dile getirerek, "Ramazan ayında Ankara'da olacağım için çok heyecanlıydım çünkü burada çok güzel camiler var, teravihe gitmeyi umuyordum. Ne yazık ki Kovid-19 salgını yüzünden bu mümkün değil ama yine de ramazan genel anlamda burada iyi geçiyor." diye konuştu.

Türkiye’de hurma ve zeytinle oruç açıldığı gibi ülkesinde de hurmayla oruç açıldığını anlatan Hashemi, Türkiye'deki ıspanaklı böreğe benzeyen ancak pırasayla yapılan, memleketinin ünlü yemeği "bulani"nin de iftar sofralarının vazgeçilmezi olduğunu belirtti.

Hashemi, normal zamanlarda iş, okul gibi nedenlerle camide ibadet edemeyen halkın ramazan ayında beş vakit namazını camide ya da mescitte kılmaya özen gösterdiğini söyleyerek, "İftar vakti geldiğinde herkes evde ne yemek hazırladıysa yanına alıp camiye koşar ve birbiriyle paylaşır. Her ailenin yanında getirdiği yemek birleşince büyür, sofra olur. Herkes yemeğini paylaşır ve birlikte orucunu açar." dedi.

Türkiye'de sahurda ramazan davulcularının halkı uyandırması gibi, Afganistan'da da davulcuların olduğunu anlatan Hashemi, yaklaşık 20, 25 yıl önce tüm ülkede olan bu geleneğin özellikle kırsal alanlarda hala devam ettiğini söyledi.

Hashemi, Ankara'ya geldikten sonra iftar sofralarına kattıkları Türk yemekleri de olduğunu belirterek, Büyükelçi Ramin'in bulgur pilavını çok sevdiğini, kendisinin de tereyağlı Türk pilavı yapmayı da öğrendiğini anlattı.

Afganistan'da lisans öğrenimini bilgisayar bilimleri alanında tamamladıktan sonra işletme alanında yüksek lisans yaptığını ifade eden Sefire Hashemi, ülkesinde Milli Eğitim Bakanlığında yaklaşık 7 yıl insan kaynağı geliştirme kurulunda müdürlük yaptığını ve orada kızların eğitimi ve kadınların güçlendirilmesiyle ilgili alanlarda çalıştığını aktardı.

Hashemi, Kovid-19 salgını nedeniyle henüz arzu ettiği şekilde Ankara'da faal olamadığını ancak salgının ardından Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani'nin eşi Rula Gani'nin ofisiyle temas halinde Türkiye ve Afganistan arasındaki ortak noktalardan hareket ederek özellikle kadınların güçlendirilmesi alanlarında çeşitli projeler yürütmeyi istediğini belirtti.

Hashemi de sözlerini, kutsal ramazan ayı kişisel arınmanın yanı sıra başkalarına yardım ederek değerlendirmek gerektiğini söyleyerek sonlandırdı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Lübnan'da İsrail'le münhasır ekonomik bölgeyi genişletme taslağı yeni tartışmalara yol açt

2021-05-06 15:11 - Dünya

Japonya'da mürekkep balığı heykeline Kovid-19 yardımlarından 25 milyon dolar harcanması tepki çekti

2021-05-06 12:36 - Dünya

Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarında 2 terörist etkisiz hale getirildi

2021-05-06 13:56 - Gündem

Türkiye, Letonya'nın 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendiren kararını şiddetle

2021-05-06 16:21 - Gündem

Kovid-19'la mücadelede ülke genelinde iki doz aşı yaptıranların sayısı 10 milyonu geçti

2021-05-06 14:11 - Gündem

Kastamonu'da çıkan yangında 6 ev hasar gördü

2021-05-06 11:11 - Gündem

Yerli ağaç türlerinden 'karaçam ve göknar'ın ahşap kalitesine uluslararası onay

2021-05-06 15:17 - Ekonomi

İstanbul için salgın sonrası 'fiziki kongre' yarışı başladı

2021-05-06 14:51 - Ekonomi

Ukrayna, ABD'den hava savunma sistemi isteyecek

2021-05-06 16:02 - Dünya

Kolombiya'da protestocular hükümetin Kovid-19'un yükünü halka yüklemesinden şikayetçi

2021-05-06 14:26 - Dünya

İlgili Haberler

2025 hac kuralarında ismi çıkanlar kesin kayıtlarını 15 Kasım'a kadar yapabilecek

17:47 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

Edirne'de düzenlenen 'Balkan Alimleri Buluşması' sona erdi

21:23 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, ekimde Mescid-i Aksa'ya 23 baskın düzenledi

20:17 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

Yıpranan Kur'an-ı Kerim'leri ciltleme sanatıyla gönüllü onarıyor

12:07 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

2025 hac kuraları sonuçları e-Devlet'te erişime açıldı

21:22 - İslam-Hayat - Cemâziyelevvel 1446

Günün Manşetleri

Türkiye'nin yerli otomobili Togg'un "Ayder" rengi Rize'de tanıtılıyor

14:33 - Ekonomi

İzmit'teki TÜPRAŞ tesislerinde çıkan yangın kontrol altında

14:27 - Gündem

Türkiye'nin ev sahipliğinde düzenlenen "Mavi Balina-2024 Davet Tatbikatı" başladı

14:23 - Gündem

Ankara'da sahte tapu ve tehditle dolandırıcılık yapan 8 şüpheli gözaltına alındı

14:18 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bişkek Kırgız-Türk Dostluk Devlet Hastanesinin açılışına katıldı

14:12 - Gündem