Terör örgütü PKK/KCK adına aktif faaliyet gösterdikleri ileri sürülen Suriye uyruklu tutuklu şüpheliler Ali el Ahmed, Ali Abdullah el Halaf, İsa el Rakkaz, Muhammed Ferhan el Bair, Said el Bair, Salih Şihab, Solıman Alabıd ve Yasin Albıir ile tutuksuz Ahmet İbrahim hakkında, Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma tamamlandı.
Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısı tarafından, şüpheliler için ''Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ''Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme ve mala zarar verme'' suçlarından ise 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Toplanan bilgi ve belgeler, şüpheli ifade tutanağı, müşteki anlatımları, bilirkişi raporları ve tutanaklara yer verilen iddianamede, sanıkların sürekli olarak PKK/KCK silahlı terör örgütü mensubu kişilerle irtibat ve iltisaklı olduğu belirtildi.
İddianamede, sanıklardan Ali Abdullah el Halaf'ın olay günü 20 Kasım 2019'da taksiyle Adana Kurtuluş Mahallesi Şinasi Efendi Sokağı'na geldiği belirtilerek, bombanın müzik kutusuna yerleştirilmiş ve bilyeyle güçlendirilmiş plastik patlayıcı ve cep telefonu düzenekli olduğu bilgisine yer verildi.
Bilgi Teknolojileri Kurumundan temin edilen HTS kayıtlarının incelenmesinde sanıkların eylem öncesinde birbirleriyle çok sayıda görüşmelerinin olduğunun tespit edildiği belirtilen iddianamede, sanıklara ait GSM hatlarının ortak noktalardan sinyal verdiği bilgisi de aktarıldı.
İddianamede, saldırının sivilleri hedef aldığı, müzik kutusuna yerleştirilen cep telefonu düzenekli patlayıcının Suriye'deki örgüt üyesi tarafından aktif hale getirildiği belirtildi.
Sanıklardan Ali Abdullah el Halaf'ın bombalı saldırı eylemini gerçekleştirmek için içinde bomba olan poşeti sokak içerisinde park halinde bulunan iki araç arasına bıraktıktan sonra bölgeden ayrıldığı bilgisine yer verilen iddianamede, saat 00.55 sıralarında müzik kutusuna yerleştirilen cep telefonu düzenekli patlayıcının Suriye'den arama yapmak suretiyle infilak ettirildiği kaydedildi.
Bombayı Suriye'den almışİddianamede itiraflarına yer verilen tutuklu Halaf, Suriye'nin Haseke bölgesinde bulunan askeri bir binaya Abdulkadir isimli şahsın yanına gittiğini ve bu binada iki gün kaldığını söyledi.
İki gün sonra ikindi vaktinde siyah bir araba ile Ahmet isimli şahsın bu binaya geldiğini belirten Halaf, şu bilgileri verdi:
''Ahmet'in geldiği siyah araç ile ben, Ahmet ve aracı süren tanımadığım birisiyle Türkiye sınırına doğru yola çıktık. Benim elimde kendime ait bir çanta, Ahmet'in elinde ise rengini tam olarak hatırlayamadığım bir poşet vardı. Kaçak yollardan Türkiye tarafına geçtik. Ahmet bu arada isim telaffuz etmeden Türkiye'de olan birini aradı. Bir süre bekledikten sonra bir otomobil geldi. Biz elimizi kaldırdık ve araç bizim yanımızda durdu. Ahmet bana bombanın olduğu poşeti, bombanın konulacağı adresi, 500 lira para ve Türkiye'de kullanmam için telefon verdi. Ahmet bana 'burası Adana’da bir yer buraya gideceksin ve çantada bulunan malzemeyi bu adreste bulunan sokak üzerinde gizli bir yere bırakacaksın, orada bir kişi gelip bu poşeti alacak' dedi. Poşetin içerisinde açık mavi renkte, köşeleri kalın siyah bantla bantlanmış, 20-25 santimetre uzunluğunda, 15-20 santimetre eninde radyo görünümlü, bir malzeme vardı. Ben poşet ve çantam ile taksiye bindim ancak Ahmet binmedi.''
Bombayı yerleştirmeden önce yemek yemişHalaf, şoförünü tanımadığı bir araç ve Suriyeli üç şahısla Adana'ya doğru yola çıktıklarını, kente geldiklerinde bilmediği bir yerde indiklerini anlattı.
Daha sonra taksiye bindiğini belirten Halaf, şunları kaydetti:
"Taksiyle bir süre gittikten sonra taksi şoförü bir yerde durdu ve beni indirdi. Burası notta yazan adresti. Adreste yazan sokağa vardım ve karnım acıktığı için bir dükkana girerek pilav yedim. Daha sonra bana verilen poşeti bırakacağım gizli bir yer aradım. Bu sırada Abdulkadir beni Whatsapp üzerinden arayarak bana 'Poşeti bıraktın mı? Bırakmadıysan bırak artık, bir çöpün yanına' dedi ve telefonu kapattı. Etrafa baktıktan sonra sokak içerisinde kaldırım üzerinde bulunan ve yanında araçların bulunduğu bir çöpün yanına poşeti bıraktım. Daha sonra plakasını hatırlayamadığım bir taksiye bindim. Taksiden indikten sonra yürümeye başladım. Bu sırada nerede olduğunu tam bilmediğim bir yerde polisler benim arkamdan koşmaya başlayarak bana bağırdılar. Ben de bunun üzerine kaçmaya başladım. Daha sonra büyük bir arabanın altına saklandım. Bu sırada hava karanlıktı. Polisler beni ararken beni aracın altında buldular.''
İddianamede, Ali Abdullah el Halaf ile ilgili Silopi Cumhuriyet Başsavcılığının 7 Mart 2016 tarihli fezlekesine yer verilerek, ''Halaf’ın PKK/KCK silahlı terör örgütünün Silopi ilçesi silahlı yapılanması içinde 'Hacı' kod adı ile faaliyet gösterdiği, Cudi komitesi içerisinde Cudi Mahallesi'ndeki hendeklerin kazılmasında ve bombalı tuzakların yerleştirilmesinde yer aldığı, güvenlik güçleri ile silahlı çatışmaya girmesi sonucu yaralandığı tespit edilmiştir.'' ifadesi kullanıldı.
Merkez Seyhan ilçesi Şinasi Efendi Caddesi'ndeki patlama çevrede hasara yol açmış, olay yerinden kaçan şüpheli bir minibüsün altında saklanırken yakalamıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com