CENEVRE
İsviçre'nin Cenevre kentindeki Suriye görüşmelerinde muhalefet heyetine başkanlık eden Nasır el-Hariri, AA'ya Cenevre'de devam eden Suriye görüşmelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Esed rejimi ve destekçisi yabancı terörist grupların kuşattığı Halep'ten sivil ve muhaliflerin tahliye sürecini hatırlatan Hariri, "Astana öncesi uluslararası toplum, Halepli sivillerden vazgeçmişti. Türk hükümetine minnet duyulmalı. Çünkü bu durumu sadece onlar fark etti." diye konuştu.
Hariri, Türkiye'nin Haleplilerin tahliyesi konusunda Rusya ile irtibata geçmesinin binlerce insanın katledilmesini engellediğini vurgulayarak, "Bu gelişmeler aslında Astana sürecinin yolunu açtı. Bizler Türk dostlarımızın yanında ciddiyetle durduk. Askeri muhalif gruplar da bu anlaşmaya uydular." ifadelerini kullandı.
"Bana göre, Türkiye garantörlük rolünde başarılı oldu." diyen Hariri, Rusya'nın garantörlüğündeki rejim güçlerinin 7 ilde ateşkes ihlallerini sürdürdüğüne dikkati çekti.
Hariri, ateşkes anlaşmasının uygulanmasının önündeki en büyük engelin İran'ın rejime desteği olduğunu dile getirdi.
"Türk-Rus koordinasyonu sürmeli"
Hariri, Türk-Rus koordinasyonunun sürmesi gerektiğini söyleyerek, "Bu konuda ABD’den de olumlu bir rol bekliyoruz. Koordinasyonun 3 görevi olmalı: Siyasi çözüme ulaşmak, siyasi çözümden sonra bütün imkanlarla terörle mücadele ve İran’ın müdahalelerinin önüne geçmek." dedi.
Muhalefet heyeti başkanı Hariri, "Rejimin sahada avantajlı konumda olmasına rağmen neden Cenevre görüşmelerine katıldığı" sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"Rejim, yoğun şekilde kimyasal silah kullanmasaydı, Halep'i ele geçiremezdi. Hatta Rusya'nın Çeçen askeri birlikleri, tahliye edilen bölgelere yerleştirdiğini de biliyoruz. Yani sonuç olarak, Suriye'de rejim ilerlemiyor. Astana ve Cenevre görüşmelerine de Rusya'nın ve uluslararası camianın baskısı sonucu katılıyor."
Hariri, rejimin ateşkeş ihallerine ilişkin şunları ifade etti:
"Rejim uluslararası baskılara mukavemet edemeceğini bildiği için, görüşmelerin ilk gününde Suriye'de farklı bölgelere saldırılar düzenledi. Rejim, daha önce olduğu gibi, siyasi sürece geçişin önüne engeller koymaya çalışıyor. Ne zaman ki görüşmelerin ana konusu olan siyasi geçişi ele alacak olsak, rejim daha da hırçınlaşıyor."
"ABD, İran'ın Suriye'ye girmesine göz yumdu"
Hariri, yeni ABD yönetiminden beklentilerini şöyle aktardı:
"Suriye halkı, Obama yönetiminin büyük hatalarının sonuçlarına katlanıyor. Obama yönetimi, kırmızı çizgiler ilan etmişti ama rejim o çizgileri aştı. Obama yönetimi, İran ile nükleer anlaşma yaptı ve Suriye'deki müdahalelerine izin verdi. İran'ın Suriye'ye girmesine göz yumdu. ABD'nin yeni yönetimi İran Devrim Muhafızlarına bağlı milisleri terör ilan etmeli."
"Bab başarısı muhaliflerin duruşunu güçlendirecek"
Fırat Kalkanı Harekatı'na değinen Hariri, "Özgür Suriye Ordusu kahramanlarının Türkiye'nin desteğiyle Bab ve diğer bölgelerde elde ettiği başarılar, muhaliflerin müzakerelerdeki duruşunu güçlendirecektir. Başarı, hem savaşçılara hem halka moral kazandırdı. Mülteciler, özgürleştirilen topraklara dönecek. Elektrik, su, telefon gibi hizmetler yeniden sunulacak. Hastane ve okullar da yeniden açılacak." diye konuştu.
Muhabir:Mohamad Misto-Muhammed Shekh Yusuf-Selen Temizer-Adham Kako
dikGAZETE.com