Ankara
ABD Başkanı Donald Trump'ın Filistin destekçisi kampüs protestoları nedeniyle birçok üniversiteyi hedef almasının ardından, seçkin üniversitelerden bazıları, Washington yönetiminin araştırma fonlarına ve akademik bağımsızlığa yönelik müdahalelerine karşı "özel bir birlik" oluşturdu.
Wall Street Journal'ın haberinde, adını vermek istemeyen ve Birliğe yakın yetkililerin, aralarında "Ivy League" olarak adlandırılan, ABD'nin en iyi üniversitelerinden bazılarının da bulunduğu yaklaşık 10 üniversitenin yöneticilerine ilişkin iddiaları yer aldı.
Söz konusu iddialara göre, bu üniversitelerin yöneticileri, Trump yönetiminin araştırma fonlarına ve akademik bağımsızlığa yönelik uygulamalarına karşı "özel bir işbirliği" yapmaya başladı.
İttifak kararı, Trump yönetiminin, aralarında Harvard'ın da olduğu üniversitelere yönelik, Filistin destekçisi kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek federal fonları dondurma tehdidinin ardından geldi.
Mütevelli heyetleri ve üniversite başkanları da dahil olmak üzere üst düzey isimlerin yer aldığı birlik, "Trump yönetiminin taleplerine nasıl yanıt vereceklerini" ve yönetimle yapılacak müzakerelerdeki "kırmızı çizgilerini" belirledi.
Müttefik üniversitelerin liderleri, öğrenci kabulü, işe alımlar ve eğitim müfredatı ile yöntemi gibi konular dahil olmak üzere akademik bağımsızlıkları konusunda "taviz vermeyeceklerine" ilişkin fikir birliğine vardı.
Öte yandan, yönetimin uygulamalarına karşı aksiyon almak için senaryo planlaması yapan ittifak üyelerinin, federal hükümetin uluslararası öğrencilerin üniversitelere kaydolmasını ve uluslararası öğretim üyelerini işe alınmasını engellemesinden endişeli olduğu belirtildi.
Haberde, Birliği kuran üniversite yetkililerinin kendilerini "direnişin sıfır noktası" olarak nitelendirdikleri ve saflarının büyüyeceğini öngördükleri belirtildi.
Trump yönetiminin ise, "birlik olan bir cepheyle" müzakere etmek daha zor olduğu için üniversitelerin ittifak kurmasından endişe ettiği ve oluşturulan "görev gücünün" bazı okulları birliğe katılmamaları yönünde uyardığı iddia edildi.
"Direnişin" kronolojisi
Habere göre, ilk "direniş" çağrısı, Trump'ın üniversitelerin araştırma giderleri için ayırdıkları fona üst sınır getirmesinin ardından şubatta yapılmıştı.
Bu süreçte, Trump yönetimi, Adalet Bakanlığı, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı, Eğitim Bakanlığı ve Genel Hizmetler İdaresi (GSA) ortaklığıyla "Antisemitizmle Mücadele Görev Gücü"nü kurmuştu.
Görev gücünün Columbia'daki fonları dondurmasının ardından Princeton Başkanı Christopher Ludwig Eisgruber mart ayında, Atlantic'e üniversiteler arası bir işbirliğinin gerekli olduğuna işaret eden bir köşe yazısı yazmıştı.
Eisgruber, köşe yazısında, Columbia Üniversitesine yönelik uygulamaların, "bilimsel mükemmeliyete ve ABD'nin araştırma alanındaki liderliğine yönelik radikal bir tehdit" olduğunu belirterek "Üniversiteler ve liderleri haklarını korumak için seslerini yükseltmeli ve güçlü bir şekilde dava açmalıdır." ifadesini kullanmıştı.
Trump ile Harvard Üniversitesi arasındaki anlaşmazlık
Trump yönetimi, Harvard'ın da olduğu birçok üniversiteye yönelik, başta Filistin destekçisi kampüs protestoları ile çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık programlarını gerekçe göstererek federal fonları dondurma tehdidinde bulunmuştu.
Yönetim, Harvard Üniversitesine çeşitli kuruluşlar tarafından verilen 8,7 milyar doları aşkın hibenin "sivil haklar yasalarına uygun şekilde kullanıldığından emin olmak amacıyla" soruşturma açıldığını duyurmuştu.
Federal yönetimin bu tehdidine karşılık Harvard Üniversitesi, Trump'ın "üniversitede reform" yönündeki taleplerini kabul etmeyeceğini açıklamıştı. Harvard Üniversitesi profesörleri, Trump yönetiminin okula sağlanan 8,7 milyar dolarlık federal fonları soruşturma kararına karşı dava açmıştı.
Trump yönetimi de Harvard'a sağlanan 2,2 milyar dolarlık fonun ve 60 milyon dolarlık sözleşme bedelinin dondurulmasına karar vermişti.
ABD Gelir İdaresi (IRS) ise Harvard Üniversitesinin vergi muafiyetini kaldırmayı değerlendirdiğini duyurmuştu.
Trump, 24 Nisan'da Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, "Harvard, diğer pek çok kurum gibi Yahudi karşıtı, aşırı solcu bir kurumdur ve dünyanın dört bir yanından ülkemizi parçalamak isteyen öğrenciler kabul etmektedir." ifadesini kullanmıştı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com