Ankara
ABD'nin BM Daimi Temsilci Yardımcısı Richard Mills, Güney Afrika ve Sahel bölgesine yönelik BMGK toplantısında, Wagner'i, aşırılıkçı şiddeti engellememek, ülkelerin kaynaklarını talan etmek, insan hakları ihlalleri yapmak ve BM personeli ile barış koruma güçlerinin güvenliğini tehlikeye atmakla suçladı.
Mills, Sahel bölgesinde yaşanan insani, politik ve güvenlik krizinin aşırılıkçı şiddetin gücü ve etkisini büyük ölçüde artırdığını, ABD'nin bölgedeki demokratik gerilemeden derin kaygı duyduğunu ve bölge ülkelerinin demokratik seçimlerle iktidara gelecek sivil yetkililerle yönetilmesi gerektiğini düşündüğünü belirtti.
İngiltere'nin BM Büyükelçisi Yardımcısı James Kariuki ise Mali, Burkina Faso ve Çad Gölü Havzası'ndaki güvenlik sorunlarına işaret ederek, istikrarsızlığın Batı Afrika ülkelerine yayılabileceğine dair endişesini dile getirdi. Kariuki, "Wagner Grubu'nun bölgedeki istikrarsızlıkta büyük rolü var, Wagner çözümün değil, sorunun bir parçasıdır." dedi.
Fransız diplomat Isis Jaraud-Darnault ise Wagner'in uyguladığı "yöntemlerin" terörle mücadelede tamamen etkisiz olduğunu vurgulayarak, Mali'de 30'dan fazla sivilin öldürülmesi iddiaları ve doğal kaynakların yağmalanması da dahil, Wagner'in insan hakları ihlallerinin "menfur" ve yıkıcı etkisine dikkati çekti.
Rus diplomat, ABD'nin iddialarını reddetti
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Anna Evstigneeva da söz konusu iddiaları reddederek, Moskova'nın Mali Geçiş Dönemi Hükümeti ve diğer Afrika ülkeleriyle karşılıklı yardım anlaşmaları yaptığını, bu suçlamaların "Rusya'nın Mali'ye yardımını lekelemek maksatlı" olduğunu savundu.
Evstigneeva, bazı ülkelerin Rusya'yı Afrika ülkelerinin kaynaklarını yağmalamak ve terör tehdidinin büyümesini kolaylaştırmakla itham ettiğini belirterek, bu ülkeleri tüm dünyada, Afrika'da, özellikle de Libya bölgesinde aynısını yapmakla suçladı.
Rus diplomat Evstigneeva, Rusya'nın da bölgedeki terör tehdidinin, etnik ve toplumlar arası çatışmaların, organize suçlar ve uyuşturucu trafiğinin artmasından, 2022'nin ikinci yarısında silahlı gruplar tarafından çok sayıda sivilin öldürülmesinden kaygı duyduğunu belirtti.
Evstigneeva, 30 Haziran'da Fransız Terörle Mücadele Gücü ve bu gücün komutası altındaki Takuba Görev Gücünün, Mali Geçiş Hükümetiyle anlaşma olmaksızın bölgeden çekildiğini, bunun bölge güvenliğine kısa vadede olumsuz etki ettiğini ancak Rusya'nın Mali'ye desteği sonrasında olumlu gelişmeler yaşandığını ifade etti.
Silahlı gruplar, bölgede güvenliği tehdit ediyor
BM Batı Afrika ve Sahel Ofisi Bölge Direktör Yardımcısı Giovanie Biha, bölgenin büyük bir bölümünde güvenliğin, silahlı gruplar, aşırılıkçılar ve suç örgütlerinin faaliyetleri nedeniyle yeniden bozulduğunu belirtti.
Sahel bölgesindeki 10 bin okulun kapalı olduğunu, milyonlarca çocuğun eğitim hakkından mahrum kaldığını vurgulayan Biha, yaklaşık 7 bin sağlık merkezinin kapandığına işaret etti.
Biha, silahlı grupların bölgede üstünlük sağlamak ve kaynakların kontrolü amacıyla mücadele içinde olduğunu hatırlatarak, bunun benzeri görülmemiş güvenlik ve insani sorunlara, sosyopolitik istikrarsızlığa yol açtığını, durumun iklim değişikliği ve Ukrayna Savaşı nedeniyle orta çıkan gıda krizinin de etkisiyle daha da kötüleştiğini belirtti. Biha, Gine Körfezi'nde artış gösteren saldırıların daha kuzeydeki kara ülkelerinin ulaştırma yollarını tehdit ettiğini söyledi.
BM Genel Sekreteri Guterres, "gıda güvensizliği" tehlikesine işaret etti
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu hafta yayınladığı raporda, bölgede 18,6 milyon kişinin "gıda güvensizliği" tehdidiyle karşı karşıya olduğunu, Haziran 2022 sonundan itibaren ise bu sayıya 5,6 milyon kişinin eklendiği, Burkina Faso, Nijer ve Nijerya'nın durumdan en kötü etkilenen bölgeler olduğunu belirtti.
Raporda, tüm Sahel bölgesinde 6,3 milyon kişinin yerlerinden olduğu, Haziran 2022'den itibaren bu sayının 300 bin kişi arttığı ifade edildi.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Komisyon Başkanı Omar Alieu Touray da Mali, Gine ve Burkina Faso'da iki yıl içinde demokratik seçimlerin yapılacağını belirtti.
Mali'de 2020, Gine'de 2021 ve Burkina Faso'da Ocak 2022'deki darbelerin ardından Şubat 2022'de Gine Bissau'da da bir darbe girişimi yaşanmış ve yaklaşık 10 kişi hayatını kaybetmişti.
Batı Afrika'dan 15 ülkenin üye olduğu ECOWAS, girişim sonrası Gine Bissau'ya istikrar ve barış gücü konuşlandırmıştı.
Bölgelerdeki isyancılara karşı mücadele eden ulusal ordular, Birleşmiş Milletler (BM), Fransa ve Rusya gibi dış aktörlerle işbirliği yapıyor.
Afrika'da Rus paralı askerlerin varlığı
Afrika'da Wagner ile Patriot, Sewa Security Service ve RSB gibi Rus güvenlik şirketleri faaliyet gösteriyor.
Rus paralı askerler, yerel orduları eğitmek, önemli isimleri korumak, hükümet dışı silahlı gruplarla mücadele etmek, maden ve mineral bölgelerini korumak gibi görevler yapıyor.
Afrika'da varlığı en fazla bulunan Rus güvenlik şirketi Wagner, Angola, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Orta Afrika Cumhuriyeti, Madagaskar, Mali, Mozambik, Sudan ve Zimbabve'de bulunuyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com