BRÜKSEL
Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile sığınmacı krizine ilişkin vardığı anlaşmada yükümlülüklerini yerine getirmediği kendi raporuyla teyit edildi.
AB Komisyonu, 18 Mart Türkiye-AB sığınmacı mutabakatının uygulanmasına ilişkin beşinci raporunu yayımladı. Rapora göre, 21 Mart itibariyle Türkiye'den Yunanistan'a geçen sığınmacıların iade edilmesinin öngörüldüğü anlaşma sayesinde, günlük geçişler 3 binin üzerinden ortalama 43'e düştü.
Anlaşmada ilk aşamada 18 bin, ortaya çıkabilecek diğer yeniden yerleştirme ihtiyaçlarını gidermek için ilave 54 bin sığınmacı ile beraber toplamda AB ülkeleri tarafından 72 bin sığınmacının alınması kayda geçirildi. Ayrıca Türkiye ile AB arasındaki düzensiz geçişler sona ermeye başladığında veya en azından ciddi ölçüde ve sürdürülebilir şekilde azaltıldığında, Gönüllü İnsani Kabul Programının devreye sokulacağı belirtildi.
AB, söz verdiği sayının yüzde 4,9'unu aldı
Ancak son rapora göre, Türkiye'den 72 bin yerine sadece 3 bin 565 Suriyeli sığınmacı AB ülkelerine yerleştirildi. Anlaşma uyarınca Türkiye'ye gönderilen sığınmacı sayısı ise bin 487 oldu. Günlük geçişler "ciddi ve sürdürülebilir şekilde" azalmasına rağmen, söz verildiğinin aksine üye ülkelerin gönüllülük esası çerçevesinde Türkiye'den sığınmacı almasını öngören Gönüllü İnsani Kabul Programı devreye sokulmadı.
"Türkiye'den sığınmacı alınmasının hızının korunması" ifadesine yer verilen AB'nin raporunda "sonraki adımlar" arasında Yunanistan'dan Türkiye'ye sığınmacıları daha hızlı bir şekilde göndermesi istendi. Bu, Brüksel'in önceliğinin ne olduğunu ortaya koydu.
3 milyar avronun 750 milyonu gönderildi
AB'nin söz verdiği ancak yerine getirmediği diğer bir konu da, sığınmacılar için yapılacak maddi katkı oldu. Anlaşmada 2016-2017 için 3 milyar avro, 2018 için de artı 3 milyar avroluk katkı kayda geçirildi.
Buna karşın, 2 Mart'a kadar "söz verilen/karar verilen" para miktarının 2,2 milyar avro olduğu belirtilirken, gerçekte transfer edilen para miktarı 750 milyon avro oldu. Bu paranın 411 milyon avrosu çeşitli insani yardım kuruluşlarına aktarıldı.
AB'nin Türk kurumlarına aktardığı miktar ise ancak 339 milyon avro oldu. Bu miktar, Türkiye'nin son 6 yılda yaptığı toplam 25 milyar doların üzerinde (23,7 milyar avro) harcamanın yüzde ikisine bile ulaşmadı.
Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi
Anlaşma uyarınca, Gümrük Birliği'nin güncelleştirilmesi müzakerelerinin 2016 yılı bitimine kadar başlanması gerekirken, henüz resmi müzakereler başlamadı.
AB Komisyonu, müzakerelerin başlaması için 2016'nın son günlerinde AB Konseyi'nden yetki talep etmesine rağmen henüz üye ülkeler buna onay vermedi.
AB yeni fasıl hazırlığını tamamlamadı
Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 23'üncü fasıl olan Yargı ve Temel Haklar ile 24'üncü Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarının AB tarafından yapılan teknik hazırlıkları tamamlanamadı.
Vize serbestisinde ilerlenemiyor
Anlaşmada yer alan "2016 Haziran sonuna kadar vizelerin kaldırılmasına" dair maddede ilerleme yine sağlanamadı. Rapora göre Ankara, 72 şarttan geriye kalan 7 şartı henüz yerine getirmedi. Bunlar, "AB standartlarına tam uyumlu biometrik pasaport çıkartılması, yolsuzlukla mücadele için önlemlerin alınması, Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması yapılması, terörle mücadele yasa ve uygulamalarının Avrupa standartlarına göre düzenlenmesi, kişisel verilerin korunması düzenlemesinin AB standartlarına getirilmesi, suç bağlantılı konularda AB'nin tüm ülkeleriyle etkili işbirliği yapılması ve AB-Türkiye Geri Kabul Anlaşmasının tüm maddelerinin uygulanması" olarak sıralandı.
Ancak Ankara, terörle mücadele kanununda değişiklik yapılmasını öngören şartta Türkiye'deki mevcut durum göz önünde bulundurularak esneklik istiyor. Brüksel ve Ankara arasında görüşmeler devam etse de ortaya iki tarafın da üzerinde uzlaştığı bir metin henüz çıkmış değil.
Terörle mücadele
Anlaşmada, "Türkiye ve AB'nin terörle mücadelenin önceliğini koruduğunu bir kez daha teyit ettiği" ifadesine yer verilse de Brüksel, Türkiye'ye bu konuda desteklemek bir yana, PKK ve FETÖ ile mücadele kapsamında aldığı önlemler nedeniyle sık sık eleştiriler yöneltti.
Raporda bu maddeye ilişkin bir değerlendirmeye yer verilmedi.
Muhabir: Ata Ufuk Şeker,Hasan Esen
dikGAZETE.com