ANKARA
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, çeşitli temaslarda bulunmak üzere bulunduğu Brüksel'de, 24 TV yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye- AB ilişkilerinde gelinen son durumu değerlendiren Çelik, "Bilindiği gibi son bir yıldır ağır bir krizin içinden geçiyorduk. Bu kriz 15 Temmuz darbe girişiminden önce başka sebeplerle başladı, 15 Temmuz darbe girişiminde Türkiye'ye beklediğimiz ve hak ettiğimiz desteğin verilmemesi karşısında çeşitli tartışmalarla bu derinleşti. Şimdi gelinen noktada, bu krizin en azından belli bir noktada donduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.
Türkiye - AB ilişkilerinde krizi derinleştirenin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimin ardından AB'den Türkiye'ye beklenen güçlü desteğin verilmesi olduğuna dikkati çeken Bakan Çelik, "Ama maalesef son derece yanlış bir tavır sergilendi. Daha yaklaşık olarak 24 saat geçmemişti ki Genişlemeden Sorumlu Komiser, adeta bu darbe girişimine dönük tutuklamaların önceden hazırlandığına dair bir tweet attı. Bu, bir bakıma, aslında bu FETÖ'cülerin ilk baştan beri bu kontrollü darbe denklemini darbenin ters tepmesinden sonra formüle ettiklerini ve çeşitli kurumlara yaydıklarını gösteriyor." dedi.
"Önemli olan Türkiye'nin milli çıkarlarıdır"
OHAL'in uzatılmasının AB ile ilişkilere nasıl yansıyacağı yönündeki soruyu yanıtlayan Çelik, AB Bakanı olarak konuya Türkiye ve AB perspektifleri arasında ortak noktalar bulmaya çalıştığını söyledi.
Çelik, "Tabii ki beni ilgilendiren kısmı öncelikle Türkiye'nin milli çıkarlarıdır. AB'ye Türkiye'nin tam üyeliğinin de Türkiye'nin milli çıkarları açısından bir gereklilik olduğunu gördüğüm için bunun savunulması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Çelik, şöyle devam etti:
"Türkiye, DEAŞ'la ve PKK ile mücadele ederken egemen bir devlet olarak kendi güvenliğini ve sınırlarını koruyor. Aynı zamanda, Türkiye Avrupa'nın güvenliğini ve sınırlarını koruyor. Biz 18 Mart anlaşmasını yapmasaydık, göç krizini bu şekilde yönetmeseydik, DEAŞ'la ve diğer terör örgütleriyle bu şekilde mücadele etmeseydik şu anda karşı karşıya olunan bütün krizlerin hepsi Avrupa'nın sokaklarında dolaşıyor olacaktı. Avrupa'nın sokaklarında dolaşan bu kriz de Avrupa'nın siyasi haritasını değiştirecek etkiler doğuracaktı."
"Erdoğan düşmanı olan kesim Avrupa değerlerine de düşman"
Bakan Çelik, Avrupa'da artan "Erdoğan karşıtlığı"na ilişkin bir soruya ise "Erdoğan düşmanı, İslam düşmanı, antisemitik, Yahudi düşmanı, göçmen düşmanı olan bu kesimler esasında Avrupa değerlerine de düşman kesimler." yanıtını verdi.
"Almanya bir adım atarsa Türkiye'den bunun karşılığını makul bir şekilde görecek"
Bakan Çelik, Almanya'nın Konya üssündeki askerlerini ziyaret talebine ilişkin ise "Almanya'nın son zamanlarda sayın Cumhurbaşkanımıza, Türkiye Cumhuriyeti devleti ve kurumlarına karşı tavrı bu kadar yakın ilişki içinde olduğumuz bir ülke, bir müttefik olduğumuz ülkeye yakışmıyor. Biz onlara da söyledik, 'Bu işin normalleşmesi sizin elinizde." ifadesini kullandı.
Bakan Çelik, "Bu normalleşme Almanya'nın elindedir. Almanya bu normalleşme çerçevesinde, Türkiye ile eskisi gibi makul yaklaşımlar çerçevesinde ilişki kurarsa Türkiye'den zaten makul karşılıklar görecektir." dedi.
Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu
dikGAZETE.com